Soylu açıkladı: Ceren Damar'a iftira atan avukat hakkında karar verildi!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Bakan Soylu, Çankaya Üniversite'sinde kopya çektiği gerekçesiyle tutanak tuttuğu öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülen akademisyen Ceren Damar Şenel davasında sanık avukatı Vahit Bıçak hakkında verilen kararı açıkladı. 

Soylu, "Bu konuda arkadaşlarımızla yaptığımız bir değerlendirme içerisinde Polis Akademisi ile ilişiğinin kesilmesi ile ilgili onay benim önümde, ilişiğini kesiyoruz." dedi. 

"Bu kadar hızlı hasar tespitinin yapıldığı başka bir ülke olmamıştır"

Elazığ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde Sivil Toplum Kuruluşları'nın (STK) ve belediyelerin yardımları kendi başlarına dağıtmalarına izin verilmediğini kaydeden Soylu, "Bu, bizim değil Türkiye Afet Müdahale Planı'nın kararı. Hem Malatya hem Elazığ olsun, bu kadar hızlı hasar tespitinin yapıldığı başka bir ülke olmamıştır." diye konuştu. 

"Yaklaşık 150 bin kişiye rehabilitasyon uygulandı"

Depremin ardından şu ana kadar Elazığ ve Malatya'da yaklaşık 150 bin kişiye sosyal rehabilitasyon uygulandığını aktaran Soylu, "Muhtarlarla WhatsApp grubu kurduk. Elazığ ve Malatya'daki depremlerin ardından şu ana kadar 460 milyon lira harcadık." ifadelerini kullandı. 

"Büyük İstanbul Planı hazırlıyoruz"

Soylu, İstanbul'da beklenen büyük depreme ilişkin yaptığı açıklamada, "Olası büyük İstanbul depremi için 'Büyük İstanbul Planı' hazırlıyoruz." dedi. 

"Elazığ ve Malatya'yı normalleştireceğiz"

Elazığ ve Malatya'da deprem nedeniyle yıkılan binaların, acil yıkılacak binaların ve çok ağır hasarlı olarak tespit edilen binaların paralarının ödenmeye başlandığını aktaran Soylu, "Bir yılda Elazığ ve Malatya'yı normalleştireceğiz. Önümüzdeki nisan ayının sonunda Elazığ'da da Malatya'da da hayat normale dönecek." açıklamasını yaptı.

Soylu, İmralı Adası'nda çıkan yangına ilişkin, "İmralı’daki cezaevinin çok ötesinde bir yerde. Hemen Bekir Pakdemirli beyle temasa geçtik ve helikopterler harekete geçti. Gerekli çalışmalar yapılıyor. Lodos var ama zannediyorum yakın zamanda söndürülür. Büyük bir yangın değil." şeklinde konuştu. 

"Sadece teröristle değil kültürel terörizmle mücadele ediyoruz"

Diyarbakır'da ailelerin evlat nöbetine ilişkin Soylu, "Yaşanmışlıklarımız, zaferlerimiz, bayramlarımız, evliliklerimiz var. Kültürel terörizm bunu yok etmeye çalışan bir anlayış ortaya koymaktadır. Terör örgütlerinin yaptıkları tamamen dinsizleştirmektir. Batı'yı kendilerine partner bulmuşlar. Türkiye özellikle çukur olaylarından sonra terörü kaynağında kurutmaya geçti. Sadece teröristle değil kültürel terörizmle mücadele ediyoruz. Terör örgütü PKK ile mücadeleyi tüm kurumlarımız büyük kararlılıkla sürdürüyor ama terörizmle mücadeleyi anaların cesareti bitirecektir. Doğu ve Güneydoğu, önümüzdeki 10-15 yılın tekstil üretim merkezi haline geliyor. " değerlendirmesinde bulundu. 

