Parçalara ayrılan uçağın kara kutusu çözüldü! İşte hatalar zinciri...

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıkarak parçalara ayrılan Pegasus Havayolları'na ait yolcu uçağının kara kutuları deşifre edildi. 

GÜNDEM 20.02.2020, 15:30 20.02.2020, 18:21
Parçalara ayrılan uçağın kara kutusu çözüldü! İşte hatalar zinciri...

İzmir-İstanbul seferini yapan Boeing B737 800 tipi uçak, 5 Şubat günü akşam saatlerinde Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıktı. Uçak 3 parçaya ayrılıp alev aldı. Kaza sonucu 3 yolcu hayatını kaybederken, 180 kişi yaralandı. 

Pegasus Havayolları'na ait yolcu uçağının kara kutuları, Almanya'nın Braunschweig kentinde bulunan Alman Havacılık Kaza Soruşturma Bürosu (BFU) tesislerinde deşifre edildi.

Kule tarafından önceki uçakların pas geçtiğine ilişkin bilginin Türkçe verildiği ortaya çıktı. İkinci pilotun Hollandalı olması sebebiyle bunu anlamadığı öğrenildi. Uçağın, pistin son metrelerinde buz zemin üzerinde gibi kaydığı bildirildi. 

Pistin sonunda durma sahası yerine dik açılı bir yamacın yer aldığı ve yamacın kaymaması için yapılan duvarın da uçağın parçalanmasına yol açtığı öğrenildi. 

Raporda, uçak kazasına yol açan hatalar zincirine yer verildi. İşte o hatalar...

Olumsuz hava koşulları sebebiyle Pegasus Havayolları'na ait uçağa inişinden hemen önce yıldırım düştü. Yıldırımlara karşı donanıma sahip olan uçaklar bundan etkilenmiyor. Fakat her iki pilot da prosedür gereği uçağın aletlerinin yıldırımdan etkilenip etkilenmediğine yoğunlaştı. 

O esnada yolcu uçağını kaptan pilot kullanırken, ikinci pilot da iletişim ve aletlerin takibini yapıyordu. Kule daha önceki iki uçağın pisti pas geçtiğini ifade etti. Fakat bu uyarıyı havacılık terminolojisine göre İngilizce yerine Türkçe yaptı. Kaptan 'Anladım' diye yanıtladı fakat iletişimden sorumlu Hollandalı ikinci pilotun anonsu anlamaması ve inişe saniyeler kalması sebebiyle kokpitte koordinasyon bozuldu.

Bir başka uçak, kaza yaparak parçalara ayrılan uçaktan hemen önce aynı arka rüzgârla havalandı. Bu da pilotlarda, her şeyin normal akışı içerisinde olduğu düşüncesini uyandırdı.

Arka rüzgâr saatte 26.4 kilometre hızla esiyordu. Pegasus Havayolları'nın arka rüzgâr pas geçme limitinin saatte 28 kilometre olması nedeniyle pilotlar toleranslar içinde olan uçakla iniş kararı aldı.

Pistin uzunluğunun 3 bin metre olduğu öğrenildi. Uçak, zannedilenin aksine pistin ortalarına veya sonuna doğru sert olarak değil, normal bir mesafe olarak değerlendirilen "pistin 705'inci metresi"ne indi.

Pilotlar, uçak indiği sırada normal frenleme yapmaya başladı. Uçağın hızı saatte 98 kilometreye kadar düştü fakat o anda birden arka taraftan gelen rüzgârın hızı saatte 51 kilometreye ulaştı. 

Duracaklarından emin olan pilotlar, sert frenlemeden vazgeçerek ıslak zeminde kaymamak amacıyla kendi aralarında konuştular ve pistin sonunda bulunan çıkıştan dönme kararı aldı. Bu esnada kabin içerisinde her şeyin normal olması ve uçağın yavaşlaması sebebiyle hosteslerin "Telefonlarınızı kullanabilirsiniz" anonsu yaptıkları ortaya çıktı. 

Pilotlar pistin sonunda bulunan dönüşe doğru geldiklerinde iyice yavaşlamak amacıyla yeniden fren yaptı. Fakat büyük ihtimalle uçak, daha önceki yüzlerce iniş kalkışla meydana gelen lastik izlerinin üstüne inince kaymaya başladı ve hız hiç kesilmedi.

Sıkıntı tam olarak bu anda başladı ve pilotlar bir anormallik olduğunu o anda fark etti. 

Pilotlar sert frene geçtiler. Fakat uçak, 17 saniye boyunca son 700 metreyi kayarak ve hiç yavaşlamayarak pistte ilerledi. Bu süre ve mesafe, normal zemin olması durumunda daha hızlı bir uçağın bile durması için yeterliydi. 

Pistin sonunda "stop way" ismi verilen yumuşak toprak zeminli saha yerine dik eğim bulunması sebebiyle uçak aşağıya yuvarlandı.

Dik zeminin kaymaması amacıyla kullanılan istinat duvarı da uçağın parçalanmasına ve hasarın fazla olmasına yol açtı. Fakat yetkililer bu durumun, uçağın motorlarının koparak gövdeden ayrılmasına sebep olduğu ve böylece uçakta yangın çıkmadığı görüşünde hemfikirler. 

Diğer faktörlere yoğunlaşıldı 

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kaza İnceleme ve Araştırma Kurumu (KAİK) yetkilileri, özellikle pistin en son ne zaman temizlendiğine ilişkin araştırmaya başladı.

Uçağın sert inişi nedeniyle kazanın meydana geldiğine ilişkin açıklama ve yorumlar sebebiyle dikkatler neredeyse tamamen pilotlara çevrilmişti. Fakat gerek uçağın rüzgâr limitlerinde inmesi gerek pistin ilk bölümüne teker koyması ve hatta uçağın neredeyse durma aşamasına gelmesine rağmen son metrelerde hızını hiç kesmeden kayması nedeniyle inceleme heyeti tarafından diğer faktörlere de yoğunlaşıldı. 

Bakanlıktan açıklama

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kaza İnceleme ve Araştırma Kurumu (KAİK)  heyetinin kara kutu kayıtlarını almasıyla beraber incelemeyi bu ayrıntılar doğrultusunda bu hafta başlatacağı tahmin ediliyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'dan Sabiha Gökçen Havalimanı'na inişi sırasında pistten çıkarak kazaya uğrayan Pegasus Havayolları'na ait uçakla ilgili flaş bir açıklama geldi.

Bakanlık, "12 Şubat 2020 tarihinde NTSB, FAA ve Boeing uzmanlarından oluşan bir heyet ile beş personelimiz kara kutuları incelemek üzere Almanya Kaza İnceleme Ünitesine intikal etmiş ve sadece kara kutularla ilgili incelemeler 15 Şubat 2020 tarihinde sonuçlanmıştır. Gerek CVR, gerekse FDR çözümleri sorunsuz şekilde tamamlanmıştır. Bu kapsamda elde edilen analiz ve değerlendirme çalışmaları halen devam etmektedir." bilgisini paylaştı..

Yorumlar (0)