"Hem Libya'yı hem Türkiye'yi oyun dışı bırakacaklardı"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Libya ile varılan son mutabakata ilişkin, "Libya ile yapılan anlaşmayla Doğu Akdeniz’de bizi denklemin ve oyunun dışında tutmaya dönük çalışmaları engellemiş olduk. Hem Libya'yı hem de Türkiye'yi bu oyunun dışında tutma niyetleri vardı." dedi.

GÜNDEM 04.12.2019, 15:26 04.12.2019, 15:30
"Hem Libya'yı hem Türkiye'yi oyun dışı bırakacaklardı"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dâhilinde 81 ilden gelen madencileri bakanlıkta kabul etti.

Bakan Dönmez, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ile Libya arasında geçen hafta imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Doğu Akdeniz’de sismik araştırma gemileri ve sondaj gemileriyle hidrokarbon varlığının aranmasına yönelik çalışmaların yapıldığını bildiren Dönmez, İki tane sismik iki tane sondaj gemimiz var. Bugüne kadar 4 sondaj yapıldı. 5’inci sondaj devam ediyor." ifadelerini kullandı.

"Petrol ve doğalgaz aramasına ilişkin çalışmalar başlayacak"

Dönmez, şu an yapılan sondajın Ada’nın biraz daha güneyinde olduğunu kaydederek, Libya ile yapılan anlaşmayla Doğu Akdeniz’de bizi denklemin ve oyunun dışında tutmaya dönük çalışmaları engellemiş olduk. Hem Libya’yı hem de Türkiye’yi bu oyunun dışında tutma niyetleri vardı." diye konuştu.

Uluslararası deniz hukukuna göre bu anlaşmanın doğru bir anlaşma olduğunu vurgulayan Dönmez, "Bu anlaşma kapsamında bize tanınan yetik alanlarında diğer bölgelerde olduğu gibi ruhsat vereceğimiz kuruluşlarımız, petrol ve doğalgaz araması ve üretimine ilişkin çalışmalarına başlayacaklar." dedi.

"Kararlılığımız devam ediyor"

Dönmez, öncelikle her iki ülkenin parlamentolarında bu anlaşmanın onaylanmasının gerekliliğine dikkat çekerek, "O süreç tamamlandıktan sonra da ruhsatlandırma çalışmaları yapılacak. Doğu Akdeniz’de hem kendi haklarımızı hem de KKTC’de yaşayan soydaşlarımızın haklarını sonuna kadar arayacağımızı koruyacağımızı söylemiştik. Bu kararlılığımız devam ediyor." açıklamasında bulundu. 

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj ile 27 Kasım günü İstanbul'da görüşmüştü. 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ve iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının korunmasını amaçlayan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının" imzalandığı ifade edilmişti. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Doğu Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarına yönelik Libya ile imzalanan anlaşma hakkında, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin deniz yetki alanlarının batıdaki sınırlarının bir bölümü belirlendi." demişti.  

Anlaşmanın uluslararası hukuka uygun olduğunu vurgulayan Aksoy, şunları söylemişti:

"Esasen, tüm taraflar Doğu Akdeniz'de en uzun ana kara kıyısına sahip ülke olan Türkiye'nin kıyı projeksiyonunun adalarla kesilmeyeceğinin, iki ana kara arasındaki ortay hattın ters tarafında kalan adaların kara suları dışında deniz yetki alanı yaratamayacağının ve deniz yetki alanları hesaplaması yapılırken kıyıların uzunluklarının ve yönlerinin hesaba katıldığının farkındadır."   

Aksoy, Türkiye'nin bu anlaşmayı imzalamadan önce tarafları hakkaniyet çerçevesinde bir uzlaşı için görüşmelere çağırdığını ve hala görüşmelere hazır olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin uluslararası hukuka dayalı ve hakkaniyeti temel alan bu yaklaşımı karşısında görüşmelere başlamak yerine sadece tek taraflı adımlar atarak Türkiye'yi suçlamak tercihine gidilmiştir. Bu anlayışın altında örneğin Türkiye'nin ana karasının karşısında küçük bir ada olan Meis'e kendi yüzölçümünün 4 bin katı kadar deniz yetki alanı kazandırmaya çalışan maksimalist ve uzlaşmaz Yunan-Rum tezleri yatmaktadır." ifadelerini kullanmıştı.

Bu anlayışın zamanında Mısır'a 40 bin kilometrekare alan kaybettirdiğini kaydeden Aksoy, "Libya'yla imzalanan son anlaşmayla iki ülkenin oldubittilere izin vermeyeceği en açık şekilde ortaya konmuştur." açıklamasında bulunmuştu.

Yorumlar (0)