Sosyal medyada dezenformasyon ve basın kanunu düzenlemesi Meclis'te

MHP ve AK Parti’nin üzerinde sekiz aydır uğraştığı dezenformasyon düzenlemesinin taslak kısmı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrolleri sonrasında TBMM'ye sunuldu.

GÜNDEM 27.05.2022, 11:40 27.05.2022, 13:08
Sosyal medyada dezenformasyon ve basın kanunu düzenlemesi Meclis'te

MHP ve AK Partili milletvekillerinin imzaları ile TBMM’ye götürülen 40 maddelik kanunname teklifi, 'Bazı Kanunlarda ve Basın Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair' farklılıkları içerisinde barındırıyor.

Sunulan teklife göre, yasal zemine oturtulması düşüncesiyle basın kartına ve internet haber siteleriyle alakalı hususlar Basın Kanunu'nun çerçevesi içine alınarak televizyon, kamu kurum ve kuruluşları ile radyonun gerçekleştirdiği enformasyon alanlarında hizmet veren kamu çalışanlarının basın kartı düzenlenmesiyle beraber süreli yayın çalışanları şeklinde görülebileceği düşünülüyor.

Basın kartına ve basın özgürlüğüne dair esaslar ve usuller

Alınan bilgilendirmeye göre, sunulan Basın Kanunu'nun hedefi, basın kartı ile basın özgürlüğü ve sağlanan bu özgürlüğün kullanım alanlarına ilişkin esas ve usulleri tam anlamıyla belirlemek olduğu vurgulanıyor.

Basın kartına dair düzenleme sonrasında basın kartı talebinde bulunan medya çalışanları ve enformasyon personelleri bu Kanun içerisine dahil ediliyor. İnternet haber siteleri de teklif sonrasında süreli yayın tanımı içerisine alınıyor.

Diğer bir yandan enformasyon personeli, İletişim Başkanlığı, internet Haber sitesi, Basın Kartı Komisyonu, İletişim Başkanı medya çalışanı tanımı da teklifin içerisinde yer alıyor.

Süreli yayınların çıkarılması için beyannameler Basın İlan Kurumuna verilecek

Sunulan teklif içerisinde internet haber sitelerinin faaliyet gösterdiği ticari unvan, iş yeri adresi, iletişim telefonu, elektronik tebligat adresi ve elektronik posta adresi, yer sağlayıcısının adresi ve adı kendilerine ait olan sitenin içerisinde “iletişim” başlığının altında yer alacak.

İnternet haber sitelerinde sunulan bir içeriğin ilk kez siteye yüklendiği tarih ve bir sonraki güncelleme tarihleri, kişiler her eriştiğinde değiştirilmeyecek şekilde içeriğin hemen üzerinde belirtilecek.

Yayın yasağı kararlarının ve basın duyurularının daha etkin ve hızlı duyurulması düşüncesiyle, süreli yayınların çıkarılması adına, kayıt altına alınmak üzere beyannameler artık Basın İlan Kurumuna ve Cumhuriyet Başsavcılığına verilecek. Gerçekleştirilecek kayıt için verilecek olan beyannamede elektronik tebligat adresi de gösterilmek zorunda olacak.

Basın İlan Kurumu, gerekli durumlarda yayının durdurulmasını isteyebilecek

Eklerin ve beyannamenin gerçek veya gerekli bilgileri bulundurmaması, sorumlu müdürün, yayın sahibinin veya temsilcinin belirlenen ortamlara sahip olmaması durumunda Basın İlan Kurumu beyannamenin verilmesinden sonrasında iki hafta içerisinde oluşan eksikliğin tamamlanmasını veya gerçek dışı bilgilerin düzeltilmesini yayın sahibinden talep edecek. Bu talebin tebliğin tarihinden sonra 2 hafta içerisinde yerine getirilmemesi durumunda Basın İlan Kurumu yayınlanan içeriğin durdurulmasını İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinden isteyebilecek.

Yayın durdurma yaptırımı internet haber siteleri çerçevesinde uygulanmayacak. Basın İlan Kurumu internet haber sitelerinden eksikliklerinin kapatılmasını ve gerçeğe aykırı içeriklerin düzeltilmesini talep edecek. Bunları düzenlemeleri için internet sitelerine 2 hafta verilecek. Talebin yerine getirilmemesi halinde ise Basın İlan Kurumu internet haber sitesinin niteliği olmadığı tespiti düşüncesiyle İstanbul Asliye Ceza Mahkemesine başvurabilecek. Mahkeme ise konu ile ilgili kararını en geç 2 hafta içinde açıklayacak.

Mahkemeye yapılan başvurunun kabul edilmesi durumunda internet haber siteleri için verilen basın kartı, reklam ve resmi ilan hakları kaldırılacak. İnternet haber sitesi adına verilen hakların kaldırılması, bu Kanunla alakalı mevzuat gereğince verilecek olan cezaların uygulanmasına mâni teşkil etmeyecek.

