Kemal Kılıçdaroğlu: “Halk iktidara güvenmiyor”

Bugün partisinin grup toplantısında tansiyonu yüksek bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu ilk olarak rahmetli Bülent Ecevit’in sözlerinden alıntı yaparak sözlerine başladı. “O bize ‘Ne ezen ne de ezilen, hakça düzen” demişti. Onu sevgi ve saygıyla anıyoruz” diyerek andı.

Kılıçdaroğlu konuşmasında, “Yarın büyük bir lider ve devlet adamının Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 83'üncü ölüm yıldönümü. Mustafa Kemal hep barıştan yana idi. Hedefine hep bağımsız bir Türkiye’yi koydu. Bize düşen cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmaktır. Biz de onu yapacağız” dedi.

 Vatandaşın kendisini yalnız hissederek çözüm beklediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Erzincan’a 21 milletvekili olmak üzere 44 arkadaşımız gitti. Oradaki odalara gittiler, vatandaşların sorunlarını dinlediler. Onların hazırladığı raporlar akademik bir çalışma. Bu raporların değerlendirilmesi gerek. İstenirse milletvekillerinin her bir şehir için düzenlediği raporları paylaşabiliriz” açıklamasını yaptı.

“Çiftçiye haciz olmayacak”

Kılıçdaroğlu çiftçilerle ilgili şöyle konuştu: “Çiftçiye gelince ‘para yok’ diyorlar. Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum. Sıkıntılarınızı biliyorum, hepsini çözeceğiz. Biz ilk 1 hafta içinde banka ve tarım kredi kooperatiflerinden alınan kredilerin faizleri sileceğiz. Milli gelirin yüzde 1’lik kısmını çiftçimizle paylaşacağız. Çiftçinin hayvanı ve traktörü artık haciz edilemeyecek. Her köye bir ziraat mühendisyeni ya da teknisyen atayacağız. Ayrıca balıkçıların da sorunlarıyla ilgileniyoruz.”

“Millet tasarrufu ampulü söndürerek yapacak”

İktidarın temel sorununun ne olduğunu soran Kemal Kılıçdaroğlu, asıl sorunun halkın iktidara güvenmemesi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şu sözleri sarf etti: “Erdoğan 83 milyonun kendisini kucakladığını söylüyor. Biliyor mu? Bankalardaki mevduatın yüzde 58’lik kısmı döviz. Yani güvenmiyorlar. Önce vatandaşları dinlemeleri gerek. Buna tahammül edemezler İcra dairelerinde 23 milyon dosya var. Türkiye böyle bir tablo görmemişti. Zam yağmuru var. Son 6 ay gübre fiyatları 31 kez zam gördü. KOBİ’lerin doğalgazına yüzde 115, kömüre ise yüzde 72 oranında fahiş bir zam geldi. Yaklaşık 10 milyon asgari ücretli açlık sınırının altında bir maaşa talim ediyor. Saray ‘Vatandaş eğer ekmek bulamadıysa pasta yiyebilir’ düşüncesinde. Saray ‘porsiyonları küçültün’ diyor. Birisi çıkıp ‘Peygamber efendimiz mideyi boş bırakın derdi’ diyor. Yandaş medya ‘Alışverişe aç çıkmayın, küçük market arabaları ile alışverişinizi yapın’ diyor. En son bakan çıkmış ‘Evi daha az ısıtın’ diyor. Bu millet tasarruf yapacak ama ampulü söndürerek yapacak”

"Ülkemin menfaatlerini korumak ne zamandır ihbar etmek oldu?"

CHP lideri Kanal İstanbul tartışmaları ile ilgili de, “O ihaleye girenler ağır bedeller ödeyecek. İstanbul’un talan edilmesini asla istemiyoruz. Yabancılar ortak olsun da demiyoruz. Büyükelçilere de bildirdim. ‘Sizin ülkenizden bu ihaleye girecek birileri olursa ağır bedeller ödeyecekler’ dedim. Sonra diyorlar ki ‘Bizi niye şikayet ediyorsun?’. Ülkemin ve İstanbul’un menfaatini korumak ne zamandır ihbar etmek oldu? Bunu söyleyenler bizim milliyetçilik anlayışımızı asla sorgulayamaz. İstanbul’a ihanet edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz” diyerek görüşlerini dile getirdi.

Kadınların güvencesi sosyal devlet

Kılıçdaroğlu kadınlara tanınacak haklar konusuna da değindi. Ve şu sözleri kamuoyuyla paylaştı. “İlk hafta içinde İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayarak kadınlara haklarını geri vereceğiz. Cezalarda asla indirim olmayacak. Bu konular özel mahkemeler kurulacak. Hem aileye hem kadına sosyal güvence sağlayacağız. İlk 6 ay içinde üst yönetimde yüzde 35 kadın kotasını uygulayacağız. Kadınlar savcı, hakim, emniyet müdürü olamaz mı? Biz boşanan kadınlar için ‘yeni başlangıçlar fonu’ uygulamayı düşünüyoruz. Boşanan kadının bir numaralı güvencesi sosyal devlet olacak. Doğum iznini yeniden düzenleyeceğiz. Nafaka gerginliğini bitireceğiz. Sürekli kadının lehine pozitif ayrımcılık yapacağız. CHP’nin yönettiği devlette kadınlar haklarını alacak ve el üstünde tutulacak.”

Erdoğan’a çağrı yaptı

 Konuşmasının son bölümünde Erdoğan’ı üniversite öğrencileriyle yaptığı toplantıda ‘yap-işlet-devret’modelini anlatmasını da eliyle cebe atma işareti yaparak “Vallahi benim kafam bu işlere hiç basmaz” diyerek eleştirdi. “Benim kafam kul hakkı yemeyi hiç basmaz. Sen ekonomistim diyorsun, ekonominin haline bak. Sana ancak ‘çakma ekonomist’ denir. İlkokul mezunu bir bakkal bile bu ülkeyi daha iyi yönetir. En azından alacağını vereceğini bilir. Diyor ki, ‘Yap-işlet-devret’ modeliyle kasadan bir kuruş bile çıkmıyormuş. E o zaman bütçedeki milyarlar ne? Üstelik bu ödemeleri dolar, euro üzerinden yapıyoruz. Ben Erdoğan’a bir çağrı yapmak istiyorum. Gel bir kanalda çık karşıma. İstediğin kanal olabilir. Ben sana sadece şehir hastanelerini soracağım. İstersen soruları yazılı olarak da verebilirim. Istersen prompterdan da cevapları okuyabilirsin” diyerek grup konuşmasını sonlandırdı.