Meral Akşener'den 'seçim' çağrısı: 'O sandık gelecek'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için "Türk kadını hiç mücadele etmedi diye kocaman kuyruklu bir yalan var. Hadi oradan. Bunu ifade edenler, bu ülke için kadınlarımızın vermiş olduğu mücadelenin fitresini karşılayamazlar" açıklamasını yaptı. Akşener, "İsteseniz de istemeseniz de kadınlara alışacaksınız veya ilk seçimde gideceksiniz" sözlerini kullandı. Ekonomi ve zeytinlik arazilerin madene açılmasına yönelik eleştirilerde de bulunan Akşener, seçim çağrısını tekrarladı ve “O sandık mutlaka gelecek. Bir seçim yapacağız. Haram ile helal arasında olacak, rantçı vesayet ile millet iradesi arasında olacak, iyi ile kötü arasında bir seçim olacak" şeklinde konuştu.

GÜNDEM 08.03.2022, 11:43 08.03.2022, 15:36
Meral Akşener'den 'seçim' çağrısı: 'O sandık gelecek'

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, gündemi değerlendirdi. 

“Bu pahalılığın sebebi, kötü ekonomi yönetimi ve yolsuzluktur”

Yüksek enflasyona dikkat çeken İYİ Parti lideri Akşener, iktidarın ekonomi politikasına eleştirilerde bulundu. Akşener, "Bay krizin beceriksiz iktidarının son yansıması enflasyon. Milletimiz gelen zamlar, uçan fiyatlar, faturalar yüzünden çile çekiyor. Bunlar da bu enflasyon canavarının sorumluluğunu yükleyecek bir yer arıyorlar. Son olarak enerji fiyatları dünyada yükseliyor o sebeple enflasyon yüksek diye açıklama yapmaya başladılar. Bu koca bir yalan. Söyleyecek yalanları da artık kalmamış. Yıllık enflasyon dünyanın yarısında, aylık enflasyonumuzdan daha düşük. İşte üstün ekonomi politikalarının neticesi. Bu halkın bu masallara artık karnı tok. Dünya genelinde enflasyon düşükken, bizde yüksek olması beceriksizliğin sonucundan başka bir şey değildir. Bu fiyat artışlarının sebebi kötü ekonomi yönetimi ve yolsuzluktur" sözlerini kullandı. İktidara seslenmek istediğini belirten Akşener, “İktidara buradan seslenmek istiyorum; enflasyonu düşürecek ekibiniz ve niyetiniz yok. Size bazı tavsiyelerde bulunacağım; maliye ve para politikasını kullanacaksınız, Türk Lirası’na itibar kazandıracaksınız, TCMB’ye müdahale etmeyeceksiniz, politika faizini etkili hale getirmeyi hedef alacaksınız, hortumlamayı bırakacak, bütçede şatafatı keseceksiniz, saçma sapan açıklamalar yapmayacaksınız” şeklinde konuştu.

Tarım ve Orman Bakanı’nın istifası: “Bir yıldız sessizce kaydı”

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli'nin istifa etmesini değerlendiren Akşener, "Tarım Bakanı geçtiğimiz hafta görevinden affedildi. Bir yıldız daha yıldızlar kadrosundan sessizce kaymış oldu. Ülke genelinde çiftçi vatandaşlarımız, bu bakanın affını coşkuyla karşıladı. İşte Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin tarımda ortaya çıkardığı enkazın resmi. Acilen, yeni bakanı bazı adımları atmaya çağırıyorum. Çiftçinin ihtiyaç duyduğu gübrenin yarısını siz karşılayın. Yapılandırmaya giden çiftçilerin üretimde devam etmesini sağlayın. Ekim-dikim sezonunda ödenecek olan ücretin yarısını avans şeklinde ödeyin. Bu yıl için çiftçilerin kullanacağı yakıttan vergileri kaldırın. Süt sanayicisine elektrik yardımı verin. Kırmızı et ve çiğ süt fiyatlarına güncelleme yapın" sözlerini kullandı.

Zeytinlik bölgelerin madene açılması: “Hani Nass vardı?"