İnternet içeriklerinin muhafaza ve teslim yükümlülüğü

İnternet haber sitesinde yayımlanan bütün içerikler, talep edildiğinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmek üzere bütünlüğü ve doğruluğu sağlanmış şekilde 2 sene süre ile saklanacak.

Yargı mevkilerince internet haber sitelerine yayınladıkları yayının kovuşturma ve soruşturma konusu olduğunun bildirilmesi durumunda, bu işlemlerin sonuçlanana kadar kovuşturma ve soruşturma konusu olan içeriğin saklanması mecburi tutulacak.

İnternet haber sitelerinde yayınlanan içerik sonrasında zarar gören kişinin cevap yazısını sitenin sorumlu müdürü herhangi bir ekleme veya düzeltme yapmadan, metni aldığı günden itibaren en geç bir gün içerisinde ilgili içeriğin yer aldığı sütun ve sayfalarda, URL bağlantısını ekleyerek aynı yazı şekliyle ve aynı puntolarla yayınlamak durumunda olacak. İçerik hakkında alınan yayının çıkarılması, erişimin engellenmesi kararının uygulanması ve internet haber sitesinin yayınladığı içeriği kendiliğinden kaldırması halinde cevap ile düzeltme metni alakalı içeriğin yayınlandığı internet haber sitesinin ana sayfası üzerinde 1 hafta süre kadar yayımlanacak.

İnternet haber ile basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu kanunda bahsedilen farklı suçlarla alakalı ceza davalarının kontrol şartı olarak, internet haber siteleri ve günlük süreli yayınlar açısından 4 ay, diğer basılmış içerikler açısından ise 6 ay içinde açılması mecburi tutulacak. Tanımlanan süreler basılmış içerikler için Cumhuriyet Başsavcılığına sunulduğu zamandan geçerli olurken, internet haber sitelerinde ise haberle alakalı suçun ihbar edildiği tarihten itibaren başlayacak.

Ancak tanımlanan bu süreler, Türk Ceza Kanunu'nun dava zaman aşımıyla ilgili maddesinde verilen sürelerin yarısını geçmeyecek ve sürenin bitiminde içeriğin yenilenmesi durumu ile suçun temadi ettiğine karar verildiği durumlarda, dava zaman aşımı süresi tam olarak uygulamaya koyulacak.

Basın kartı başvurusu, türleri ve nitelikleri

Teklifle basın kartının türleri, başvurusu ve niteliği de belirlendi. Buna göre, bundan sonrasında basın kartı başvuruları İletişim Başkanlığına gidilerek yapılacak. Basın kartı, resmi özellikli bir kimlik belgesi yerine kullanılabilecek.

Basın kartı çeşitleri şu şekilde açıklandı,

- Süreli basın kartı: Görev bölgesi Türkiye'yi içerisine alan yabancı medya görevlilerine verilen basın kartı,

- Göreve bağlı basın kartı: Bir medya yapısına bağlı olarak görev yapan Türk vatandaşı medya çalışanlarına ve enformasyon personellerine tanımlanan basın kartı,

- Geçici basın kartı: Görev bölgesi Türkiye'yi içerisine almamakla beraber geçici bir zaman aralığında Türkiye’ye haber yapma amacıyla gelen yabancı medya personellerine tanımlanan basın kartı,

- Serbest basın kartı: Belirli bir aralıkta çalışmayacak olan medya çalışanlarına verilen basın kartı,

- Sürekli basın kartı: En düşük on sekiz sene meslek içerisinde yer alan medya çalışanları ve enformasyon personellerine ömür boyu tanımlanan basın kartı,

Basın kartı isteminde bulunanlar başvuru yapabilmeleri için 18 yaşını geçmiş, en az lise veya o düzeyde bir eğitim kuruluşundan mezun, kamu veya kısıtlı hizmetleri açısında herhangi bir engelinin bulunmaması şartı aranacak.

Bunun yanı sıra bir kişinin basın kartı isteminde bulunabilmesi için Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirlenen süreler bitmiş olsa bile, bilerek işlenen bir suçtan ötürü 5 sene veya daha fazla süreyle hırsızlık, şantaj, sahtecilik, , güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, yalan tanıklık, yalan yere yemin, iftira, fuhuş, suç uydurma, zimmet, müstehcenlik, casusluk suçları, rüşvet, hileli iflas, irtikap, kaçakçılık, edimin ifasına fesat karıştırma, ihaleye fesat karıştırma, kamu barışına karşı suçlar, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçları, devlet sırlarına karşı suçlar, terör suçları, milli savunmaya karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan ceza almamış olması gerekiyor.

Kart isteminde bulunanlar, Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun maddelerine göre sözleşme yapmış olması, zaruri sebepler haricinde işten çıktığı tarihin üzerinden 1 aydan fazla geçmemek üzere ara vermeden çalışmaya devam etmesi ve medya faaliyeti haricinde ticari çalışmada bulunmaması şartı da gözetilecek.

