Kemal Unakıtan'ın eşi: Her yer bitti de benim çatım mı kaldı?

2016 yılında yaşamını yitiren eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Üsküdar'ın Çamlıca semtindeki arazisine ilk villayı 1983 yılında yaptırdı. Araziye ikinci villa ise 1998 yılında inşa edildi. Fakat bölge 1991'de SİT alanı ilan edildi. Kemal Unakıtan, ilk villanın 17 Ağustos Depremi'nde hasar görmesi, ikincisinin ise kaçak olması sebebiyle villaları 2005 yılında yıktı. Üsküdar Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 3 No’lu Tabiat Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 2006 yılında SİT alanındaki araziye üç villa yapılabilmesi için izin verildi. Bunun üzerine Kemal Unakıtan, villaları 2006 yılında inşa etti.

"Tamirat için tadilat yapıp izolasyon koydum"

Kemal Unakutan'ın eşi Ahsen Unakıtan, geçen sene kendi oturduğu villasında çatı onarımı yapmak üzere tadilat ruhsatı aldı. Yaklaşık bir senedir devam eden tadilatta binanın dış cephesi ve çatısı sökülerek deprem güçlendirmeleri yapıldı. Bir de kaçak kat çıkıldığı iddia edildi. Üsküdar Belediyesi tarafından villada sonradan yapılan bölümler yıkıldı. Villaların ana giriş kapısının açılmaması nedeniyle belediye ekipleri, yıkımı dışarıdan iş makinesiyle yaptı. Bu nedenle villaların etrafındaki duvar hasar gördü.

Çatının aktığını kaydeden Ahsen Unakıtan, "O kadar çok akıyordu ki, altında hiç izolasyonun olmadığı anlaşıldı. Banyom, küvetim, tuvalet masalarım, lavabolarım, bir yıldır çökük ve yamuk vaziyette. Borular paslanmış, sürekli su tamiratı. Bıktım artık. Bu tamiratı yapmam gerekiyordu. Tamirat için tadilat yapıp izolasyon koydum. Karşıdaki binanın da fotoğrafını alın. Kot farkından üç kattır. Yani İstanbul’da her yer bitti de Unakıtan’ın tadilat çatısı mı kaldı?" diye konuştu.

Tebligat kapıya asıldı

Üsküdar Belediye zabıtası, kaçak olduğu ileri sürülen villa için 25 Kasım 2019 tarihinde yapı tatil tutanağı düzenledi ve 958 lira ceza kesti. Tatil tutanağında villanın eski haline dönüştürülmesi veya fazla yapıların ruhsata bağlanması talep edildi. Fakat Unakıtan ailesi tebligatı almadı. Tebligat, ekipler tarafından kapıya asıldı. Üsküdar Belediyesi Encümeni, 28 Kasım günü yıkım kararı verdi. 

"Bahçe duvarını yıkmak hürriyetime engel"

Tadilatın bir senedir devam ettiğini aktaran Ahsen Unakıtan, "Elimize para geçtikçe yapmaya çalışıyoruz. Bir türlü kapatamadık. İstanbul’a yukarıdan bir bakılsa, İstanbul taş yığını. Şimdi kala kala koskoca İstanbul’da benim çatımla mı uğraşılıyor? Ver bana 1 ay müddet çatıyı yapayım, zarar görmeyeyim." dedi. 

Unakıtan, hasar gören dış duvara ilişkin, "Benim 40 yıldır oturduğum bahçe duvarını yıkmak şerefime, her şeyime engel. Hürriyetime de engel. Bu tadilata bir sürü para verildi. Ben bu ekonomik zor durumda izolasyon yaptım. Nereden baksanız 200 bin lira para gitti. Çeliği, çimentosu, deprem güçlendirmesi yapıldı." ifadelerini kullandı.

"Sanki düşmanı kovalamaya geliyor"

Katiyen kaçak kat olmadığını bildiren Unakıtan, "Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen dedi ki, 'Güçlendirmesine ses etmedik de, 3 kat yapıyorsunuz.' Hayır yapmıyorum. Bunu anlatamıyorum. Fotoğrafını da götürdüm. 3 kat değil burası. Bir santim kottan yukarıya yok. 'Sayın Başkan, gel de bir ölç burayı, fazlalığı varsa biz kendimiz halledelim' dedim. Beni yıktı, harap etti gitti. Burada 60 kişi, 40 kişi... Sokakta, en büyük arabalarla sanki savaşa geliyor. Beni de tartakladılar. Sanki düşmanı kovalamaya geliyor." dedi. 

Unakıtan, ülkedeki asil ve köklü ailelerden olduklarını vurgulayarak, "Bu bize yapılır mı? Ben bir hukuk insanıyım. Yalvarıyorum burada, evladım da başımda. O da yalvarıyor. 'Müsaade edin' diyor. 'Hayır' diyor adam. Nuh diyor peygamber demiyor. Hırsızdan mal kaçırır gibi. Yahu ben bu evi sırtımda alıp mı götüreceğim? Bu duvarı yıktın şimdi ne fayda getirdi? Cumhurbaşkanım bunları duyuyor ve benden çok üzüldüğünü tahmin ediyorum. Çünkü beni çok sevdiğini de biliyorum." diye konuştu.

"Yanlış iş yapmanın ahde vefası olmaz"

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Ahsen Unakıtan'ın iddialarına şöyle yanıt verdi:

"Ahsen Hanım 'Küçükçamlıca’daki çatıyı onarıyorum' diye yıktı, bir kaçak kat attı. Bizden 'Evin çatısını onaracağım' diye izin aldı. Dış cephe izolasyonu yaptı. İçeride olduğu için görülmüyor. Bir baktık kaçak kat. Millet bize, 'Yavuztürk Mahallesi’nde bir sıra tuğla ördürmüyorsunuz ama orada kaçak kat atmış' diyerek şikâyet etti. Yanlış iş yapmanın ahde vefası olmaz. Yanlış yapalım ‘ahde vefa’ diyelim...”