Evlat nöbetinde 100. gün!

Dağa kaçırılan çocukları için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 100'üncü gününe girdi.

Diyarbakır'da anne Hacire Akar, oğlunun dağa kaçırılmasının sorumlusu olarak gördüğü HDP'nin Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos'ta oturma eylemi başlatmıştı. Oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı oturma eylemi sonuç veren anne Hacire Akar, kararlı mücadelesi nedeniyle 24 Ağustos'ta oğluna kavuştu.

Hacire annenin oğlu için gösterdiği mücadele, benzer acıyı yaşayan diğer anneler için de umut oldu.

3 anne başlattı, 58 anne oldu!

Hacire Akar'ın mücadelesini örnek alan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemine katılanların sayısı günden güne artarak 58 oldu.

Hatice Ceylan, eyleminin 64'üncü gününde oğluna kavuştu

Merkez Kayapınar ilçesinden 4 yıl önce 8 Ekim'de dağa kaçırılan ve o gün 15 yaşında olan oğlu Cafer için oturma eylemine katılan Hatice Ceylan dün aldığı müjdeli haberle evladına kavuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya annelerin evlatlarına kavuşması için verdiği talimatın ardından annesinin oturma eylemine katıldığını duyan ve terör örgütünden kaçmaya karar veren Cafer Ceylan Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen başarılı çalışma ile örgütün elinden kurtarıldı.

Anne Hatice Ceylan ile baba Abdülkadir Ceylan, 4 yıllık hasretin ardından dün oğullarıyla kucaklaştı ve 4 yılın hasretini giderdi.

Hacire Akar'ın ardından Hatice Ceylan'ın da eyleminin 64'üncü gününde oğluna kavuşması evlat nöbetini sürdüren Diyarbakır annelerine büyük umut oldu. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde gün boyu bekleyişini sürdüren 57 ailenin oturma eylemi destek ziyaretleriyle sürüyor.

Toplumun her kesiminden destek ziyaretleri var

Başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AP (Avrupa Parlamentosu) üyesi Tomas Zdechovsky, 9 ülkenin Ankara büyükelçisinin yer aldığı heyet olmak üzere şehit aileleri, siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile toplumun her kesiminden vatandaşlar aileleri ziyaret ederek, acılarını paylaştı, desteklerini açıkladı.

"Burada evlat mücadelesi veriyoruz"

2017 senesinde dağa kaçırılan 17 yaşındaki oğlu Mustafa Biçer için oturma eylemi yapan Ayşegül Biçer, evladına kavuşmak için mücadele ettiğini ifade etti.

17 yaşındaki oğlundan hiç haber alamadığını, öldüğünü veya yaşadığını bilmediğini söyleyen Ayşegül Biçer, "Neden HDP il binası önünde oturduğumuzu soruyorlar. Haklı bir mücadele. Çünkü evlatlarımız buradan gitmiş. Evlatlarımızı onlardan istiyoruz. Bizi diğer siyasi partilere yönlendiriyorlar. Siz siyasi parti değilsiniz ki, Kürtlere en büyük zulmü siz PKK ile işbirliği içinde yapıyorsunuz." diye konuştu.

Her sabah bir umutla uyanıp, HDP Diyarbakır il binası önüne geldiklerini, bir haber almayı veya açıklama yapılmasını umut ettiklerini söyleyen anne Ayşegül Biçer, HDP'nin hiçbir karşılık vermediğinin altını çizdi.

Ayşegül Biçer, "Burada evlat mücadelesi vermeye geldik. CHP zihniyetinden PKK'ya her türlü destek gidiyor ama burada 100 gündür oturan acılı anne ve babalara yönelik hiçbir açıklama gelmedi. Türkiye'de halimizden memnunuz. PKK'yı kınıyor ve lanetliyoruz. Benim PKK'ya verecek bir evladım yok. Kürdüm, Kürtlüğümü inkar etmem de. Şu ana kadar kimse beni Kürtlüğümle yargılamamış. Kürtlüğü istismar ettiler yıllarca. Yeter artık diyoruz." ifadelerini kullandı.

Ayşegül Biçer, tüm annelerden destek beklediklerini hatırlatarak, gün geçtikçe evlatlarına kavuşacaklarına dair umutlarının arttığını söyledi. Anne Ayşegül Biçer, "Allah'ın izniyle çocuklarımız gelecek. Benim onlara verecek evladım yok. Oğlumu onlardan koparıp alana kadar bu mücadeleyi bitirmeyeceğim. Bin yıl da olsa çocuğumu onlara bırakmayacağım." şeklinde konuştu.

"HDP'den yavrularımızı istiyoruz"

5 yıl önce dağa kaçırılan kızı Hayal için Ağrı'dan Diyarbakır'a gelerek kucağında 1,5 yaşındaki çocuğuyla oturma eylemine başlayan Süheyla Demir ise kızının 2014 yılında kandırılarak dağa kaçırıldığını söyledi.

100 gündür eylemlerine devam ettiklerini aktaran Süheyla Demir, şunları söyledi:

"Gençlik kolları gençleri kandırıyor, HDP de dağa gönderiyor çocukları. Bunun sebepi HDP'dir. HDP demek PKK, PKK demek de Kandil demektir. Çocuklarımız için buradayız. 100 gündür burada bekliyoruz, beklemeye de devam edeceğiz. Çocuklarımızı almadan buradan kalkmıyoruz. HDP'den evlatlarımızı istiyoruz. 5 yıldır bizi bu acıya mahkum ettiler. Yeter artık evlatlarımızı geri versinler. Evladımı alıp eve döneceğimize dair umutluyum. Kızımı teröristlerin eline bırakmayacağım. Ölene kadar mücadele edeceğim."