Serbest ve sürekli basın kartı isteyenler ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) üzerinden göreve bağlı basın kartı isteyenlerde ise "Basın Mesleğinde Çalıştıranlar ve Çalışanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kararlarına uygun sözleşme yapmış olması ve zorunlu nedenler haricinde işten çıktığı tarihten bu yana 1 aydan fazla olmayacak şekilde ara vermeden çalışması" kıstası aranmayacak.

Basın kartı isteminde bulunan yabancı medya çalışanlarına, medya kuruluşunca görevlendirildiklerini bilgilendirmelere, bağlı oldukları kuruluşun idare merkezinin bulunduğu ülkenin Türkiye'de büyükelçiliğinin bulunması, Türkiye'de çalışma izinlerinin bulunması, konsolosluk veya elçiliklerden aldıkları takdim metnini ibraz etmeleri durumunda, karşılıklılık esası da dikkate alınarak Başkanlıkça basın kartı tanımlanabilecek.

Basın Kartı Kurulu 9 üyeden meydana gelecek. Kurulda, Başkanlığı temsil edecek 2 üye haricinde işçi sendikası şeklinde faaliyette bulunan sendikalar içerisinde basın kartı sahibi üyesi en yüksek olan sendika tarafından konumlandırılacak bir üye ile basın kartı sahibi veya iletişim fakültesi dekanları içerisinden belirlenecek bir üye de bulunacak.

Üyelerin görev süresi 2 sene olurken, süresi biten kişiler yeniden seçilebilecek.

Belirlenen komisyon başvuruda bulunan kişinin eserlerini, mesleki çalışmalarını, niteliklerini ve ödüllerini inceleyerek basın kartı alıp alamayacağı konusunda karar verecek. Komisyonun kararları, öncelikle Başkan tarafından onaylanacak daha sonrasında ise uygulamaya koyulacak. Buna göre, eğer basın kartı sahibi, kanunda vurgulanan niteliklere sahip değilse veya bunları kaybederse basın kartı İletişim Başkanlığında geri alınacak. Kartı iptal edilen kişi engel durumları ortadan kaldırdıktan 1 yıl sonra kart başvurusu yapabilecek. Daha öncesinde yapılan başvuru kabul edilmeyecek.

Eğer kişi basın ahlak kurallarına aykırı bir şekilde davranış sergilerse basın kartı iptal edilecek, bunun yanı sıra 5 sene dolmayınca yeni kart tanımlanmayacak.

Verilen süreler, basın kartının iptal edilerek iadesinin sağlandığı günden sonra işleme konulacak. Adli sicil kaydı düzelene kadar basın kartı verilemeyecek.

İletişim Başkanlığınca tanımlanacak olan basın kartlarının tipi, Komisyon üyelerinin belirlenmesi, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, çalışma ve karar alma usulleri, kontenjanlar, başvuru türleri ve başvuruda getirilmesi gerekli olan belgeler Başkanlık tarafından belirlenecek yönetmelikle tanımlanacak.

İnternet haber sitelerine, zorunlulukların tamamlanması için 3 ay

Kanun teklifinin geçerliliğe girdiği günden önce çalışan internet haber siteleri, kanunun kesinlik kazanması sonrasında üç ay içerisinde bu zorunlulukları yerine getirmek durumunda olacak.

Teklifin yürürlüğe gireceği zamandan öncesinde yayın yapan olan medya kuruluşları ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarında yer alan kayıtlar, Basın İlan Kurumuna üç ay içinde devredilmek zorunda olacak.

Düzenlemenin yürürlüğe girmeden öncesinde verilen basın kartları, eğer gerekli şartları taşıyorsa geçerliliğine devam edecek.

Basın İlan Kurumu üye sayısı 42'ye çıkıyor

Yeni düzenlemeyle beraber, 36 kişi olarak belirlenen Basın İlan Kurumu Genel Kuruluna, Cumhurbaşkanınca belirlenecek 2, resmi ilan yayınlayacak internet haber sitelerinden 2, RTÜK’ten 2 temsilci katılacak. Bu şekilde Genel Kurul üye miktarı 42'ye olacak.

Teklifle, Basın İlan Kurumunun ülke çapında görevli bulunmasıyla beraber, Anadolu gazete sahipleri liderleri seçiminin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından değil Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünce düzenlenmesi planlanıyor. Bu şekilde farklı coğrafi bölgelerden kişiler seçilebilecek. Yeni üyeler seçilene kadar mevcutta bulunan üyelerin görevlerini sürdürecek.

İnternet haber sitelerinde yayımlanacak reklam ve resmi ilanların kapsamları 

Kurum Genel Müdürlüğü, her ayın son gününde reklam ve resmi ilan verilebilecek internet siteleri ve gazetelerin vasıflarını ve isimlerini belirten bir listeyi, Kurumun internet sitesi vasıtasıyla duyuracak.

Yapılacak olan güncellemeyle beraber kurum vasıtasıyla yayımlanan ilanların ticari alanlara konu edilmesi veya kopyalanması durumlarına dair esas ve usullerin kontrol edilmesi için Genel Kurula yetki tanımlanıyor. Kamuya ait olan ilanlara vatandaşların kolayca ulaşabilmesi açısından Basın İlan Kurumu İlan alanına hukuki statü kazandırıyor.

