Kastamonu sel felaketinde yürekleri yakan detay: Oğlumla aynı kaderi yaşayacaktık

Kastamonu’nun ilçelerinden olan Bozkurt’ta 11 Ağustos 2021 günü Ezine Çayı’nın taşması sonucunda yaşanan selde Hamdi Kalabalık’ın oğlu, gelini ve torunu yaşamını yitirmişti. Geçtiğimiz hafta meydana gelen selde ise Hamdi Kalabalık, çocukları ile benzer olayları yaşamaktan korktuğunu ifade etti.

Torununun arama çalışmaları devam ediyor

Çöken Ölçer Apartmanında içerisinde kalan gelini Nezahat Server Kalabalık, torunu Orhan Kalabalık ve oğlu Arda Kalabalık’ın cenazesine 115 gün sonra ulaşılmıştı. Ancak 6 yaşındaki diğer torunu Yusuf Efe Kalabalık’ın arama çalışmaları hala devam ediyor. 27 Haziran günü yaşanan selde sulara kapıldığını söyleyen baba Hamdi Kalabalık, büyük bir korku yaşadığını anlattı.

“Sudan çıktık, köye kaçtık”

Sel felaketi sırasında yaşadıklarını dile getiren Kalabalık “Yaşananlar nasıl kelimelere dökülür bilmiyorum. Kısacası hayatımız mahvoldu. Evlatlarımı kaybettim. Hislerimi anlatamıyorum. En ufak olan torunum hala bulunamadı. Ortada yok. Bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Yeniden evimize sel suları girdi. Felaketin içinden çıktık. İlçenin merkezine ulaşamadık, bizde köy tarafına doğru gittik. Çocuğumun bir tane arabası vardı, onu aldık ve köye doğru kaçtık” diye konuştu.

“Çaydan taşan sular eve doldu”

Kalabalık, “Bu bölgede Ezine Çayı var. Sel suları birikti ve bu çay taştı. Bütün sular evimin içerisine girdi. Sel suları nerdeyse boğazıma kadar geldi. Evden zor bela kaçabildik. Yakınlarda bulunan köprüye doğru gittik ancak orası da tehlike arz ettiği için bizi geçirmediler. Merkeze gideceğimiz yolda sularla kaplıydı. Biz de son çare olarak köy istikametinde gitmeye başladık. Köyler de kötü durumdaydı. Her yer birbirine girmişti” şeklinde konuştu.

“Su seviyesi boyumu aştı, aklıma çocuklarım geldi”

Çayın taşması sonrasında suların yükseldiğini aktaran Kalabalık, “Sel suları çok yükseldi. O an evdeydik. Burada 3 senelik olan Ölçer Apartmanı vardı. Bu bina önceki felakette çökmüştü. Sular eve dolunca çok korktuk. Her yanımız sularla doldu. Nasıl davranmamız gerektiğini bilemedik. Panik olduk. Hayatımı kaybedeceğimi düşündüm. O an aklıma çocuklarım geldi. Aynı kaderi yaşayacağımızı düşündüm. Boyuma kadar ulaşan bir su seviyesinden bahsediyorum. Biz birinci katta ikamet ediyoruz. Sular merdivenlerin üzerine çıktı. Gidecek, kalacak farklı bir yerimizde yok. Zorlukla kendimizi dışarı attık. Nereye gidelim, gidecek yerimiz yok. Artık güçlükle dışarı attık kendimizi" dedi.

“Çocuklarım gitti, başkalarına zarar gelmesin”

Çocuklarının kaybını aklından çıkaramadığını söyleyen Kalabalık, "Ben evlatlarımı kaybettim. Bana Bozkurt’u verseler ne yapayım. Benim tek isteğim, bizden sonrakilerin başına bir şey gelmesin. Bu çayın bir şekilde düzeltilmesini istiyorum. Yetkililer ’Dereyi yapıyoruz’ diyorlar ancak her tarafı göçük içerisinde. Yani bir istinat duvarı nasıl çöker ben anlamadım. İstinat duvarı yağışla birlikte çöktü. Duvarı geçen su da olduğu gibi bizim eve girdi” diyerek sözlerine son verdi.