Hulusi Akar’dan Montrö açıklaması: 3 maddeyi uygulayacağız

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar son dönemde Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan gelişmelere ilişkin konuştun. Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığı ile gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Hulusi Akar yaşanan gelişmelerden ve çatışmalardan ötürü oldukça üzgün olduğunu belirtti. Akar bunun dışında son dönemde sık sık gündeme gelen Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ilişkin açıklamalarda da bulundu.

“19 20 ve 21’inci maddeleri uygulamaya devam edeceğiz”

Karadeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülkeyiz ve bunu bir ilke olarak görerek muhafaza ettik. Yaptığımız tüm görüşmelerde Türkiye olarak Karadeniz’deki huzurun ve barışın sağlanabilmesi için mücadele edeceğini belirttik. Bugüne kadar ele aldığımız bütün meselelerde de aynı tavrı sergilemeye gayret gösterdik. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 19, 20 ve 21’inci maddelerinin uygulamasına da devam edeceğiz.

“Dış politikadaki ilkelerimizi sürdüreceğiz”

Son dönemde yaşanan gelişmeler ve ölümler oldukça endişe verici. Rusya ve Ukrayna bizim son derece iyi ilişkiler kurduğumuz iki ülke. Sayın Cumhurbaşkanımız bugüne kadarki ilişkilerimizin çerçevesini oldukça net bir şekilde çizdi. Son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefle dolu tarihini yansıtacak şekilde dış politikadaki ilkelerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Tarihimizde sürekli olarak gösterdiğimiz tavra uygun olarak başta komşularımız yer almak üzere tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz. Aynı ilkelerin Ukrayna içinde geçerli olduğunu söylüyoruz. En büyük temennimiz mümkün olan en kısa sürede barışçıl ve diplomasiyi esas alan yollarla gerekli çözümlerin üretilebilmesi.

“Harekatı kabul etmiyoruz”

Rusya tarafından gerçekleştirilen ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini yok sayan bu harekatı kabul etmiyoruz. Yapılan bu harekat uluslararası hukuka aykırı. Gerekli insani yardımlar başta olmak üzere bu meselede üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bugüne kadara gerekenleri yaptık bugünden sonra da yapmaya devam edeceğiz.

İnsani yardımlarımızı devam ettirirken buradaki çözümün diplomasi ve hukuka uygun şekilde yapılacak görüşmeler ile sağlanacağını söylüyoruz ve bu zeminin oluşturulabilmesi için gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyoruz. Montrö uzun yıllardır referans olarak gösterilen ve uygulanan bir sözleşme. Söz konusu sözleşme ile birlikte başta komşularımız olmak üzere bütün ülkelerin giriş ve çıkış işlemleri düzenleniyor. Bu sözleşmenin askıya alınması ya da aşındırılması kimseye bir yarar sağlamaz.

“Montrö devam etmeli”

Montrö’nün devam etmesini oldukça faydalı görüyoruz ve bu yöndeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tüm tarafların da sözleşmenin esaslarını yerine getirmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. En büyük dileğimiz barışçıl yöntemlerle birlikte bölgede huzurun en kısa sürede sağlanabilmesi.

Geleceğe ilişkin tahminleri bir kenara bırakıp somut verilerle hareket etmemiz gerekiyor. Olaylar yaşanmadan önce askeri hareketliliğin yanı sıra yığınaklar vardı. Sonrasında ise askeri hareketliliğin kendisi başladı. Şu an müzakereler devam ediyor. Yaşanan bu kriz ve gerilimin en kısa sürede barışçıl yöntemlerle sonuçlandırılması ve bölgede yaşayan halkın güvenliğinin sağlanabilmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

"Türkiye'ye karşı bir saldırı unsuru olarak kullanıyorlar"

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs’taki çalışmalarını başarıyla sürdürdüğünü söyleyen Hulusi Akar sözlerine şu şekilde devam etti:

“Biz sürekli olarak iyi niyet gösterip barışçıl yöntemlerden yana olduğumuzu göstermemize karşın özellikle komşumuz olan Yunanistan ve bunun yanı sıra bazı siyasileri kasten ve saldırgan bir şekilde gerçekleri ve yaşanan olayları çarpıtarak gerginliği artırıcı Türkiye karşıtı eylem ve söylemlere başvuruyor.”

“İlkeli tutumumuza devam edeceğiz”

Bu saldırgan söylemleri gözlerini o kadar çok karartmış ki son dönemde Ukrayna’da yaşanan olayları bile ülkemize karşı bir saldırı unsuru olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Bu yapılanların iyi niyetli olmadığını ve NATO ittifakını esas alan gerçekleştirdiğimiz iyi niyetli çağrılara rağmen yapılanların son derece olumsuz ve yanlış olduğunu tanık olan herkes görüyor. Ancak biz ilkeli tutumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Yunanistan’ı her fırsatta diyaloğa davet etmeye ve sorunları masada çözmeye devam edeceğiz. Güven Artırıcı Önlemler toplantısının dördüncü ayağını gerçekleştirmek üzere Yunanistan Savunma Bakanlığı’nı Ankara’ya davet ettiğimizi de tekrar ifade ediyoruz.