Açıklananlara göre Resmî Gazetede duyurulanlar dışında, Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, yönetmeliklere göre yayınlatılması zorunlu olan resmi ilanlar, kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle tanımlanan sair müesseseler ve reklamlar sadece Basın İlan Kurumu vasıtasıyla yayınlanacak.

Kurum vasıtasıyla yayınlanan reklamların ve ilanların, yayınlanması, kopyalanması, ticari faaliyete konu olması ve yayınlattırılması, yayınlattırılması Kurumun iznine bağlı olacak.

Cumhurbaşkanlığına bağlı kuruluşlar, Bakanlıklarla ilişkili kurum kuruluşlar ve farklı kurumların kendi internet haber sitelerinde yayını mecburi tutulan ilanları bunun yanı sıra Basın İlan Kurumu İlan Portalında göstermesi gerekli olacak. Basın İlan Kurumu İlan portalındaki yer alan ilanlardan herhangi bir ücret alınmayacak.

Haber sitelerinde reklam ve resmi ilan yayımlanması vazifesi Basın İlan Kurumuna tanımlandığından, dergi ve gazeteler adına uygulanan yaptırımlar internet haber sitelerine de yansıtılacak.

Diğer bir yandan yaptırım uygulanan dergi, internet haber ve gazetelerin başvuruda bulunacağı yargı konumu hakkında kararsızlıkların giderilmesi düşüncesiyle başvurulacak mahkeme, Kurum Genel Müdürlüğünün olduğu bölgedeki en yüksek kademeli asliye hukuk hakimliği olarak belirlenecek. 15 gün olarak verilen karar verme süresi tamamen kaldırılarak konuyla alakalı basit yargılama tipi getirilecek.

Yönetim Kurulunca çıkan karara göre, sonucun duyurulmasından sonra 10 gün içerisinde Kurum Genel Müdürlüğünün bulunduğu bölgedeki en yüksek düzeydeki Asliye Hukuk Hakimliğine geri itirazda bulunabilecek.

İnternet haber sitelerinde reklam ve resmi ilan yayınlayacakların mesuliyetleri

Haber sitelerinde reklam ve resmi ilan yayımlamak isteyenlerin bulundurması gereken nitelikler, tamamlaması gereken mesuliyetler ve yayınla alakalı esas ve usuller teklifin geçerliliğinin sağlandığı zamandan itibaren Kurum Genel Kurulunca 6 ay içerisinde oluşturulacak yönetmelikle sağlanacak.

İflas ve İcra Kanunu çerçevesinde taşınmaz, taşınır, satışlarının gazete aracılığıyla duyurulup duyurulmayacağı hakkında karar icra memurluklarının düşüncesine bırakılıyor. İcra memurlarınca uygulamaya konulacak olan kararlardaki farklılıkların ortadan kaldırılması, bu duyurularında internet haber sitelerinde de yayımlatılması planlanıyor.

Basın İlan Kurumu İlan Portalı ve Elektronik satış portalında duyurulacak ilan, yükseltimin bitmesine kadar erişime açık kalacak.

Toplam tahmin edilen bedeli 500 bin Türk lirası olan satışlar adına internet haber sitesi veya gazetede ilan edilip edilmeyeceği icra dairesince ilgililerin yararları göz önüne alınarak karara bağlanacak fakat toplam tahmin bedeli 500 bin Türk lirası ile 2 milyon Türk lirasının aralığında olanlar, satışın gerçekleşeceği yerde yayımlanan resmi ilan duyurma hakkına malik bir internet sitesinde veya yerel bir gazetede ilan edilebilecek. Eğer satışın gerçekleşeceği alanda resmi ilan duyurma hakkına malik bir haber sitesi yönetimi bulunmuyorsa, aynı il sınırları içerisinde yer alan farklı bir internet haber sitesinde veya yerel gazete yardımıyla duyurabilecek.

Toplam tahmin edilen bedeli 2 milyon Türk lirası ve daha fazla olanlar için bir haber sitesinde veya yurdun dört bir yanında dağıtılıp satışı sağlanan ve ilan isteği gününde günlük gerçek satışı 50 binin üzerinde olan resmi ilan yayımlama hakkını malik bir gazetede duyurabilecek.

İnternet haber sitesinde veya gazetede duyurulacak olan ilanlar eş zamanlı şekilde Basın İlan Kurumu İlan alanında da yayınlanacak. Basın İlan Kurumu İlan bölümünde duyurulacak olan ilanlardan herhangi bir ücret talep edilmeyecek.

Gerçeğe aykırı bilgi yayanlara hapis cezası

Halk arasında panik, korku ya da endişe yaratmak üzere, ülkenin dış ve iç güvenliği, kamu genel sağlığı ve düzeni ile ilgili gerçeğe aykırı bilgiyi, kamu barışını bozacak biçimde alenen yayan kişilere, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suçun, failin kimliğini gizlemek üzere ya da bir örgütün faaliyeti kapsamında işlenmesi durumunda, bu ceza yarı oranında artırılacak.

