MAĞRİBİ!!! 103 amiral bildirimine bir de bu açıdan bakın
Abbasiler, Emevi hanedanına son vermişti. Dağılan Emevi hanedanının bir ferdi olan Abdurrahman, İspanya'ya giderek CORDOBA'da ENDÜLÜS EMEVÎ DEVLETİNİ kurduğunda tarihler 756'yı gösteriyordu.
İspanya merkez olmak üzere Kuzey Afrika ile birlikte toplam 600 bin metrekare alana hükmeden güçlü bir devlet olmuştu ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ.
Bir yandan ABBASİLER ile mücadele ederken diğer yandan başta FRANKLAR olmak üzere Hristiyan güçlerine karşı önemli zaferler kazandılar.
Zamanla başa geçen hükümdarlar CİHADI bıraktı. Kardeşkanı dökülmesine varan TAHT kavgaları kaçınılmaz oldu.
Tüm bunlar olup biterken Hristiyan toplumları boş durmuyor, dönemin modası ile EVLENEREK güç birlikteliği kuruyorlardı.
Sonunda Hristiyanlar 1031 yılında ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ'ni yenmiş ve MÜSLÜMANLAR ile YAHUDİLERİ Endülüs'ten çıkarmışlardır. Katliamdan kaçabilen Müslüman ve Yahudiler Kemal Reis'in donanması tarafından kurtarılmıştır.
** "Dikkatinizi Müslümanlar ve Yahudiler sözüne çekmek isterim."
Konumuza dönelim.
Bu dağılmadan sonra o dönemde MAĞRİP diye anılan Kuzey Afirika ülkeleri; Fas, Tunus, Cezayir ve Batı Sahra Müslümanları sürgüne tabi tutulmuştur. Kalanlar ise fakir bırakılmıştır.
Daha doğuya göçen bu bölge insanı için MAĞRİBÎ tanımı yapılmıştır.
MAL BULMUŞ MAĞRİBÎ sözü bölge insanının yoksulluk derecesini ifade eden bir deyimdir ve günümüze kadar bir benzetme aracı olarak gelmiştir.
Çok çok küçük bir MAL-ERZAK için bile çılgınca sevinen MAĞRİBÎLER'in yoksulluğunu varın düşünün.
Mal bulmuş Mağribî sözü; çok küçük bir olayın-detayın peşine düşerek kendisine menfaat devşirmeyi uman günümüz insanının anlayışını ortaya koymada da kullanılabilir!
Bir bakıma YOKLUK-YOKSUNLUK halini tanımlaması açısından kıymetli bir benzetmedir.
Dönem dönem siyasiler de bu sözün gücünden nasibini alır ve almalıdır da!
Bilmem kaç Amiral bir bildiri hazırlamış, içerik açısından beğenirsiniz beğenmezsiniz. Montrö sizin için bir şey ifade eder ya da etmez. Kanal İstanbul projesinin yanında ya da karşısındasınızdır tüm bunların zerrece önemi yoktur belki de sizin için.
Ne demiş bu bilmem kaç Amiral?
Konuya ilişkin itirazlarını kendi dillerince ifade etmişler.
Dahası?
Yok!
Deniz Kuvvetleri'ni sahaya mı sürmüşler?
Firkateyn mi yürütmüşler?
Tersane mi basmışlar?
Yahu emekli bunlar emekli!
Çoğu prostat nedeniyle helâdan çıkamıyor!
Şimdi DSİ emekli bürokratları bir araya gelseler ve ülkenin su kaynakları yönetimi politikasının yanlışlığını dile getiren bir bildiri yayınlasalar ne diyeceğiz?
Tarım ve Orman Bakanlığı'na DARBE GİRİŞİMİNDEN bunları derdest mi edeceğiz?
Yahu gidin işinize zorla MAĞRİBÎ dedirtmeyin kendinize!
Altum Cultura
@altumcultura