Kılıçdaroğlu'ndan Yunanistan'a gözdağı! "İktidara geldiğimizde..."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, Türk Ocağı toplantısına katılmasının ardından başlayan tartışma ile ilgili "İslam dünyasının problemleri var. Türkiye, İslam dünyasına emsal olmak zorundadır. İnsanların inancına nasıl saygı gösterildiğini tüm dünyaya göstermek durumundadır. Sabah 'Türk Ocağı İstanbul İl Yönetimi görevden alındı' şeklinde bir haber gördüm. Bizim kavgaya değil; dinlemeye, oturmaya ihtiyacımız var. İslam aleminde dünya kadar problem var, sürekli kan akıyor. Birbirlerini öldürenler, birbirlerine silah çekenler... İslam aleminde kan durmasın mı, adalet, güzellik, demokrasi olmasın mı? Adalet diyorsunuz ama tahammül edemiyorlar. Adaleti getireceğiz" sözlerini kullandı.

Kutadgu Bilig’den alıntı yaptı: “Halkı adil idare et”

Kılıçdaroğlu, "Her kavga onların sonlarını getiriyor. Kendi sonlarını getiriyorlar. Öfkeden, kinden besleniyorlar" şeklinde sözlerini devam ettirdi.

11'nci yüzyıldan kalma Kutadgu Bilig'den alıntı yapan Kılıçdaroğlu, "Paranın değerini koru, bütün yolları emin tut, halkı adil kanunlarla idare et' diyor. Bugün de haydutlar var, biz boşuna mı 5'li çete diyoruz. 11'inci yüzyılda ifade edilenler, 21'nci yüzyılda da yine geçerli. Fakat yönetemiyorlar, yönetme güçleri bulunmuyor. Akıllarını kullanmıyorlar, istişare nedir bilmiyorlar, istemiyorlar Bir tane şahıs, 'Her şeyi bilirim' diyor. Adalet çok ciddi bir kavram. İstanbul'da yapılan toplantıda adaletin ne olduğunu da belirttim.” açıklamasını yaptı.

Hanefi Avcı ve Sabri Uzun açıklaması

"Devlette görev alan ve zamanı geldiğinde emekliliğe ayrılan insanların adaletsizlik gördükleri zaman itiraz etme hakları bulunuyor. Hanefi Avcı ve Sabri Uzun’dan söz ediyorum" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Sabri Uzun, Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yanlış yapıldığını söylüyor, Hanefi Avcı, Demirtaş için AİHM kararını uygulayın diyor. İkisinin de rütbesi alınacak. Adaletsizliğin vardığı boyutu görebiliyor musunuz? Sökülen bu rütbeleri aynen iade edeceğiz, haksızlığı ortadan kaldıracağız" şeklinde konuştu.

CHP lideri, "Öç alma, intikam duygusuyla devlet yönetilmez. TSK'nın 80-90 yaşındaki generallerini cezaevine atıyorsunuz. Bazıları hapiste olduklarını dahi bilmiyor. Böyle devlet yönetimi olur mu? Olmaz. KHK ile görevden alınan akademisyenler, harp okulu öğrencileri, siyasetçiler… Bazen insanlar bedel öderler ama haksız bir şekilde ödenen her bedel, onun şerefidir" sözlerini kullandı.

Çay üretimi ve şeker zammı

"Ekonomik olarak da devleti yönetemiyorlar" sözlerini kullanan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Şekerde hiçbir problemimiz yoktu, IMF'nin talimatına uydular. Kotayı koydular, şeker üretimimiz geriledi. Şeker fabrikalarını sattılar. 680 milyon dolara 10 fabrikayı sattılar, şu anki parayla 11 milyar liraya. Yalnızca nisan ayında ödenen faiz 19 milyar TL. 24 yıl sonra Türkiye şeker ithal etmek durumunda kaldı. Yönetemiyorlar, devlet bu şekilde yönetilmez. Şeker fabrikaları niye özelleştirilmez; bunlar 3-4 ay çalışıyorlar zaten. Özel sektör bu yükü kaldıramaz" sözlerini kullandı.

Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Benzer bir olay çayda da var. Çayda da öyle yapacaklar. Çay stratejik bir üründür. Ulusal Çay Konseyi kuracaklarmış, yükü sırtlarından salacaklar. AK Parti döneminde her yıl 20 bin ton ithal ediyoruz. 183 bin ton çay, şu ana kadar ithal edildi, 434 milyon dolar ödeme yapıldı. 434 milyon doları Artvin, Trabzon, Rize’ye ne olurdu? Bu iktidar milletine değil, yabancı çay üreticilerine çalışıyor. Göreceksin, kaçak çayla nasıl mücadele edilir. Kaçak çayları Rize meydanında yakacağım. Giresunluyu, Orduluyu, Trabzonluyu, Rizeliyi çantada keklik olarak görüyorlar. Ne yaparsam yapayım oy verirler diye düşünüyor. Bu millet uyandı, artık bu milletin sesi var."

“Ölenlere sahip çıkmadılar”

CHP lideri, "Eczacılar da büyük problem içindeler. 13 yıldır ilaç fiyat kararnamesi güncellenmedi. Artık eczacılar personel giderlerini, maaşlarını karşılayamaz duruma geldi, yarısı iflas edecek" şeklinde konuştu. 
Mavi Marmara baskını ile ilgili konuşan CHP lideri, "Gerçekler acı olabilir fakat bunu dillendirmelisiniz. Mavi Marmara'da yaşamını yitiren şehitlerimiz vardı. Bir aileyi ziyaret ettim. Çocukları Aytek, yaşananları anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı, 'Bize kimse sahip çıkmadı' dedi. Onlarla birlikte olacağımızı, onlara sahip çıkacağımızı, o dosyanın kapanmadığını ifade ettik. 'Giderken bize mi sordunuz' sözleri... Ölenlere sahip çıkmadılar" açıklamasını yaptı.