"Toplumu yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu sebebiyle bölge adliye mahkemesi ceza daireleri tarafından verilen kararlar temyiz edilebilecek.

Erişimin engellenmesi kararları ile beraber Erişim Sağlayıcıları Birliğinin görev alanı, içeriğin çıkarılması yönündeki kararlarının uygulanmasına ilişkin diğer kanunlarda bulunan düzenlemeleri de içerecek biçimde tekrar belirleniyor.

Erişim sağlayıcılar ile birlik arasında kararların bildirimi konusunda hızlı ve doğru bir biçimde veri akışının sağlanmasını temin etmek adına gerekli donanım ve gerekli yazılımın, erişim sağlayıcıları tarafından kurulması sorumluluğu getiriliyor.

Erişim Sağlayıcıları Birliğine, gelen içeriğin çıkarılması ve/veya engellenmesine ilişkin mahkeme kararlarını, e- posta aracılığıyla ilgili yer ya da içerik sağlayıcılarına bildirme fırsatı veriliyor. 

Teklifle, internetin dinamik ve dağınık yapısı sebebiyle yer ya da içerik sağlayıcının nerede bulunduğunun tespit edilmesi konusunda ortaya çıkan sorunların ve buna bağlı olmak üzere yetki tartışmasının çözülmesi ve katalog suçlarla etkin mücadele amacıyla yurt içi yurt dışı ayrımı ortadan kaldırılıyor, Başkanın engelleme yetkisi konusunda yeknesaklık getiriliyor.

Milli İstihbarat Teşkilatının personeli ve faaliyetleri ilişkin suç teşkil ettiği belirlenen içerikler, katalog suçlara ekleniyor. Hakimin, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi yönündeki kararına konu olan kişilik hakkının ihlaline yönelik yayının başka web sitelerinde de yayınlanması halinde mevcut karar, Birliğe ilgili kişi tarafından müracaat edilmesi durumunda bu adresler için de uygulanacak. Birlik tarafından müracaatın kabulüne karşı itiraz, kararın verildiği hakimliğe gerçekleştirilecek. İnternet adresindeki yayının tamamına ilişkin erişimin engellenmesi yönündeki kararlarda bu fıkra hükmü uygulanmayacak.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'daki değişiklikle, günlük erişimi Türkiye'den 1 milyonu aşkın olan yurt dışı kaynaklı belirli sosyal ağ sağlayıcılarının bulundurması gereken temsilcinin gerçek kişi olması durumunda bu şahıs, Türkiye'de yaşayan bir Türk vatandaşı olacak.

Günlük erişimin Türkiye'den 10 milyonu aşkın olması durumunda, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının belirlediği tüzel ya da gerçek kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının yükümlülükleri saklı kalmak şartıyla mali, hukuki, idari ve teknik açıdan tam sorumlu ve yetkili olup bu söz konusu temsilcinin tüzel kişi olması durumunda doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye firması biçiminde kurulan bir şube şeklinde olması zorunlu olacak.

Sosyal ağ sağlayıcıların BTK'ye verdikleri raporlar; öne çıkarılan ya da erişimi azaltılan içeriklere, başlık etiketlerine ilişkin algoritmalarına, reklam ve şeffaflık politikalarına yönelik bilgileri de kapsayacak. Sosyal ağ sağlayıcıları, kurumun istediği bilgileri vermekle sorumlu olacak.

Reklam kütüphanesi

Sosyal ağ sağlayıcı, tarafsız ve eşit bir şekilde kullanıcılarına davranmakla sorumlu olup BTK'ye verilecek olan raporda, bu konuya yönelik alınan önlemlere de yer verilecek. Sosyal ağ sağlayıcı, bu kanun çerçevesindeki suçlara yönelik başlık etiketleri ile içeriklerin yayınlanmamasına yönelik kendi mekanizma, algoritma ve sisteminde BTK ile iş birliği yaparak gerekli önlemleri alacak, raporda da bu tedbirler bulunacak.

Sosyal ağ sağlayıcı, internet sitesinde söz konusu kullanıcılara öneriler verirken hangi parametreleri kullandığına kolay, anlaşılır, açık ve ulaşılabilir biçimde yer verecek. Kullanıcılara tavsiye ettiği içeriklere yönelik sosyal ağ sağlayıcı, kişisel verilerinin kullanılmasını sınırlandırma ve tercihleri güncelleme seçeneği verme ile ilgili aldığı gerekli önlemleri, raporunda bulunduracak. Sosyal ağ sağlayıcı, reklamlara yönelik içerik, reklam süresi, reklam veren, hedef kitlesi, ulaşılan grup ya da kişi sayısı gibi bilgilerin yer aldığı reklam kütüphanesi kurarak, internet sitesi yoluyla bunu yayınlayacak.

