İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: 'Şu an 3. dalgayı yaşıyoruz'

Koronavirüste daha önce yaşanan dalganın tekrar yaşanmaması için önümüzdeki 15-20 günlük süreçte oldukça dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Memişoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Üçüncü dalga yaşanıyor

İstanbul’da, salgının son 1 senesini değerlendiren Memişoğlu, salgının üçüncü dalgasına ilişkin öngörülerini belirtti. Virüsün ilk dalgasının 2020’nin mart ve nisan aylarında yaşandığını ifade eden Memişoğlu, ikinci dalganın ise eylül, ekim ve kasımda görüldüğünü aktarırken şu an üçüncü dalga ile karşı karşıya olunduğunu açıkladı.

Türkiye’nin, son 15-20 yıldaki dönüşümlerin neticesinde önemli bir sağlık altyapısına sahip olduğunu ifade eden Memişoğlu, bu sebeple sürecin rahat yönetilebildiğini kaydetti. Kasım ayında yaşanan ikinci dalganın ciddi olduğunu söyleyen Memişoğlu, altyapının kuvvetli olması sayesinde Avrupa’da bazı ülkelerin yaşadığı çaresizliğin Türkiye’de hiç yaşanmadığını dile getirdi.

Pozitif vakalar artıyor

Yoğun bakım ünitelerine yatış oranının, kasım ayına oranla şu an daha az olduğunu açıklayan Memişoğlu, bunun yanında pozitif vaka oranının ise arttığını ifade etti. Salgının başladığı süreçten kasım ayına kadarki dönemi analiz ettiklerini söyleyen Memişoğlu, şu sözleri kullandı:

"Bu analizler sonucunda birkaç hafta daha yükseleceğini, ancak onun ardından düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Bu yükselmenin süresi ve şiddeti biraz da insanların uyumuna bağlı. Vaka sayılarında en geç nisan ayının ortasından sonra artışın düşeceğini tahmin ediyoruz, ancak öngörümüz; insanların uyum göstermesi hâlinde bu süreç kısalabilir." 

“Can kayıpları konusunda tedirginiz”

Türkiye’nin güçlü sağlık sistemiyle salgında örnek bir mücadele verdiğini söyleyen Memişoğlu, şu açıklamaları yaptı:

"Şundan emin olun ki dünyanın salgınla en iyi mücadele eden ülkelerinden biriyiz. İstanbul'da son 1 yılda 6 bin 30 yatak ilave edilirken 8 tane de hastane açıldı. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde devletimiz sağlıkla konusunda bize 'yok' dedirtmedi. Şu an tek tedirginliğimiz, çok fazla sayıda hastanın gelip yoğun bakımlarda hayatlarını kaybetmesi. Bugünlerde kesinlikle üçüncü piki yaşadığımızı söyleyebilirim. Kasımda pozitif vaka oranlarımız bugünkünden yaklaşık 7-8 puan yukarıdaydı ve hasta yatışları da şu ankinin yaklaşık iki katıydı. Trend bugün daha da yükselmeye devam ediyor. Bu yüzden insanların, kasım ayındaki gibi çok büyük bir dalga yaşamamamız için özellikle önümüzdeki 15-20 günde çok hassas olmasını bekliyoruz.” 

“Aşının koruyuculuğu hemen oluşmuyor”

Aşı, yapıldığı anda koruyuculuğunun aniden oluşmadığını ifade eden Memişoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Çin aşısında şu an  28. günde ikinci dozu yapıyoruz, ardından bir 10-15 gün sonra koruyuculuk bakımından fayda sağlıyor. Bunun bilinmesi önemli. Aşının ikinci dozunun ardından 10. güne kadar yine de insanların dikkatli olmasını öneriyoruz. BioNTech aşıları, taşıma kaplarıyla belli bir ölçüde etkin halde tutulabiliyor. Bu yüzden altyapıyla bunu hem koruyabilir hem de uygulayabilir hale gelmiş olduk. Hangi yerde nasıl aşı yapacağımız hakkında Bakanlık bir çalışma yapacak, bu çalışmaya göre bir dağıtım planlaması yapılacak. Birkaç hafta içinde ise umarım daha çok sayıda aşıyla milletimizi çok daha aşılı bir hâle getirmiş olacağız."

“Öngörüleri yanıltan bir salgınla karşı karşıyayız”

Tedbirlere uyulursa salgının, nisan ayından sonra düşüşe geçeceğini açıklayan Memişoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Benim öngörüm, tedbirlere uyarsak, aşılamayı da artırırsak, nisan ayının ikinci yarısından sonra düşüşlerimiz olacağını, mayıs ve haziran aylarının biraz daha rahat geçeceğini, virüsün aşılama ve mutasyon oranına bağlı olmak şartıyla yaz aylarını daha rahat geçireceğimizi öngörüyoruz. Öngörülerimizin doğru çıkmasını umuyoruz. Bu anlamda bilim insanlarının öngörülerini yanıltabilen bir salgınla karşı karşıyayız."