Evlat nöbetinde 1000’inci gün! Destansı mücadele devam ediyor

Çocukları PKK tarafından zorla dağa kaçırılan aileler tarafından 3 Eylül 2019’da HDP Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde başlatılan evlat nöbeti, 1000’inci gününde de kararlılıkla devam ediyor.

GÜNDEM 29.05.2022, 10:18
Evlat nöbetinde 1000’inci gün! Destansı mücadele devam ediyor

Geride kalan 1000 günde toplam 301 ailenin yer aldığı oturma eyleminde, 35 aile çocuklarına kavuşmayı başardı. Yıllardır oturma eylemine devam eden onlarca ailenin ise umutlu bekleyişi devam ediyor. Terör mağduru ailelerin eylemleri sebebiyle kepenk kapatmak zorunda kalan HDP yönetimi, Diyarbakır İl Başkanlığı bünyesindeki faaliyetlerini çevre ilçelerde bulunan başkanlık binalarına taşımak zorunda kaldı. 

Hacire Akar, 24 Ağustos 2019’da mutlu sona ulaşmıştı

Oğlunun HDP vasıtasıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, 22 Ağustos 2019’da başlattığı oturma eyleminde mutlu sona ulaşarak terör mağduru pek çok aileyi umutlandırdı. 2 gün sonra evladına kavuşan Akar’ın bu girişimi, Türkiye’de çok konuşuldu. Acılı annenin çocuğunu terör örgütünün elinden kurtarması sonrası pek çok aile de HDP İl Başkanlığı binasına gelerek benzer eylemlere başladı. 3 Eylül 2019’da birçok ailenin katılımıyla başlayan evlat nöbeti, bugün 1000’inci gününe girdi. 

Oturma eylemi 4 mevsim devam ediyor

Çocukları zorla dağa kaçırılan ve bu duruma karşı yıllardır mücadele eden ailelerin sayısı geçen gün git gide büyüdü. HDP İl Başkanlığı önündeki aile sayısı kısa süre içinde 301 aileye kadar ulaştı. 4 mevsim aralıksız olarak oturma eylemlerine devam eden ve çocuklarını bekleyen aileler, nöbet yerlerini boş bırakmamak için dönüşümlü olarak bölgede bulunmayı sürdürdü. Pandemi sürecinde dahi eylemlerinden vazgeçmeyen aileler, gerekli tedbirleri alarak oturma eylemlerine devam etti. 

Bugüne kadar 35 aile çocuklarına kavuştu

Oturma eyleminin başladığı ilk günden bu yana toplam 35 aile mutlu sona ulaştı. Anne ve babalarının acılı seslenişine kulak veren onlarca genç, terör örgütünden kaçmayı başararak teslim oldu. Onlarca anne-babanın çocuklarına kavuşması sonrası terör mağduru tüm ailelerin de umudu arttı. Kendi çocuklarını da terör örgütünden koparmak için eylemlerini arttıran aileler, HDP’ye kepenk kapattırmak zorunda kaldı. Evlat nöbetinden ailelerin eylemlerinden rahatsız olan HDP yönetimi, çevre ilçelerdeki başkanlık binalarına geçerek, faaliyetleri oradan yürütme kararı aldı. PKK tarafından bugüne kadar yüzlerce tehdit mesajına maruz kaldıklarını dile getiren aileler ise kararlı duruşlarından geri adım atmayacaklarını defalarca kez vurguladılar. 

Türkiye’deki eylemler Almanya’ya da sıçradı

Türkiye’de devam eden evlat nöbeti, Almanya’ya da sıçradı. Almanya’da yaşayan ve PKK tarafından kızı kaçırılan anne Maide T., 12 Kasım 2019’dan bu yana görüşemediği kızına yeniden kavuşabilmek için 29 Şubat 2020’de PKK ile ilişkili olduğu iddia edilen bir derneğin önünde evlat nöbetine başladı. Eylemi Başbakanlık binası önüne de taşıyan anne Maide T., evladına yeniden kavuşmak için resmi başvurularda bulundu. 

Mağdur aileler, her kesimden ziyaretçi akınına uğruyor

Diyarbakır’da yüzlerce ailenin evlat nöbetini başlatması sonrası benzer eylemler Hakkâri, İzmir, Şırnak, Van ve Muş’ta da görüldü. Oturma eylemi başlatan ailelere dernekler ve sivil toplum kuruluşlarından büyük destek geldi. Aileler bu süreç içerisinde siyasiler tarafından sık sık ziyaret edilerek, talep ve sorunları istişare edildi. Spor ve sanat camiasının önde gelen pek çok ismi de oturma eylemi yapan anne ve babaları ziyaret ederek acılarına ortak oldu. 

“Çocuğumun geri dönmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferidir”

Evlat nöbeti sonunda mutlu sona ulaşan bir diğer isim ise Ayşegül Biçer oldu. Annesinin seslenişi sonrası terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan Mustafa Biçer’i ailesi gözyaşlarıyla karşıladı. Oğluna kavuştuktan sonra açıklamalar yapan Ayşegül Biçer, “Bu mücadelenin başından bu yana kararlı bir duruş sergiledik. Oğlum benim her şeyim. Çok şükür hedefimize ulaştık. Bizim bu başarıya ulaşmamızdaki en önemli sebep, biz doğru yer de bir araya geliyoruz. İşte en önemli detay bu. Evladımızı burada kaybettik, burada da bulduk. Basın mensuplarına da çok teşekkür ediyorum. Bizim sesimiz oldular. Bugün benim yüzüm gülüyor ama inşallah tüm ailelerimizin de yüzü gülecek. Çocuğumun geri dönmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferidir. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm bakanlarımızın ve askerlerimizin desteği ile bugünlere kavuştum” şeklinde konuştu. 