Süheyla Demir, tüm annelere kendilerine destek vermeleri çağrısında bulunarak, "Siz de evlatlarınız için bu mücadeleyi vermek için katılın ve bize destek olun. Evlatlarımızı o zalimlerin elinden kurtaralım. Sayımız ne kadar çoğalırsa sesimiz o kadar duyulur. Bugün benim başıma gelmişse yarın diğer annelerin de başına gelebilir. Artık analar ağlamasın, evlatlarından koparılmasın." dedi.

"Umudumuzu yitirmedik"

Diyarbakır'da 4 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Özkan Aydın için eyleme katılan baba Süleyman Aydın ise, Hacire Akar'ın oturma eyleminin ardından çocuğuna kavuşma anını  televizyonda gördüğünü daha sonra oturma eylemi yapmaya karar verdiğini belirtti.

Evlatlarını istediklerini dile getiren baba Süleyman Aydın, şunları söyledi:

"Oğlum Sur ilçesinden kandırılarak HDP İl Başkanlığına getirildi. Buradan da oğlumu dağa gönderiyorlar. Yaklaşık 4 yıldır oğlumdan haber alamıyoruz. Ölmüş mü, kalmış mı bilmiyoruz. 4 yıldır perişan bir vaziyetteyiz. Bugün 100'üncü günümüz ama hala HDP'den bir açıklama gelmedi. Ama umudumuzu hiç yitirmedik."

Baba Süleyman Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne güveniyoruz. Çocuklarımıza kavuşmayı umut ediyoruz. 4 yıl oldu, buna hangi vicdan dayanır? 100 gün geçmiş bakın. 100 yıl da geçse gitmiyoruz buradan. Eylemi sonlandırmamaya kararlıyız. Çocuklarımızı istiyoruz. Tüm Avrupa ülkelerine sesleniyorum, PKK gerçekten Kürtleri temsil etmiş olsaydı 14-15 yaşındaki çocukları zorla dağa götürmezdi. PKK Kürtleri temsil etmiyor, Kürtleri kullanıyor. Siz PKK'ya destek verdikçe bizim halimizi görüyorsunuz. Feryadımızı duysunlar. 500 gün de olsa çocuklarımızı HDP'den almadan bir yere gitmiyoruz."

"Çocuklarımızı almaya kararlıyız"

5 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Tuncay Bingöl için eyleme katılan baba Şevket Bingöl, çocuğuna kavuşana kadar eylemi sürdüreceğini kaydetti.

"Çocuğum 2014 senesinde HDP Arnavutköy İlçe Teşkilatına götürülüp, kandırılarak dağa kaçırıldı" diyen Şevket Bingöl, çocuğunun geleceğine inandığını söyledi.

Acılı baba Şevket Bingöl, "100 gündür buradayım, umutluyum. Bu çocuklar gelecek. HDP'liler 'Bunlar gidecekler, umutsuz kalacaklar.' diyor ama bizden kesinlikle böyle bir şey beklemesinler. Kararımız kesindir. Çocuklarımızı alacağız." diyerek kararlılığını vurguladı.

Uluslararası camiaya çağrı yapan Şevket Bingöl, terör örgütüne destek verilmemesini istediklerini ifade etti. 

Baba Şevket Bingöl, şöyle konuştu:
"Bunlara silah veriyorlar, onlar da devlete sıkıyorlar. Çocuğum 14 yaşındaydı. Eli kalem tutarken niçin dağa götürüp eline silah verdiler? HDP'liler, 'Kürt halkını savunuyoruz.' diyorlar, neden yanımızda değiller? Çocuklarımız gelene kadar oturacağız."

"Yağmur, çamur, kar da olsa nöbete devam edeceğiz"

5 yıl önce 14 yaşındayken dağa kaçırılan kızı Mekiye için eyleme katılan anne Hüsniye Kaya, Kürtçe yaptığı açıklamada, kızından haber alamadığını, onu çok özlediğini söyledi. Hüsniye Kaya şöyle dedi:

"Madem Hacire anne burada eylem yaptı, biz de onun gibi belki evladımızı alırız diye geldik. Hacire anne bize örnek oldu.Yağmur, çamur, kar da olsa nöbeti terk etmiyoruz. Biliyorum kızımı HDP götürdü. Kızımı HDP'den istiyorum. Bin yıl da olsa kızımı eve götürmeden bu nöbeti terk etmem." 

Kürtçe olarak kızına seslenen Hüsniye Kaya, şu çağrıyı yaptı:

"100 gündür eylemdeyim, hasta ve perişan durumdayım. Ne gecem, ne gündüzüm var. Sen daha 14 yaşındaydın seni kandırdılar, PKK'nın eline verdiler. Sen gelmeden buradan gitmem. Kızım fırsatını bul ve askere teslim ol. Elini başımın altına bırakmadan yatamazdın, sen şimdi nasıl yalnız yatıyorsun? Bir sıcak yemek yemiyorsun, sıcak yatakta uyumuyorsun. O pis bir yol, ölüm yolu. Anneni dinle ve gel."