Zeytinlik bölgelerin maden sahası konusunda çıkarılan kararnameyi eleştiren Akşener, "Taksit taksit memleket sevilmez. Memleketini seven kişi, 3-5 yandaşı için bu ülkenin zenginliklerine düşman olmaz. Memleketini göz göre göre talan ettirmez. Bu yönetimin, kötülük ajandası var. Bu ajandaya geçen hafta zeytinlik bölgeleri almışlar. Hani Nass vardı Sayın Erdoğan? Bu hukuksuz kararı, bu talanı imzaladığında vicdanın hiç mi sızlamadı? Fakirlik döneminde sofrandaki zeytinde mutluluğun yoktu da gidip zeytinlikleri yağmacılara açtın?” açıklamasını yaptı ve şöyle devam etti:

"Neymiş, madenin çıkarılmasının ardından yerine ağaçları dikeceklermiş. Vida söküyor sanki. Aklı fikri inşaattan ibaret olanların, beton zihinlerinin bunu görmesinin imkanı yok. Rahmetli Erbakan hocanın söylediği gibi, sizi gidi beton kafalılar! Merak etmesin kimse, bu olayın peşini bırakmayacağız. Muğla Milletvekilimiz bu konuda bir dava açtı, süreci izliyoruz."

“O sandık gelecek”

Hükümete yönelik eleştirilerine devam eden Meral Akşener, "Bu saray bir masalsı dünya. Gece rantçıları var, diş perisi gibi. Bu sarayın da bazı rant perileri var. Bu periler biliyor ki Erdoğan, geceleri elinde kalemle bekliyor. Rant perisi diyor ki 'Geçerken bir uğradık, bir rantımız var' diyene basıyor haşmetli imzayı. Ama o, bir gün olsun kalemi millet için kullanmayı aklına getirmiyor. Bugün gelinen aşamada bir siyasi parti ile değil, bir kötülükle mücadele halindeyiz. Bu, zalim ile haklının, zalim ile mazlumun mücadelesi. Onlar, varsın Allah'ın karşısında hesap vermeyeceklermiş gibi yaşamaya, saray sefasına seçim yokmuş gibi devam etsinler. Bu milletin evlatlarını, bunların haram düzenine yedirmeyeceğiz, ezdirmeyeceğiz. Geldikleri gibi gidecek, çaldıkları gibi verecekler. Şimdiden söylüyorum; o sandık gelecek, seçim yapacağız. Bu seçim yalnızca milletvekili ya da Cumhurbaşkanını belirleyeceğimiz bir seçim değil. Haram ile helal arasında olacak, rantçı vesayet ile millet iradesi, iyi ile kötü arasında yapılacak" açıklamasını yaptı.

İlaç problemi

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, eczanelerde ilaç bulunamaması problemiyle ilgili de konuşarak “İktidara buradan bir teklif sunmak istiyorum. İlacı alırken devlet olarak Euro'yu 6 TL olarak kabul ediyorsunuz. 5 müteahhit için ve akaryakıt ücretlerinde de Euro'yu 6 TL olarak sabitleyin görelim. Bunu, bay krizin yapamayacağının farkındayım. Paralı otoyolları darphaneye dönüştüren, Isparta'yı karanlığa mahkum eden 5'li çeteye kıyamaz. 16 TL yerine 6 TL ödeme yapamazlar. Bu saçmalığa artık son verin" şeklinde konuştu.

8 Mart: “Bu ülkenin kadını her şey hak etti”

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlayan Akşener, "Bugün sahte gülüşler göreceğimiz, hamasi açıklamalar duyacağımız bir gün. Bugün, hemen hemen her gün yaşanan acı hakikatlerin bir günlüğüne anımsanacağı gün. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun" sözlerini kullandı ve şunları söyledi:

