İsrail elçisi Uğur Mumcu'ya ne söyledi?

Gazeteci Nedim Şener, 27 yıl önce Uğur Mumcu'nun evinin önünde bombalı suikasta uğramasına ilişkin, "8 Ocak'ta İsrail Büyükelçisi davet ediyor. Konuşma devam ederken İsrail Büyükelçisi ona 'Öldürülmekten korkmuyor musunuz?' diye soruyor. Dönüyoruz 24 Ocak günü de Uğur Mumcu da hiç olmayacak bir şekilde bombalı bir suikastla aramızdan ayrılıyor. Oraya baktığımızda Türkiye'nin başına gelenlerin bir emperyalist oyun olduğu ortaya çıkıyor." dedi. 

GÜNDEM 24.01.2020, 16:08 24.01.2020, 16:13
İsrail elçisi Uğur Mumcu'ya ne söyledi?

Gazeteci yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde bombalı suikasta uğramıştı.

Gazeteci Nedim Şener, 27 yıl önce suikasta uğrayan Uğur Mumcu hakkında bir yazı kaleme aldı. Şener, CNN TÜRK yayınında Gözde Atasoy'un sorularını yanıtladı. 

Şener, "Uğur Mumcu Türkiye'de araştırmacı gazetecilik yapan herkesin gönlünde olan adeta bir süpermendi. Biz onun yazılarını okuduğumuzda kendimizi sahipsiz hissetmezdik. Sanki Uğur Mumcu yaşadıkça bir kendimizi korunaklı bir alanda hissederdik." dedi.

"Ölümünden sonra gazetecilik de sahipsiz kaldı"

Uğur Mumcu'nun suikasta uğradığı gün evde nasıl şoka girdiğini ve Cumhuriyet gazetesinin önüne nasıl gittiğini dün gibi hatırladığını kaydeden Şener, "O yürüyüşlerde bir anda sahipsiz kalmış gibi hissettik kendimizi. Ölümünden sonra sadece ülke değil gazetecilik de sahipsiz kaldı. Maalesef sadece ölüm yıl dönümünde anmanın ötesine geçmedi. Maalesef ölümünü araştıran bir gazetecilik de yapılmadı." ifadelerini kullandı. 

"İstihbarat örgütleri bu cinayete yön vermeye kalktı"

Şener, olaya sürekli farklı yön verilmek istendiğini belirterek, "İstihbarat örgütleri bu cinayete yön vermeye kalktı. Bazı gazeteciler o işlerde aracılık yaptı ve cinayet birçok yapının birbirinin içine sokulduğu yumak haline geldi. İçinde kirli ilişkilerin bulunduğu çözülmez bir dosyaya dönüştürüldü." diye konuştu. 

"Cinayetin arkasındaki güç odaklarını anlatmaya çalıştı"

Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu'nun yazdığı "İçimden Geçen Zaman" kitabını gösteren Şener, "O süreçte sadece ele geçirilen birkaç tetikçi vardı ama arkasındaki güç ortada yoktu. Şu kitabı çok önemsiyorum. Uğur Mumcu'nun cinayetten 20 yıl sonra yazdığı kitaptır. 2013 yılında yazdı. Cinayetin arkasındaki güç odaklarını anlatmaya çalıştı Güldal Hanım. Cinayetin devlet içindeki kirli odakların uzantıları tarafından cinayetin çözülmemesi için nasıl uğraştıklarını anlattı. Bu kitap yazılmak zorunda bırakılan bir kitap. Kitabı okuduğunuzda o feryadı hissediyorsunuz. Cinayetin nasıl karmaşık hale getirildiğini, cinayeti soruşturan savcının ölümü ve otopsi dahi yapılmadan gömülmesini... Asıl uğur Mumcu'nun yaptığı son çalışmalar... Onu ölüme götüren çalışma. Bunu bugün hatırlatmamın sebebi, o tarihlerde sokağa çıktığımızda bize bir katil gösterilmişti. Birtakım gruplardan bahsediliyordu. Ama Güldal Mumcu büyük bir perspektif tuttu. Uğur Mumcu'nun gazeteci arkadaşları bile onu tam olarak dinlememişler." dedi. 

"PKK'nın CIA ve MOSSAD bağlantılarını ortaya koymuş"

Şener, 90'lı yılların başında PKK terörünün yükseldiğini hatırlatarak, "Hatta Uğur Mumcu'nun yayınlarını izleyenler hatırlayacaktır. Yurt dışında, Avrupa ülkelerinde PKK'nın ciddi destek aldığını anlatmıştır. Onun Türkiye'ye yarattığı tehlikeden bahseder. Bugün aslında Suriye'deki son gelişmeleri, ABD'nin, CIA'nın, Avrupa’nın burada verdiği desteği herkes görüyor değil mi? Uğur Mumcu bunu 1993 yılında yazdı. Öyle bir yazmış ki PKK'nın CIA ve MOSSAD bağlantılarını ortaya koymuş." açıklamasını yaptı. 

"Uğur Mumcu'nun adını zikrederek 'Kürt düşmanı' diyorlar"

Terör örgütü PKK'nın "Özgür Gündem" adında bir yayın organı olduğunu anımsatan Şener, "Örgüt elemanlarının köşe yazıları vardı... Şehitlerimizi tahkir eden ifadeler kullanılırdı. Uğur Mumcu’yu hedef gösteren yazı da o gazetede yayımlandı. Uğur Mumcu 92'nin son bahar aylarında Güldal Hanım ile otururken PKK'dan Yaşar Kaya'nın yazısını okuyor ve diyor ki 'Bunlar beni öldürecekler!' Uğur Mumcu'nun adını zikrederek 'Kürt düşmanı' diyorlar. Bugün de bizler PKK terörüne karşı çıktığımız zaman ne diyorlar: 'Kürt düşmanı!' Bu 90'lardan kalma bir taktik." ifadelerini kullandı.

Şener, Uğur Mumcu'ya da aynı şeyin yapıldığını kaydederek, "Öldürülmeden 2 hafta önce Kuzey Irak'taki MOSSAD ve CIA bağlantılarını anlatıyor. Son bir yazısında şöyle bir ironi yapıyor: Güya kendilerine Marksist görünüm veren Kürt hareketi CIA ile mi işbirliği yapıyor yoksa emperyalist CIA sosyalist mi oldu!"  ifadelerini kullandı. 

"Emperyalist oyun olduğu ortaya çıkıyor"

8 Ocak günü İsrail Büyükelçisinin Uğur Mumcu'yu davet ettiğini belirterek, "Konuşma devam ederken İsrail Büyükelçisi ona 'Öldürülmekten korkmuyor musunuz?' diye soruyor. Dönüyoruz 24 Ocak günü de Uğur Mumcu da hiç olmayacak bir şekilde bombalı bir suikastla aramızdan ayrılıyor. Oraya baktığımızda Türkiye'nin başına gelenlerin bir emperyalist oyun olduğu ortaya çıkıyor." diye ekledi.

Yorumlar (0)