Hablemitoğlu suikasti soruşturması: 9 şüpheli hakkında gözaltı kararı

Ankara'da, 2002 yılında silahlı saldırı sonucunda Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun hayatını kaybetmesine yönelik soruşturma çerçevesinde, gözaltı kararı verilen 9 şüpheliden 5'i yakalandı. Gözaltı kararı bulunan kişiler arasında, Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş'ın da yer aldığı kaydedildi.

GÜNDEM 08.06.2022, 16:46 09.06.2022, 11:33
Hablemitoğlu suikasti soruşturması: 9 şüpheli hakkında gözaltı kararı

FETÖ/PDY'ye yönelik çalışmalarıyla bilinen ve örgütün hedefi duruma gelen tarihçi-yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara'daki evinin önünde suikast neticesinde hayatını kaybetmişti.

Hablemitoğlu suikastinde yeni gelişme

Hablemitoğlu cinayeti şüphelilerinden biri olarak bilinen Nuri Gökhan Bozkır, 27 Ocak 2022 tarihinde Ukrayna'da MİT tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti. Bozkır, 8 Şubat'ta 'tasarlayarak öldürme' ve 'örgüt üyeliği' suçları dolayısıyla tutuklandı.

Bozkır ile irtibatlı olduğu iddiası üzerine 6 şüpheli de 3 Şubat tarihinde gözaltına alındı. Şüphelilerden 3'ü, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, 2'si ise 15 Şubat tarihinde tutuklandı. 1 şüpheli de adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

9 şüpheli hakkında daha gözaltı kararı

Soruşturmayı yürüten savcılık, ifadeler ve elde edilen deliller çerçevesinde, 9 kişi ile ilgili daha gözaltı kararı verdi.

Hablemitoğlu kimdir?

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun suikaste uğramasının üstünden 19 yıl geçti.

Alman Vakıfları ile FETÖ davalarında hazırladığı raporlarla isminden söz ettiren Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okul’dan mezun oldu. "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" adlı aylık dergiyi yayımlayan Hablemitoğlu, uzun bir süre basın danışmanlığı yapmasının ardından aynı üniversitede akademisyenliğe başladı.

Balkanlar ve Orta Avrupa’da Türk eserleri, Türk şehitlikleri ve Türk azınlıkları konularında eserlerin sahibi olan Hablemitoğlu, çalışma yaşamına yönelik de makale ve kitaplara imza attı.

Dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından (DGM), Alman vakıflarının faaliyetlerinin durdurulması amacıyla açılan davada, Hablemitoğlu'nun "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" araştırması delil olarak kabul edildi. Bu araştırmasında Hablemitoğlu, Türkiye'de Alman vakıfların yasal olmayan çalışmalar gerçekleştirdiğini, İzmir'deki altın madeni karşıtlarını finanse ettiğini ve etnik-mezhepsel ayrılıkları körüklediğini yazdı.

Şu anki FETÖ'yü o dönemde tarif etti

Hablemitoğlu'nun dikkatleri çekmesine sebep olan çıkışı ise FETÖ'nün sözde "cemaat" olarak adlandırıldığı dönemde bu yapıya yönelik tespitleriydi.

Elebaşı Gülen'in yargılamasının yapıldığı Ankara 2 No'lu DGM'deki davanın delillerinde, Hablemitoğlu'nun örgütün CIA ile ilişkisini ortaya koyan "Etki ajanları, Nüfuz Casusları ve Fethullahçılar" adlı raporu da mevcuttu.

Raporda, devlet içine sızan "Gülen cemaatinin", kritik kadroları tuttuğuna vurgu yapan Hablemitoğlu, 24 Haziran 1999 tarihinde Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32. Gün programında da FETÖ elebaşı Gülen'in uzun sene önce yetiştirmeye başladığı örgüt üyeleriyle bu hedefi gerçekleştirmeye çalıştığını belirtti.

"Köstebek" adlı kitabında, "Gülen cemaatinin" silahlı örgüte dönüşmeye başladığı tespitini o dönemde yapan Hablemitoğlu, elebaşı Gülen'in iktidarı ele geçirip daha sonra Humeyni gibi Türkiye'ye dönmeyi planladığını da yazdı.

Bu yapıyı "Fetullahçılar" olarak isimlendiren Hablemitoğlu kitabında, "Fetullahçılar, Türkiye'de Bektaşiler, Mevleviler, Cerrahiler gibi salt dinsel inancını yaşayan bir cemaat değildir. Uluslararası anlamda at koşturan, oldukça tehlikeli bağlantılarıyla, eğitim kurumları ve ekonomik kaynaklarıyla Türkiye'nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır." tespitini paylaştı.

Suikastte FETÖ izi

Bundan 19 sene önce, Necip Hablemitoğlu'nu evinin önünde başından vuran katilin, 15 cm mesafeden ateş açtığı detayı, o yıllarda hazırlanan soruşturma dosyasında yer buldu. Olay yerinde tespit edilen iki boş kovandan birinin ABD yapımı Ruger, diğerinin de Alman yapımı Geco silahlara ait olduğu belirlendi. Etkileri sebebiyle o tarihte, bu mermilerin Türkiye'de satışı yasaktı.

Üzerinden seneler geçmesine rağmen faili meçhul olarak kalan Hablemitoğlu dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminden evvel tekrar raftan indirildi. Suikaste yönelik ayrıntılar tekrar incelendi, ulaşılan detaylar, cinayetin FETÖ tarafından düzenlenmiş olabileceği şüphesini yanında getirdi. Zira örgüt üyesi bir polisin, "Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili 18 Aralık 2002 tarihinin ardından ve 6 aylık çağrı kayıt ayrıntıları (CDR) verilerini firmalardan istemişler. Onlar da ne var ne yok vermiş. İlgili zamanla alakalı" biçimindeki yazışması, zaman aşımına 3 sene kalan dosyaya delil olarak iletildi.

Böylece darbe girişiminden 1 gün önce kabul edilen ve 8 Haziran 2018'de Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan "FETÖ sivil çatı davası"nın iddianamesinde, örgüt tarafından Hablemitoğlu'nun öldürüldüğüne vurgu yapıldı.

Yorumlar (0)