TCK'deki suçlara yönelik içerikler adli mercilere sunulacak

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bulunan, alenen halkı yanıltıcı bilgiyi yayma, çocukların cinsel istismarı, ülke bütünlüğünü ve devletin birliğini bozma, anayasal düzene, bu düzenin işleyişine yönelik suçlar, devlet sırlarına yönelik suçlar ve casusluk suçlarına konu olan içerikleri oluşturan ya da yayan faillere ulaşmak amacıyla gerekli olan bilgileri, cumhuriyet savcısı soruşturma aşamasında, yargılamanın yürütüldüğü mahkeme tarafından ise kovuşturma aşamasında talep edilmesi sonrasında, söz konusu sosyal ağ sağlayıcının Türkiye'deki yetkilisi, adli mercilere iletecek.

Bu bilgiler, talepte bulunan mahkemeye ya da cumhuriyet başsavcılığı verilmemesi durumunda ilgili cumhuriyet savcısı tarafından, sosyal ağ sağlayıcının internet bant genişliğinin yüzde 90 civarında daraltılması istemiyle Ankara Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yapabilecek.

İnternet trafiği bant genişliğinin daraltılması yönünde kararı verilmesi durumunda söz konusu karar, erişim sağlayıcılara bildirilmek amacıyla BTK'ye yollanacak. Bildirimden itibaren kararın gereği, erişim sağlayıcıları tarafından derhal ve en geç 4 saatte yerine getirilecek. Ağ sağlayıcının, yükümlülüklerini uyulması durumunda yaptırımlar kaldırılacak ve BTK'ye iletilecek.

Çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet konusunda da sosyal ağ sağlayıcı, gerekli önlemleri alacak.

Bant daraltılması ve reklam yasağı

İdari önlemler saklı kalmak şartıyla, BTK Başkanınca verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin önlenmesi kararının gereğinin uygulanmaması durumunda, vergi mükellefi olup, Türkiye'de ikamet eden tüzel ve gerçek kişilerin, BTK Başkanı tarafından, 6 aya kadar söz konusu yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya reklam vermesinin yasaklanmasına karar verilebilecek. Bu çerçevede yeni sözleşme kurulamayacak ve buna yönelik para transferi işlemi yapılamayacak. Reklam yasağına ilişkin karar, Resmi Gazete'de de ayrıca yayımlanacak.

Reklam yasağı kararının haricinde BTK Başkanı, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin önlenmesine ilişkin karar yerine getirilinceye kadar sosyal ağ sağlayıcının internet bant genişliğinin yüzde 50 civarında daraltılması amacıyla sulh ceza hakimliğine başvuru yapabilecek. Bu yönde hakim tarafından verilen kararın söz konusu sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesinden sonraki 30 gün içinde; erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının yerine getirilmemesi durumunda, BTK Başkanı tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet bant genişliğinin yüzde 90 civarına kadar daraltılması amacıyla sulh ceza hakimliğine başvuru yapılabilecek.

Hakimin verdiği kararlar, erişim sağlayıcılara iletilmek amacıyla BTK'ye gönderilecek. Bildirimden itibaren kararların gereği, erişim sağlayıcıları tarafından derhal ve en geç 4 saatte yerine getirilecek. Sosyal ağ sağlayıcının, erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması yönündeki kararın gereğini yerine getirmesi ve BTK'ye bildirmesi durumunda sadece internet bant genişliğinin daraltılması kararı kaldırılacak.

Reklam yasağına aykırı eylemlere 100 bin TL’ye kadar ceza

BTK Başkanı tarafından verilen idari para cezaları, 1 yıl içinde yasal süresinde birden fazla ödenmediği durumda, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya başkan tarafından Türkiye'de yaşayan vergi mükellefi tüzel ve gerçek kişilerin, 6 aya kadar ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesinin yasaklanması yönünde karar alınabilecek. Bu çerçevede reklam yasağına aykırı eylemlerde bulunan ve Türkiye'de yaşayan vergi mükellefi tüzel ve gerçek kişilere, BTK Başkanı tarafından 10 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar idari para cezası verilmesine karar verilebilecek.

BTK’nın yapacağı kullanıcı haklarına yönelik düzenlemelere sosyal ağ sağlayıcı uyacak.

Sosyal ağ sağlayıcı, öne çıkarılan içerikler ya da başlık etiketleri yoluyla ortam sağladığı başkasına ait yayın aracılığıyla işlenen suçtan, yayını sunuş şeklinden, söz konusu kullanıcının yayına ulaşmasını hedeflediği açıkça belli ise yükümlü olacak.

Ağ sağlayıcının kanuna uyumu

Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcıların mal ve can güvenliğini tehlikeye atan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca olması durumunda, bu içeriği ve içeriği hazırlayana yönelik bilgileri kolluk birimlerine gönderecek. 

Bu kanuna sosyal ağ sağlayıcının uyumuna yönelik olarak BTK, sosyal ağ sağlayıcıdan bilişim sistemleri, kurumsal yapı, algoritmalar, ticari tutumlar ve veri işleme mekanizmaları dahil olmak üzere her türlü açıklamayı isteyebilecek. BTK tarafından istenen bilgi ve belgeleri sosyal ağ sağlayıcı, en geç 3 ay içinde gönderecek. BTK, sosyal ağ sağlayıcının kanuna uyum durumunu, sağlayıcının tüm tesislerinde yerinde araştırabilecek.