"İkna çalışmalarıyla bu yıl 48 terörist örgütten ayrıldı"

Soylu, terör örgütü PKK'nın bir kadın örgütü olduğunu ve bunun üzerine konuşlandığını vurgulayarak, "PKK'nın tüm eylemlerinde kadınların bulunma oranı yüzde 56. İkna çalışmalarıyla bu yıl 48 terörist örgütten ayrıldı. Terör örgütünden ayrılması için ikna ettiğimiz 273 kişi, terör örgütünün bu iklimden ikna edip götürebildiği 130 kişi... Bu, bizim terör örgütünün içerisine duhul etme kabiliyetimizin, terör örgütlerinin ikna kabiliyetinden çok daha üstün, yüksek olduğunu ve doğru bir istikamette gittiğimizin belki de en önemli delilidir. " ifadelerini kullandı. 

"102 uyruktan 7 bin 918 kişiyi sınır dışı ettik"

DEAŞ'lı teröristlerin iadesine ilişkin Soylu, "Yabancı terörist savaşçılarda uzun zamandan beri iyi bir sistem kurduk. 102 uyruktan 7 bin 918 kişiyi sınır dışı ettik. Biz Hollanda İsveç İsviçre değiliz. Bir tane yabancı terörist gelmesin diye tir tir titriyorlar. 3 bin 500 DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Biz emperyalist ülke ve millet olmadık. Kasım ayından bugüne kadar 253 yabancı terörist savaşçıyı (YTS) birçok ülkeye gönderdik." dedi. 

"Gezi olayları büyük bir ihanettir"

Soylu, Abullah Gül'ün Gezi Olayları'na ilişkin açıklamalarına tepki göstererek, "Gezi olaylarından sonra Türkiye'de ray değişti. Kim ne söylerse söylesin Gezi olayları büyük bir ihanettir. Bizden sonra gelecek nesiller çocuklarımız bunun hesabını soracaklar. Yakmak yıkmak kabul edilemez. İsteklerini görüyorsunuz. 3. Boğaz köprüsünü 3. havalimanını yapmayacaksınız dediler. Sivil bir muhtıra verdiler. 'Ya bizim istediklerimizi yaparsınız ya Türkiye'de savaşı bitirirsiniz' dediler. Bunun Taksim'deki Gezi ile ne alakası var? Bütün büyük projeleri ortaya koydular. Siz kimsiniz Allah aşkına? Demokrasiyi bitirmek için ortaya konulan hadisenin ta kendisidir. Masum eylem olarak değerlendirmek aklımızı peynir ekmekle yedirmek gibi bir şeydir. 'Can Dündar masum.' Nasıl masummuş Can Dündar? O gün Cumhurbaşkanlığı yaptınız bu olayları görmediniz mi? Sayın Cumhurbaşkanımıza hiçbirisi kuvvet ve güç vermedi. Sayın Cumhurbaşkanımızı tek başına havalimanına indirmeye çalıştılar. Koltuğa oturup puro içecekler. Buna ait koruyucu çerçeve ortaya koyarsa tarihin düzeltilmesi için doğrusunu söylerim." ifadelerini kullandı. 

Davada verilen beraat kararlarına ilişkin Soylu, "Mahkemenin süreci içerisinde değerlendirme yapmak doğru değil ama mahkeme bitmiş. Türkiye'ye zaman kaybettirdiler." diye konuştu. 

"Bekçiler polisin yardımcısıdır"

Soylu, bekçilere verilen yetkilere ilişkin, "1914'ten itibaren coğrafyamızda bekçilik uygulaması var. 1976 yılı itibariyle Türkiye geneli organizasyona girdi. Bekçi 1996 yılından itibaren Türkiye'de hiçbir bekçi alınmadı. Yıl 2016, Sayın Cumhurbaşkanımız talimat verdi. Bekçi alımına başladık. 2016 sonunda oluyor bu iş. Polislik ile bekçilik usta çırak mesleğidir. Bekçiler kimlik sorar. Bekçiler polisin yardımcısıdır. Polise verilen önleme denetim yapma istihbarat toplama gibi yetkiler bekçilerde yok. Halka yardım görevi var. Diyelim bir olay oldu... Önleyici, koruyucu görev yetkileri var. Adli görev yetkileri var. Olaya polisi çağırır. Canlı bomba gördü ne yapacak? Muhalefet 'Dokunmasın' diyor. Süs bebeği mi yapıyoruz? Hırsız yakaladı, 'Abi ben polisi çağırıyorum' mu diyecek?'' açıklamasını yaptı.