Rus medyası: Putin, Erdoğan şokunu atlatamadı!

BBC Moskova Muhabiri Steve Rosenberg, Azerbaycan ve Ermenistan arasında çatışmaların başladığı 27 Eylül'den bu tarafa Rus basınını taradı ve Rus basınının "Türkiye-Rusya" ilişkilerine nasıl baktığını anlattı.

Steve Rosenberg'in taramalarına göre Moskovsky Komsomolets gazetesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kırım'ın Rusya'nın bir parçası olarak tanımayı kabul etmediğini, bunun yeni bir durum olmadığını, yeni olan şeyin ise Erdoğan'ın Kırım ile ilgili çıkışlarının Rusya'nın sadece kendi alanı olarak gördüğü bu siyasi alana Türkiye'nin hiç görülmemiş bir şekilde atılımda bulunduğunu yazdı.

Moskovsky Komsomolets'e göre Moskova, Ankara'nın açıklamalarını daha da kaygı verici görüyor. Gazeteye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan Kırım'ı kesinlikle Rus olarak görmüyor ve Rusya'nın bir parçası görmüyor ancak Ukrayna'ya da ait olarak görmüyor. Erdoğan'a göre, Rusya 1783 yılında Kırım'ı haksız bir şekilde Osmanlı'dan aldı ve bu toprakların Osmanlı'nın devamı olan Türkiye'ye iade edilmesi gerekiyor. Türkiye eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği topraklarının büyük bölümünde güçlü mevziler elde etti. 2020 sonbaharına bakıldığında, Erdoğan'ın ne kadar etki sağladığı da görülüyor. Türkiye'nin desteğiyle Azerbaycan'ın ezici biçimde Dağlık Karabağ'ı yeniden ele geçirmeye başlaması, Moskova açısından hala bir şok ve bu şoku Putin üzerinden atabilmiş de değil.

"Kazanan Erdoğan olacak"

Moskovsky Komsomolets gazetesi tespitlerini şu şekilde sürdürüyor:

"Bugün herkes Güney Kafkasya'da Rusya'ya karşı kızgın ve hatta öfkeli. 1990'lı yıllardan bu tarafa Gürcistan'da da durum aynen bu şekilde ve şimdilik bunun bir sonu da görünmüyor. Şimdi ise Ermeniler, Putin'in kendilerini kaderleri ile baş başa bıraktığını ve iki tehlikeli (Türkiye-Azerbaycan) düşmana karşı yalnız kaldıklarını düşünüyor. Azerbaycanlılar ve Türkler ise Rusya'nın Ermenistan'ı desteklediğine inanıyor.

Ne taraftan bakılırsa bakılsın Erdoğan her türlü avantaj sağlamış durumda. Ermenistan'la iyi ilişkilere sahip olmaya ihtiyaç duyulmuyor. Ve Dağlık Karabağ'da savaş nasıl biterse bitsin, Azerbaycanlılar Erdoğan'ı hep gerçek dost ve bir 'ağabey' olarak görecek. Ankara'nın siyasi saldırı ve operasyonları da sadece bu bölge ile sınırlı mı? Tabii ki değil. Türklerin lideri Erdoğan, Orta Asya'da da hayli aktif! Ancak tüm bu bilgilerden ötürü panik yapıp casusluk fobisi yaşamamalıyız. Fakat 'Rusya'nın dostu olan Erdoğan'ı dikkatle ve yakından takip etmek iyi olur. Önceden yapılmış uyarı, en iyi tedbirdir."

Türkiye-Ukrayna ilişkileri

Rus gazetesi Nezavisimaya Gazeta ise Erdoğan'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy'yi Ankara'da ağırladığını haberleştirerek, bu ziyaretin Ukrayna'nın Türkiye ile askerî düzlemde derin bir iş birliğine hazır olduğu anlamına geldiğini belirtiyor. Nezavisimaya Gazeta'nın tespitleri şu yönde:

"Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy'nin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile Ukrayna geçtiğimiz Cuma günü, Türk şirketler tarafından üretilen ileri teknoloji askerî araç ve silah konusunda "geliştirme ve imalat" üzerine Ukrayna savunma sanayi ile ortak anlaşma imzaladı. Nezavisimaya Gazeta, askerî bir uzmanın "Bu sadece Rusya'nın çıkarlarına değil, tüm uluslararası toplumun çıkarlarına ağır bir darbe indiriyor." şeklindeki ifadelerini aktarıyor.

Askerî tatbikatlar

Rusya'nın askerî gazetesi Red Star da, Rusya'nın Hazar Denizi'nde düzenlemeyi planladığı askeri tatbikatlara start verildiğini bildirerek, tatbikatların olduğu noktanın Dağlık Karabağ'daki çatışma bölgesine yakın olduğu vurgusunu yapıyor.

Türkiye, Rusya'nın rakibi olur mu?

Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Izvestia ise, Türkiye'den bir siyaset uzmanının görüşlerini şu şekilde aktarıyor:

"Dağlık Karabağ çatışmasının sonucu neyi belirleyecek? Tabii ki, bir taraftan Türkiye'nin jeopolitik gücünü sağlamlaştırıp sağlamlaştıramayacağını, diğer taraftan bölgede Rusya'nın rakibi durumuna gelip gelemeyeceğini belirlemiş olacak."