Sosyal ağ sağlayıcı, kamu sağlığını ve kamu güvenliğini etkileyen olağanüstü hallere yönelik kriz planı oluşturmakla ve bunları bildirmekle sorumlu olacak.

Kanunda verilen yükümlülüklerini karşılamayan sosyal ağ sağlayıcıya BTK Başkanı tarafından, bir önceki takvim senesinde küresel cirosunun yüzde 3'üne kadar para cezası verilebilecek.

Öte yandan "şebekeler üstü hizmet" ve "şebekeler üstü hizmet sağlayıcı" ifadeleri Elektronik Haberleşme Kanunu'na ekleniyor.

"Şebekeler üstü hizmet", internete sahip kullanıcı ve abonelere, işletmecilerden ya da internet hizmetinden bağımsız bir şekilde kamuya açık bir yazılım aracılığıyla sunulan, görsel, yazılı ve sesli iletişim çerçevesindeki kişiler arası elektronik haberleşme hizmetlerini işaret ederken; "şebekeler üstü hizmet sağlayıcı" da şebekeler üstü hizmet tanımı içine dahil olan hizmetleri sunan tüzel ya da gerçek kişiyi gösterecek.

Ayrıca şebekeler üstü hizmetler yönelik gerekli düzenlemeleri yapma ve tedbirleri alma konusunda BTK'ye yetki veriliyor.

Şebekeler üstü hizmet verenlerin hak ve yükümlülüklerinde, Ulusal Numaralandırma Planı'nda bulunan numaralar ile haberleşme fırsatı sunup sunmamasına, Türkiye'deki kullanıcı miktarına ya da günlük erişimine bakılarak farklılaştırma işlemi yapılabileceğine yönelik düzenlemeye gidiliyor.

Kanundaki yükümlülükleri karşılamayan ya da yetkilendirilmeksizin hizmet veren şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara 1 milyon TL’den 30 milyon TL’ye kadar para cezası verilebilecek.

İdari para cezasını belirtilen zamanda ödemeyen ve Kurum tarafından yapılacak bildirimden sonra 6 ay içinde Kurum düzenlemelerinde belirtilen yükümlülükleri karşılamayan ya da yetkilendirilmeksizin hizmet veren şebekeler üstü hizmet sağlayıcısının, Kurum tarafından internet bant genişliğinin yüzde 95 civarında daraltılmasına ya da internet sitesi ya da ilgili uygulamaya erişimin engellenmesine karar verilebilecek.

Teklifin, reklam ve resmi ilan verilebilecek haber sitelerinin de Basın İlan Kurumunun internet adresleri yoluyla kamuoyuna bildirilmesini düzenleyen maddesi, haber sitelerinde yayınlanacak reklam ve resmi ilanların esas ve kapsamlarını düzenleyen maddesi, dergi ve gazeteler için uygulanan müeyyidelerin haber sitelerine de uygulanmasını öngören maddesi, vatandaşların tebligat, ihale, icra ve personel alanlarına yönelik ilanlara, kolayca  tek merkezden ücretsiz bir şekilde ulaşabildiği Basın İlan Kurumu İlan Portalı'nda yayın yapılmasını öngören maddesi, ihalelerin haber sitesinde açıklanmasını öngören maddesi, haber sitelerinin hukuki ve cezai sorumluluklarına ilişkin düzenleme ve haber siteleri personelinin Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun çerçevesine alınmasını ifade eden maddesi 1 Ocak 2023'te, kalan diğer hükümleri de yayımı döneminde yürürlüğe girecek.

Teklifin gerekçesinde, teknolojinin sonuçlarından bir tanesinin de internet olduğu, internet yoluyla geliştirilen ve günden güne artan kolay iletişim ve erişim yöntemlerinin, "sosyal medya" ifadesini toplumsal hayatın merkezine taşıdığı aktarıldı.

İnternetin, bilgiye ve habere erişimi hızlandırdıkça ve kolaylaştırdıkça, buna bağlı olmak üzere sosyal medyanın kullanımının da arttığı belirtilen gerekçede, bu artışın, farklı ve yeni temalı sosyal medya ağlarının ortaya çıkmasına, kişilerin zamanının önemli bir bölümünü bu ağlarda geçirmesine sebep olduğuna dikkat çekildi

Gerekçede, "Dijitalleşmeyle bağlantılı olmak üzere kişilik bozukluklarının, yeni sosyal problemlerin veya psikolojik rahatsızlıkların tartışıldığı bir yaşama doğru gidildiği uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Öte yandan dijital yaşamın insan hayatında önemli oranda etkili olması ve sosyal medya ağlarının bu kadar çeşitlenmesi, gerek hukuki gerek açıdan kişilerin, kişisel haklarının ihlali ve birçok problemle karşılaşmasını getirmiştir." sözlerine yer verildi.