“Bu teröristlerden koparılan her çocuk, PKK’nın çöküşü demektir”

1000 gündür oturma eyleminin devam ettiğini belirten Ayşegül Biçer, “1000 gün az bir süre değil, yıllardan bahsediyoruz. Bu aileler burada eylemler yaparak, evlatlarını yeniden kavuşuyor. Burada eyleme başlayan her yeni aile, terör örgütlerinin yuvasına yeni bir bomba demektir. Bu teröristlerden koparılan her çocuk, PKK’nın çöküşü demektir. Anneler işte böylesine önemli bir görev üstleniyor. Annelerin bu büyük mücadelesi sayesinde inşallah bu terör örgütünü de tarihin karanlık sayfalarına gömeceğiz. 40 yıldır devam eden terörle mücadelede PKK’ya en büyük darbeyi Diyarbakır anneleri vurmuştur” ifadelerini kullandı. 

“Bir anne için bundan büyük mutluluk yok”

Geçen sene çocuğunun terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerini teslim olduğunu hatırlatan Biçer, “9 ay önce teslim oldu oğlum. Bu 9 aylık sürecin 6 ayını askerde geçerdi, çok şükür gitti, geldi. 3 aydır da beraberiz. Tezkeresini aldı, yuvasına döndü. Bir anne için bundan büyük mutluluk yok. Kararlı bir şekilde buraya geldik, kararlı bir şekilde çocuğumuzu alarak döndük. Ben burada eylemi başladığımda, ‘Çocuğumu bunlardan alıp askere göndereceğim’ demiştim. Çok şükür, bu söylemimi gerçekleştirmek nasip oldu. Şimdi bir hayalim daha var. Çocuğumu evlendirmek istiyorum. Torun sahibi olmak istiyorum. İnşallah bunu da yapacağım. Ondan sonra benden mutlusu olmayacak” dedi. 

“Diyarbakır’da bir araya gelen onurlu aileler, PKK ve HDP’nin belini kıracak”

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önündeki bekleyişini sürdüren anne Necibe Çiftçi ise yaptığı açıklamada oğlunun 5 sene önce PKK tarafından dağa kaçırıldığını belirterek, “Oğlumun ismi Rojhat Çiftçi. 5 sene önce kaçırdılar, kendisinden haber alamıyoruz. Bir de büyük oğlum vardı. İsmi Sami Çiftçi’ydi ve 4 çocuğu vardı. Hiçbir zaman terör örgütlerine destek vermediği için onu şehit ettiler. Biz burada onurlu bir mücadele içerisindeyiz. Bugün 1000 gün geride kaldı. 1000 gün daha beklemek gerekse de biz buradayız. Ben oğlumu almadan hiçbir yere gitmiyorum. Diyarbakır’da bir araya gelen onurlu aileler, PKK ve HDP’nin belini kıracak” ifadelerini kullandı. 

“100 bin gün de geçse çocuklarımızı alacağız”

Oturma eyleminde olan bir diğer anne Sadiye Tokay ise oğlu Mehmet Tokay için nöbetlerine devam ettiklerini belirterek, “Ben aslında 2014 yılından bu yana hem HDP hem de PKK’ya karşı mücadele başlatmış biriyim. Dağkapı Meydanı’nda konuşma yaptım. Biz bu yoldan geri dönmeyeceğiz. Tüm aileler son derece kararlı ve çocuklarımızı istiyoruz. 1000 günü bugün geride bıraktık. 100 bin gün de geçse çocuklarımızı alacağız. Biz çocuklarımızı 9 ay boyunca karnımızda taşıdı. Kimsenin onları zorla kaçırmaya hakkı yok. Biz çok doğru bir adreste çocuğumuzu arıyoruz. Kendileri bizi görünce kaçıyorlar, kaçsalar da biz onların peşini bırakmayız. HDP’nin yakasına yapışmaya devam edeceğiz. PKK dağdan inip çocukları almıyor. HDP onlara götürüyor. Parayla satıyorlar bu çocukları. Suçlu olduklarını bildikleri için bizden köşe bucak kaçıyorlar” dedi. 

“Burası İl Başkanlığı kapısı, arkası ise Kandil kapısı”

Oğlu Yusuf Begdaş için oturma eyleminde olan baba Celil Begdaş ise yaptıkları açıklamada bu mücadeleden asla geri adım atmayacaklarını dile getirerek, “1000 günü geride bıraktık ama 10 bin sene de geride kalsa biz buradan bir yere gitmiyoruz. O çocukların hepsini bize verecekler. Burada bulunan aileler, hem PKK hem de HDP’nin ne olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Yüzlerce ailenin yuvalarını dağıttılar. Burası İl Başkanlığı kapısı, arkası ise Kandil kapısı” şeklinde konuştu. 

“1000 gündür burada destansı bir mücadele var”

Oğlu Özkan Aydın için yıllardır HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önündeki eylemine devam eden baba Süleyman Aydın ise yaptığı açıklamada, “Çocuklarımızı bizden çaldılar, götürdüler. 1000 gündür burada destansı bir mücadele var. Küçücük çocukları dağa kaçırıyorlar. Benim oğlum daha 15 yaşındaydı. 15 yaşında çocuktan ne istediniz? 7 yıldır haber alamıyoruz kendisinden. Öldü mü, kaldı mı, elimizde hiçbir bilgi yok. Yaşadığımız acıyı tarif etmek değil. Ben bu mücadeleden asla geri adım atmam. Oğlum buraya gelene kadar HDP önünde nöbete devam edeceğim. 1000 gün değil 1000 ay da geçse ben buradayım. Terörün ve terör destekçilerinin yakasına yapışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Yorumlar (0)