Kocaeli'de 8 yaşındaki çocuğu, babasının yanında haczettiler

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ikamet eden Dursun Türkan’ın 8 yaşındaki kızı, zorla icra memurları tarafından götürülerek annesine verildi. Gözyaşları içinde götürülen çocuğun yakarışı ise yürekleri dağladı. 

GÜNDEM 22.06.2022, 16:52
Kocaeli'de 8 yaşındaki çocuğu, babasının yanında haczettiler

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ikamet eden 37 yaşındaki Dursun Türkan, 8 yaşındaki kızını görebilmek için senelerdir hukuk mücadelesi veriyor. 

Yıllardır kızını geri alabilmek için mücadele ediyor

8 yaşındaki çocuğunun annesinin, 2018 senesinde çocuğa bakamadığını ifade etmesiyle beraber çocuğuna kavuşan Türkan, daha sonra yine çocuğun anneye verilmesinin ardından hayal kırıklığına uğradı. Çocuğun yararını düşünen mahkemenin, küçük kızın babasının yanında kalmasını uygun görmesinden sonra kızını yanına alan Türkan, verilen ara kararla birlikte şoke oldu. Zonguldak’tan Kocaeli’ye torunlarını görmek için gelen anne ve babasıyla zaman geçiren Türkan’ın evine, polis ekipleri ve icra memurları geldi. Bir anda neye uğradığını şaşıran ailenin elinden zorla alınan küçük çocuk, anneye götürüldü. Mağdur baba ise yaşananları cep telefonu kamerasıyla kayıt altına aldı. Türkan evladı yerine şu an onun oyuncaklarını severken, torunlarını görmek için gelen dede ve babaanne de gözyaşları içinde kaldı. 

“Polise ‘Çocuğumu kaçırdı’ şeklinde ifade veriyorlar” 

2018 senesinde kendisini, çocuğunun annesinin aradığını ifade eden Dursun Türkan, “Çocuğa bakamadığını ve Bilecik’ten gelip almamı söyledi. Çocuğumu almak için ben de oraya gittim. Bir avukat aracılığıyla tutanak hazırlanmış. Tutanakta çocuğumun annesinin yazdığı şey şu; ‘Çocuğu sağ salim bir şekilde babasına teslim ediyorum. Bundan sonra babası Dursun Türkkan tarafından bütün ihtiyaçları karşılanacak’ şeklinde yazı yazmış. Çocuğu teslim aldım. Arkamdan polis karakoluna ve Cumhuriyet savcılığına, ‘Çocuğumu kaçırdı’ şeklinde ifade veriyorlar, şikayet ediyorlar. Teslim tutanağıyla beraber Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaparak bu kağıdı gösteriyorum. İki imzayı karşılaştıran Cumhuriyet Başsavcılığı, çocuk teslim tutanağının gerçek olduğunu ifade ediyor. Ondan sonra çocuğun annesi tekrar beni aradı, çocuğu 2 günlüğüne görmek istediğini iletti. Ben de kızı anaokuluna yazdıracağımı belirttim. ‘2 gün bizde kalsın ardından yine alırsın’ dediler. Kızımı annesine verdim, o günden itibaren birkaç yıl çocuğumu alamadım” sözlerini kullandı. 

“Kızımın ayaklarının kan içinde olduğunu gördüm” 

Eski eşinin ikamet ettiği eve giderek çocuğunu görmek istediğini belirttiğini aktaran Türkan, “Kızım dışarıdaydı, ardından yanıma geldiğinde ayaklarının yara, kan revan içinde olduğunu fark ettim. ‘Bu kızın hali ne?’ dediğimde cevap vermediler. ‘Neden bu çocuğu doktora götürmüyorsunuz?’ diye sordum. Baba olarak ben çocuğumu doktora götürmek istediğimi ifade ettim. Üvey dede o anda bana ‘Sen çocuğu doktora götüremezsin, biz varız burada’ gibi bir söz söyledi. Çocuğum konusunda üvey dede devamlı olarak oluyor. Öz dedesi değil. Ben ısrar edince 1 günlüğüne çocuğu bana vermeye karar verdiler. Bu konu ile ilgili ben Aile İçi Şiddet Bürosuna birçok kez başvurdum. Çocuğumun şiddete uğradığını ilettim. Cumhuriyet Başsavcılığına da ayrıca şikayette bulundum. Çocuğum ile ilgili kişiler hakkında hiçbir yasal işlem yapılmadı. Bu konuda ben çok fazla mağduriyet yaşadım. Velayet davası açtım, çocuğumun psikolojini düzelttim” şeklinde konuştu.

“Kızım, üvey dedenin onu kömürlüğe kitlendiğini söylüyor” 

Dava kapsamındaki 2. duruşmada çocuğun üstün yararı nedeniyle babanın yanında kalmasına hükmedildiğini söyleyen Türkan, “Çocuk, üvey dede tarafından kömürlüğe kitlendiğini ve şiddete maruz kaldığını söylüyor. Şiddete maruz kaldığına ilişkin değil de yanımdayken okula gitmediğine kanaat getiriliyor. Çocuğun anneye geri veriliyor. Şimdi yine bir ara karar çıkarılmış. Hiçbir şeyden haberim yok. Kapıma icra memurları geldi. İcra memurları yalnızca icrasıyla mükelleftir. İcra memurlarıyla birlikte psikolog da var. Psikologun esas görevi çocuğu ikna etmeye çalışmaktır. Fakat icra memurları devamlı olarak müdahil oldular, kızımın psikolojisini bozdular. Çocuğum anneye veriliyor, benim hiçbir şeyden haberim yok. Tebligat veya herhangi bir şey gelmedi. Ailem tamamen perişan oldu. Bir baba olarak çok zoruma gitti. Çocuğum öyle bir şekilde elimden alındı ki, polis tarafından boynundan tutulup, kolu zedelendi. Bugün şiddete maruz kaldı. O anda kızım, ‘Ben babamla kalacağım’ diye bağırıyordu. Üvey dede tarafından kömürlüğe kitlendiğini ve annesinden şiddet gördüğünü söylüyordu, ‘Onların yanına gitmek istemiyorum, ben babamla mutluyum’ diyordu. Fakat çocuğa baskı yaptılar. Zorla ve baskıyla benim çocuğum elimden alındı. Üvey dedenin 2 çocuğu madde bağımlılığından ölmüş. Bu olayı Cumhuriyet Başsavcılığına da ilettim. Çocuğumun o insanların yanında kalmasını istemiyorum” açıklamasını yaptı.

Yorumlar (0)