Fabrika atıkları Bursa'da çevre katliamı yapıyor

Bursa'nın Kestel ve Gürsu ilçelerinden geçen Cenüp Deresi'nde yaşayan balıklar, geçtiğimiz 20 yılda bölgede faaliyete açılan fabrikalar nedeniyle tükenme noktasına geldi. 

Atık yönetimi ve geri dönüşüm tesisine rağmen...

Fabrikaların artışı nedeniyle Kestel ilçesinde atık yönetimi ve geri dönüşüm tesisi kurulmuştu ve dere, fabrika atıklarından arındırılarak balık yaşamına uygun duruma getirilmişti. Son bir yılda balıkların uygun koşullar sayesinde çoğaldığı Cenüp Deresi'ne cuma akşamı bir boya fabrikasından kimyasal atık bırakıldı. Bırakılan kimyasal atık nedeniyle deredeki binlerce balık telef oldu. Derenin, Gürsu ilçesinde kalan kısmında çok sayıda ölü balık su yüzeyine çıktı. Ölen balıklar nedeniyle çevreye kötü kokular yayıldı.

"Tam kurtulduk diyorduk, balık ölümleri yaşandı"

Gürsu ilçesine bağlı Hasanköy Mahalle Muhtarı Ertuğrul Türe'nin açıklamasına göre, 1985 yılına kadar kanaldan tertemiz su akıyordu. Türe, “Kestel Organize Sanayi'nin kurulmasından sonra boyahaneler atıklarını dereye bıraktı. Dereye akan atıklar, ölümlere neden oldu. İlerleyen yıllarda ise bu boyahanelerin sayısı attı. Dereden akan su boyahanelerden bırakılan atıklara dönüştü. Balıklar şöyle dursun, kurbağa dahi yaşamaz oldu. 2004'te bu bölgede bulunan köylerimiz mahalle olunca, büyükşehir belediyesinin katkılarıyla bazı ilerlemeler kaydedebildik. Kurulan arıtma tesisine para ödemekten kaçınan bazı fabrika sahipleri suyu kanalımıza bıraktı. Yaklaşık bir senedir kanalımız oldukça temizdi. Yukarıdaki temiz bölgeden balıklar yine alt kısımlara indi. Ara sıra bırakılan atıklar nedeniyle ölümler yaşandı. Son 2 aylık süreçte kanalımız kurtuldu diyorduk ki balık ölümleri yaşandı." şeklinde konuştu.

"Numune alınamasın diye cuma günü atık bırakıyorlar"

Ertuğrul Türe, fabrikaların atıklarını dereye bırakmak için cuma günlerini tercih ettiklerini ifade etti. Bu durumun nedeni olarak ise “Cuma günü akşam saatlerinde kamu kuruluşlarının mesailerini bitirmiş olmaları nedeniyle numune alamazlar, ölçüm yapamazlar gibi düşüncelere sahip oluyorlar. Bu nedenle de atıkları cuma akşamları bırakıyorlar." iddiasında bulundu. 

"Neden katkılı suyla arazimizi sulayalım"

Derenin suyundan tarımsal sulamada da faydalanıldığını ifade eden Türe, "Tarla sulamalarının yüzde 80'i bu sudan yapılıyor. Mahallemizin tarım sulamasında en çok yararlanılan kaynaklardan biri. Ama ne yazık ki, çiftçimiz temiz olduğunu düşünerek motorunu kuruyor ve tarlasını sulamaya başlıyor. Bir süre sonra yukarıdan gelen kirli suyu tarlalarımıza akıtmak mecburiyetinde kalıyoruz. Sağlık anlamında belki toprakta bir zararı yoktur ama temiz bir su kullanmak varken, neden arazimizi katkılı sularla sulayalım. Yazık" şeklinde konuştu.

Çocuklar tehlikede

Ölü balıkların insan sağlığı için tehlikesinden korktuklarını belirten Muhtar Ertuğrul Türe, "Ölen balıklar otların yoğun olduğu yerlere takılıyorlar, o noktada yüzlerce balık takılı kalıyor. Bir zaman sonra bu ölmüş balıklar koku yapacak. Bilinçsiz vatandaşlarımız var. Geçtiğimiz günlerde çocuklar gelmiş, deredeki balıkları topluyorlardı. Ailelerini uyardık da çocukları durdurabildik. Belki o balıkları götürüp evlerinde yiyeceklerdi." dedi.

"Devletin en ağır cezaları uygulamasını istiyoruz"

Atıklarını bu şekilde dereye bırakanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini ifade eden Türe, "Eğer burada arıtma tesisimiz olmasaydı, bunları konuşmamız hiç mümkün değildi. Çünkü zaten atıklar zift gibi akıyor olacaktı. Yüzlerce sanayiciden sadece bir iki tanesi atıklarını tesise değil dereye bırakıyorsa, devletimizin ona en ağır cezayı uygulamasını bekliyoruz. Yaklaşık 10- 12 kilometrelik mesafede çevre temizliği sağlandı. Ama atık tesisine para vermek istemeyen 2-3 kişi yüzünden maalesef kanallarımız zaman zaman bu kirliliği yaşıyor. 'Tamam, temizlendi' diyoruz ancak ne yazık ki 10 gün geçince bir fabrikanın 50-100 ton atık su salması ölümlere neden olabiliyor." sözlerini kaydetti.