Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Hani bildirinin arkasında CHP var diyordun?

Partisinin grup toplantısında konuşan gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kürsüsüne '128 milyar dolar nerede?' yazılı bir de afiş asıldı.

“Allah insanı kuru iftiradan sakınsın”

Montrö sözleşmesi sebebiyle açıklama yapan emekli amirallerin iradesi dışında söz konusu bildirinin içeriğinin değiştirildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Birilerinin araya girmesiyle içeriği değiştirilen bu metin bir gece yarısı yayınlandı. Onların özgür iradelerini kim istismar ediyorsa bilinsin ki iktidara yakın olanlardır. Bu bildiriden darbe iması çıkarmak istediler ama tutmadı. Ne oldu peki? Bu bildirinin arkasında CHP’nin olduğunu söylüyordunuz. Şimdide çıkıp konuşun bakalım. CHP ile ilgili uzaktan yakından tek bir kelime bile yok. Sen ki Cumhurbaşkanlığı makamında oturuyorsun. Bu yalanları nasıl beceriyorsun? Nasıl iftiralar atabiliyorsun? Şu kibre bakar mısınız? Allah insanı bunların iftiralarından saklasın? Bunlar koltuk uğruna her şeyi yaparlar” dedi.

“Korkudan sandığı getiremiyorlar”

İktidarın devlet itibarının ne demek olduğunu bilmediğini ve seçime gitmekten korktuğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bunlar oy almak için yalan söylüyorlar. En tepeden en aşağıya kadar. Polis kardeşlerim rahat olsunlar. İktidara geleceğiz ve 3600 göstergelerin hepsini kendilerine vereceğiz. Onlar devletin itibarından bihaberler, bizlerse devletin itibarını yeniden yükselteceğiz. Elbette o sandık gelecek ve biz bunlara demokrasi dersini o sandıkta hep beraber vereceğiz” diye konuştu.

Devlet yönetmeye Norveç örneği

Devlet yönetmeye Norveç ile ilgili bir haberi konu edinerek örnek veren Kılıçdaroğlu, “Norveç’te hükümet, 10’dan çok insanın bir araya gelmesini yasaklamış. Fakat Norveç Başbakanı evinde kutlama yapıyor. Sayı 13. Bu durum hem de devlet televizyonu tarafından haber yapılıp halka bildiriliyor. Daha sonra ise emniyet müdürünün talimatı ile polisler Başbakan’ın evine gidip para cezası kesiyor. İşte devlet dediğiniz tam da budur. Bu örneğin ikincisini zor bulursunuz” dedi.

“Lebalep kongre yaptılar”

Ak Parti kongrelerindeki insan kalabalığına değinen Kılıçdaroğlu, “Hadi İçişleri Bakanı’da talimat versin desin ki gidin oraya ceza kesin. Yürek ister yürek. Olsa zaten o koltukta durmaz. Bu tamamen kibirli insanlara mahsus bir durumdur. Kural tanımazlar. En büyükleri kendileridir. Eğer devleti yönetenlerde kibir hasıl olmuşsa o devlet iflah olmaz” diye konuştu.

“Bildiriyi değiştirenlerin peşine düşün”

Emekli amirallerin imza attığı bildirinin içeriğinin başka eller tarafından değiştirilip beklenmedik bir anda kamuoyuna açıklandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bunlar devleti yönetmenin ne demek olduğunu bilselerdi bildiriyi değiştirenlerin peşine düşerlerdi. Bunu kibirden yapmadılar ve yapmıyorlar. Kibirleri yüzünden 401 sağlıkçı hayatını kaybetti. Vaka sayılarının artmasındaki sorumlu kim? O kongreleri yapanlardır” dedi.

“Bilim kurulunun cesareti yok”

Bilim kurulu üyelerinin iradesinin ipotek altında olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bilim kurulunun hiçbir cesareti yok. Norveç polisi kadar bile olamıyorlar. Bilim kurulundakiler sizin iradeniz ipotek altında, korkuyorsunuz, konuşamıyorsunuz. Çıkın söyleyin artık nasıl bir önlem alınması gerektiğini. Kendileri de amiraller gibi toplatılır endişesiyle konuşamıyorlar. Seni toplamaları zaten senin onur ve şerefindir niye konuşmuyorsun?” diye sordu.

Damat 128 milyarı kime verdi?

128milyar doların nerede olduğunu her yerde defalarca sorduğunu ancak cevap alamadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Birisi paranın el değiştirdiğini söylüyor. Bende bunu soruyorum sana para el değiştirdi de kimin eline geçti? Bana bunun cevabını ver. Damat bunu kime verdi? Sen kimlere talimat verdin? 1 TL’den söz etmiyorum. Bu paranın akıbeti nedir? Önce kasada olduğunu söylediler sonra pandemide kullandıklarını ama yalan söylüyorlar. Parayı bu kadar seven dünyada başka bir iktidar yoktur. Pişkinler ve inanın halktan kopuklar” dedi.

“O parayla ne yapılabilirdi?”

Kayıp 128 milyarın hesaplamasını yapan Kılıçdaroğlu, “128 milyarla 10 milyon işsize 3 bin lira para verebilir,  1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar liralık kredi borcu  ile çiftçilerin kredilerini silebilir, mikro işletmelerin 16 milyar liralık kredinin tamamını ödeyebilirdiniz. 
1 milyon 600 bin yoksul hane var. Bunların bir yıllık doğal gaz parasını ödeyebilirdiniz. Biontech aşısı getirebilirdiniz ve bununla 50 milyon vatandaşımız aşı olabilirdi. 4 milyon evladımıza en gelişmiş bilgisayarı alırdınız. 806 bin esnafımıza bir yıl süreyle 3 bin lira para verebilirdiniz. 26 bin müzisyene her ay bir yıl süreyle 3 bin lira verseniz yine para bitmiyor. 467 milyar lira daha para kalıyor. Paranın büyüklüğü bu işte” dedi.