"Bugünün kadınlara atfedilmesinin sebebi; bir mücadeleyi, bir hak arayışını işaret etmesidir. Kadınlara, insan hakları konusundaki tartışmalarda yer yoktur. Sanki kadınlar biyolojik olarak farklı, korunması, kollanması gereken bir tür olarak görülüyordu. Bir odaya sahip olmak adına savaştılar, mücadele ettiler. Dünyanın her bölgesinde kadınlar, haklarını korumak amacıyla mücadelesini sürdürürken Türk kadınları sahip oldukları haklara razı mı geldi, tabii ki gelmedi. Türk kadınlarının sergilediği mücadele, dünyanın herhangi bir yerinde görülmedi. Osmanlı'nın yıkılış sürecinde kadınlar mücadeleye başladı. İstanbul'un 93 Harbi'nden sonra İstanbul'un ekonomisini kalkındıran kadınlar. 'Bahçe ekonomisi' isminde çıplakların giydirildiği ve takas ile açların doyurulduğu dönem. Ekonomide de o sürecin kadınlarını görüyoruz. Daha sonra Beyaz Konferanslar. Onların çalışmaları ve gösterdikleri çabalar… Ardından İstiklal Savaşı dönemi. O dönemde erkekler karar verme safhasındayken kadınların kurmuş olduğu Kuva-i Milliye cemiyetleri var. Herkesten önce Kurtuluş Mücadelesi’nde yer alan, Atatürk'ün yanında ve arkasında saf tutan ve onun diplomatik mücadelesini sürdüren kadınlardan söz ediyorum. Tarihin hiçbir sürecinde Türk kadınları hak arayışından asla vazgeçmedi. Sıkılmadan ve utanmadan hiçbir şeyi hak etmediğimizi ifade ediyorsunuz. Bu toprakların kadını her şeyi hak etti ve bu toprakların kadını bileğinin, yüreğinin gücüyle her şeyi hak etti, seçimleriyle hak etti. Kocaman kuyruklu bir yalan vardır, 'Türk kadını mücadele etmedi.” Hadi oradan. Bunu ifade edenler, bu ülke için bu kadınların verdiği mücadelenin fitresini bile karşılayamazlar"

“Kadınlar ve gençlerin arasını Atatürk ile açmaya çalıştılar”

"Mavi gözün ışığı, Türk kadının umudu olmuştur" sözlerini kullanan Akşener, “Herkeste aynı ışık var. Kadınlara, gençlere Atatürk'ü unutturmak için uğraştılar. Her çeşit hakareti yaptılar. Onu asla unutturamadılar ve unutturamayacaklar. Çünkü, o hakkı hakka teslim eden gerçek bir liderdi. Kadınları başüstünde taşıtmaya ve eşitlemeye dönük kanunları çıkardı. Gençlere de Cumhuriyeti emanet etti. Gençler ve kadınlar. Yapılan tüm kavga bizim üzerimizden yapıldı. Cumhuriyet ile gençlerin, Atatürk ile gençlerin arasını açmaya çalıştılar fakat başaramadılar" açıklamasını yaptı.

Akşener sözlerini şöyle tamamladı:

“Kadınlar çok genç yaşlarda evlenmiş. Eşini yitirmiş, yokluğa mahkum edilmiş ve eşinin ailesiyle yaşayan kadınlar... Ne istersin şeklinde soru sorduğum zaman, oğlunun üniversiteyi kazanması adına yardım isteyen kadınlar, ne pişirdin şeklinde soru sorunca makarna diye cevap veren kadınlar. Bütün bu yaşananlara rağmen evinin derli toplu olmasına çaba harcayan kadınlar. Yarın için ne diyorsun diye sorduğum zaman çocuğunun bir meslek sahibi olmasını arzu eden kadınlar. Bugün kadınlar olarak biz, onlar için çok şey yapmak durumundayız. Kocası tarafından şiddete maruz kalan kadınlar, rutubetli binalarda yaşayanlar... Habersiz bir şekilde kapısını çaldığım bir kadın, 'Eskiden kanımı satardım fakat şimdi alırlar mı bilmiyorum, organlarım ne kadar eder' şeklinde soruyor. Sizler, kadınların ahında boğulacaksınız. Birileri bu ülkede kadınların seslerini bastırmaya çalışıyor. En temel haklarını tartışmaya açmak istiyor. Egolarını tatmin etmeye çalışıyor. Kadın hakları hareketini görmezden gelmek ve yok saymak istiyor. İstediğiniz kötülüğü siz yapın biz hep buradayız, daima ayaktayız. Biz burada olduğumuz sürecek kaybetmeye mahkum olacaksınız. Siz, isteseniz de istemeseniz de kadınlara alışacaksınız ya da ilk seçimde gideceksiniz.”

Yorumlar (0)