"Düzenleyici rol, devletin görevidir"

Dijital dünyanın veya sosyal ağ sağlayıcılarının arka planındaki diğer aktörlerin, geniş kapsamlı kullanıcı verileri ile kullanıcı sayılarından faydalanarak sağladıkları gelire veya özel bilgiye karşın, kişilerin haklarının korunması konusunda ihtiyaç duyulan koruyucu ve önleyici mekanizmaları geliştirmediklerinin dikkate alındığı belirtilen gerekçede, bu aktörlerin etkin önlemler almadıklarına, devletlerin ve kullanıcıların haklı taleplerine direnç gösterdiklerinin tespit edildiğine vurgu yapıldı.

İnternetin; sınır tanımayan olgusunun, kötü niyetlilerin kimliklerini saklayarak yasa dışı eylem ve işlerini uygulamaya almasına imkan tanıdığına dikkat çekilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Sahte hesap ve isimlerle yasa dışı içerik hazırlayıp paylaşma, farklı siyasi fikirdeki kişilere, herhangi bir konudaki rakip olarak gördükleri kişilere, farklı milletlere yada dinlere yönelik hakaret, iftira ya da küfür etmek, itibarsızlaştırmak veya karalamak, ayrımcılığa ve nefrete zemin oluşturmak hedefiyle kullanıldığı hallerde internet, düzenleme getirilmesi gerekli bir alan olarak ortaya çıkmaktadır. Böylece kişilik hakları ihlal edilen kişiler, anayasal güvence altındaki haklarının korunması aşamasında devlete karşı beklenti içine girmektedirler. Bu alanda devletin yükümlülüğü, hak ve özgürlüklerin korunacağı ve ifade özgürlüğünün de güven altına alınacağı düzenleyici bir rol almasıdır. Bunun neticesinde devletlerin, insanların temel hak ve özgürlüklerini, hem sosyal medya platformlarına hem de diğer insanlara karşı koruması gerekmektedir."

"Dezenformasyonla mücadele artık zorunlu hale gelmiştir"

ABD ile birlikte bazı Avrupa ülkelerinin, dijital dönüşümün toplumun bütün kesimlerinde ve küresel ölçekte hissedilir duruma gelmesiyle, bu konuda yeni regülasyonlar yaptığı aktarılan gerekçede, AB'nin de Dijital Hizmetler Yasası ile Genel Veri Koruma Tüzüğünde öncü olarak gerekli önlemleri aldığı hatırlatıldıı.

Dijital dünyada Türkiye'nin de vatandaşlarının karşılaştığı problemleri, gerçek dünyadaki çözebilmek için, diğer ülke ve uluslararası kuruluşları göz önünde bulundurarak gerekli adımları atmayı amaçladığı ifade edilen gerekçede, bu adımların zemininde, ifade özgürlüğüne işaret eden noktalarda özellikle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin 1’inci ve 2’nci fıkralarında bulunan hükümlerin yer aldığı belirtildi.

Anayasanın ilgili hükümleri ile koruma altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklerin, gerçek dünyadaki gibi, dijital dünyada da ayrıca korunmasının hedeflendiği belirtilen gerekçede, dijital ortamda da insanların şeref, saygınlık ve onurunun, özel hayatlarının, kişisel haklarının ve verilerinin korunmasının zorunluluğuna dikkat çekildi. 

Bu kapsamda, kasıtlı olarak yalan haberi üretme ve yayma fiilinin, toplum ve birey iradesini ipotek altına alan, insanların gerçek bilgiye ulaşmasını engelleyen bir risk haline geldiğinin açık olarak görüldüğü belirtilen gerekçede, "Bu tehdit, haber alma ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engellemeye ilişkindir. Gelişen teknoloji ile beraber dezenformasyonun ulaştığı yer, temel hak ve özgürlükleri korumak için bu tehditle mücadeleyi zorunlu hale getirmiştir. Bu kapsamda, mevcut düzenlemeleri yeni duruma uygun şekle getirmek için ek düzenlemeler yapılması zorunluluğu görülmüştür.” ifadelerine yer verildi.

Haber sitelerinde çalışanlar, gazeteci tanımına dahil edilecek

Teklifin gerekçesinde, bilgiye ulaşabilme kolaylığının, diğer iletişim araçlarının önüne interneti geçirdiğine fakat haber siteleri ve personellerinin, gazetecilere ve gazetelere tanınan haklardan faydalanamadıklarına dikkat çekildi. Bunu ortadan kaldırabilmek için teklifle, haber siteleri personellerinin, yazılı medyada görevli basın mensupları ile eşit koşullara sahip duruma getirilmesinin hedeflendiği belirtilen gerekçede, haber sitelerinde ücret karşılığı sanat ve fikir işlerinde çalışanların da gazeteci ifadesinin kapsamına dahil edileceği, böylece doğru haber alma ve ifade özgürlüğü hakkının kuvvetlendirilmesinin amaçlandığı belirtildi.

Yorumlar (0)