Yunanistan ile gerilim: “Geleneğimizde gereğini yapmak var”

"Beyefendi, Yunanistan'a efeleniyor " diyen CHP lideri, "2017 yılında 'Ege adalarını işgal ettiler. Bana laf atıyorsun, işgal edilen adalarla ilgili konuş diyorum. Şimdi gelirim-giderim, operasyon falan diyor. Yapacaksan yap kardeşim. Adalar silahlanırken; emekli askerler, hocalar, söyledi gıkın dahi çıkmadı. Şimdi efeleniyorsun. Güney Kıbrıs'ı tanımıyor fakat beyfendi NATO'da beraber yemek yiyecek. Bu mu halkımızın çıkarlarını koruyor? Dış politikada da liyakatli kadrolarla iş yaparak, güçlü diplomasiyi uygulayarak Türkiye'nin problemlerini çözeceğiz. Geleneğimizde gereğini yapmak vardır" şeklinde konuştu.

Marmaris yangını: “Herkes biliyordu, tüm dünya söyledi”

Marmaris'teki yangına yönelik eleştirilerine devam eden CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları aktardı:

"Bahçeli 'Sen orman yangınlarının yaşanacağını nereden biliyorsun' sözlerini kullanıyor. Bütün dünya biliyor, iklim değişikliğine ilişkin tek bir yazı okumamış. Herkesin bir raporu mevcut. Akdeniz'de daha çok yangın çıkacağına ilişkin raporlar var. Allah akıl fikir versin. Marmaris'te yangın meydana geldik, oraya gittik. 3 gün yangını söndüremediler. Gece görüş helikopteri bulunmuyor. Bir yıl önceden bu yangının çıkacağını bütün dünya söyledi. 5'li çete mevzu olunca ihaleler, 10 dakikada sonuçlanıyor. Ormanları korumak için yapılan ihalede 4 Temmuz'u bekleyeceksin. Ben bunu ifade ettim diye kıyameti koparıyorlar. Çıkmış 'Muğla Büyükşehir Belediyesi sende. Ne yaptınız, ne gibi çalışma sergilediniz? Büyükşehir Belediyesi itfaiyeleri ne iş yaptılar? Bakanlarımızla, bütün ekiplerimizle geldik, bütün adımları attık' diyor. Bu henüz, devletin nasıl yönetildiğinin farkında değil. Marmaris Belediyesi 328 çalışanını görevlendirdi. Yangına 156 araçla müdahale ettiler. Su takviyesi yapıldı. Veteriner ekiplerine görev verildi. İçecek, yiyecek sağlandı. Yangına giden araçlar için mobil tamir personelleri görevlendirildi. Transferler yapıldı. Ankara, Burdur, Eskişehir, Aydın ve İzmir belediyeleri de doğrudan destek gönderdi. Orman yanıyor ben-sen ayrımı yapıyor. Orman Kanunu'ndan da henüz haberi yok. Buna karşın merkezi yönetimin acizliği sebebiyle... Bakanlar gidiyor, bakanlar ne yapıyor. Suudi Prens’in eğlencesine katıldılar, ağaçlar orada yanarken birlikte katil sofrasına oturdular."

Canikli ve Boydak Holding soruları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boydak Holding'e kayyum atanmasına ilişkin şunları aktardı:

"Bizim dünyaya bakışımız ile bunların dünyaya bakışı aynı değil. Bizim ahlakımız ile bunların ahlakı, onların adalet anlayışıyla bizim adalet anlayışımız arasında fark var. 15 Temmuz’un ardından FETÖ ile iltisaklı olan firmaları aldılar, TMSF'ye devrettiler. Kayyumu da başına atadılar. Ardından piyasada simsarlar gezmeye başladı. Nurettin Canikli, bir tanıdığını getirip Boydak Holding'e kayyum atıyor. Kısa süre sonra, 'Slovakya'da depo yapmamız gerek diyorlar. 20 milyon euro yolluyorlar. Deponun sahibi kayyum. Bu adam ve para yok. Canikli konuşmuyor. Buradan sesleniyorum; neden konuşmuyorsun, neden koruyorsun? Bir kanun yaptılar. Binali Yıldırım bu soruya cevap vermemiş, Fuat Oktay'dan da ses yok. Bunlar daha bu yolsuzluğun üstüne gidemiyorlar. Bir kanun getiriyorlar, bu haliyle kayyum atanırsa kayyumun yaptığı bütün işlemler, cezai sorumluluk olmaz diyor. Böyle bir kanunu onayladılar. Böyle bir kanunu siz hangi ülkede gördünüz? Milletime buradan söz veriyorum; hesabını soracağız. Bu ülkede huzur istiyorsanız bize destek olacaksınız. Devleti soyan bu haramilerden hesap sorulması lazım diyorsanız katılacaksınız. Haramilerin defterini düreceğiz. Çocuklarınızı zehirleyen uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmek istiyorsanız bizlere katılacaksınız. Suriyeliler Suriye'ye kendi iradeleriyle gitsin istiyorsanız bizlere katılacaksınız."