Eski İngiliz istihbaratçının ölümünde yeni iddia: İstihbarat karşılığı para!

Eski İngiliz askerî istihbarat görevlisi James Gustaf Edward Le Mesurier’in, İstanbul'da ölü bulunmasına ilişkin soruşturmayı yürüten polis ve istihbarat ekipleri, yeni bilgilere ulaştı. Ajanın intiharına yol açtığı iddia edilen stresinin nedeninin, istihbarat karşılığında aldığı yüklü miktardaki finansal desteklerin karşılığını verememesi olduğu ifade edildi. 

GÜNDEM 20.11.2019, 09:11
Eski İngiliz istihbaratçının ölümünde yeni iddia: İstihbarat karşılığı para!

James Gustaf Edward Le Mesurier (48), 2000 yılında İngiliz Ordusu’ndaki görevinden emekli olmasının ardından 12 yıl süreyle İngiliz İstihbarat örgütü MI6 adına Ortadoğu ve dünyanın değişik ülkelerinde faaliyetlerini yürüttü. 2012 yılında Suriye'de savaş mağdurlarına ve sivillere ilk yardım yapmak ve eğitim vermek için Suriye’de "Beyaz Baretliler" adlı bir örgütün kuruluşunu üstlendi. 

Başta İngiltere ve ABD olmak üzere birçok ülkenin desteğini alan örgütün, iş birliği içerisinde olduğu birçok ülkeye de istihbarat sattığı kaydedildi. Le Mesurier’in, Suriye ve Irak’ta 500 ile bin dolar karşılığında ilk yardım görevlisi olarak örgüte dâhil ettiği elemanlar aracılığıyla topladığı bilgileri iş birliği içerisinde olduğu ülkelerin istihbarat örgütlerine yüksek meblağlar üzerinden sattığı iddia edildi. 

Milyon dolarları zimmetine geçirdi

Soruşturmayı yürüten istihbarat ekipleri tarafından yapılan tespitlere göre; para karşılığı istihbarat ticaretinden gelen gelirlere "örgüte bağış" ismini veren Le Mesurier, milyon dolarlara ulaşan bu gelirleri bir süre sonra kendi zimmetine geçirdi.

Le Mesurier’in eşi Emma Hedvig Christina Winberg, polise verdiği ikinci ifadede eşinin yaşadığı stresin, olaydan birkaç saat önce arkadaşı Faruk H. ile yaptığı görüşmenin ardından daha da arttığını söyledi. Soruşturma makamları, Emma Winbgerg'in zimmete para geçirme iddiasından haberi olduğunu değerlendiriyor.

"Finansal desteklerin karşılığını veremedi" iddiası

İstihbarat ekipleri, Le Mesurier’in yaşadığı stresin sebebinin, aldığı yüklü miktardaki finansal desteklerin karşılığını verememesi olduğuna dair bilgi aldı. Le Mesurier’in, ayrıca ölümünden bir hafta önce "Türkiye’de işimiz bitti ayrılıyoruz" diye mesaj bıraktığı da öne sürüldü.

Ölüm nedeni aort damarı patlaması

Yürütülen soruşturma dâhilinde Adli Tıp’tan polis ekiplerine giden ilk bilgilerde; intihar üzerinde durulduğu, Le Mesurier’in ölüm sebebinin de basınç sonucu oluşan Aort damarı patlaması olduğu bildirildi.

Önlem amaçlı olarak yurt dışı çıkış yasağı konulan Emma Winberg’den alınan kan ve doku örneklerinde suç unsuru bir delile rastlanamadığı belirtilirken, bölgeden toplanan 3 Terebayt’lık kamera görüntülerinin üzerindeki incelemenin devam ettiği kaydedildi. 

Ajanın düştüğü anların kamera görüntülerine ulaşan polis ekiplerinin, Winberg’in telefon ve elektronik eşyaları üzerindeki incelemesinin de tamamlandığı ifade edildi. 

Ne olmuştu?

Olay, saat 05.30 sıralarında İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan Karaköy Kılıç Ali Paşa Cami yanında meydana gelmişti. Cami görevlileri, caminin yan tarafında bir kişinin yerde hareketsiz yattığını fark edince durumu polis ve sağlık ekiplerine ihbar etmişti.

Sağlık ekipleri, olay yerine gelerek yerde hareketsiz yatan kişinin hayatını kaybettiğini tespit etti. Bu sırada polis ekipleri de çevrede yoğun güvenlik önlemleri almıştı. Cesedin yüzünde kesici alet yarası, elleri ve ayaklarının ise kırık olduğu belirlenmişti. Ceset, ilk incelemelerin ardından otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna götürülmüştü.

"Beyaz Baretliler"e desteği ile biliniyordu

Yapılan inceleme neticesinde cesedin, Suriye'de "Beyaz Baretliler" olarak bilinen gruba desteği ile bilinen eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'e ait olduğu olduğu ortaya çıkmıştı.

48 yaşında olan Le Mesurier'in şüpheli ölümü, polis kayıtlarına "yüksekten düşme" olarak geçmişti.

Eşi ifade vermişti

Polis tarafından Le Mesurier'in eşi Emma Winberg'in (39) ifadesine başvurulmuştu. Tırnaklarının arasından doku örnekleri alınan Emma Winberg, polise verdiği ifadede şunları söylemişti:

"2-3 gün önce Adalar’daki evde aşırı strese bağlı rahatsızlığı nedeniyle iğne ve ilaç tedavisi aldı. Sağlık kuruluşuna yakın olmak için bu adrese geldik. Akşamüstü eski bir arkadaşımızla görüştük. 19.00 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Bulunduğumuz binanın kapısında şifreli sistem mevcut ve şifreyi ikimizin dışında kimse bilmiyor. Eşim 02.30’da uyku ilacı aldı ve yattı. Ben 04.30’da yatak odasına gittiğimde eşim uyandı. Bana uyku hapı isteyip istemediğimi sordu. Ben de isteyince hap ve suyu getirdi. İçtim ve beraber uyuduk. Saat 05.30-06.00 sıralarında kapının dışarıdan polis tarafından çalınması üzerine uyandım. Eşimi görmemem üzerine 3. katta açık olan pencere camından baktığımda onu yerde yatar halde gördüm. Olaydan yaklaşık 15 gün önce bana intihar etmeyi düşündüğünü söylemişti."

İstanbul Valisi Yerlikaya: Konuyu aydınlatmak için gayret gösteriliyor

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'dan da konuya ilişkin açıklama gelmişti. Yerlikaya, "Arkadaşlarımız çalışıyor. Cumhuriyet Başsavcılığımız, emniyetimiz çok yönlü olarak konuyu aydınlatmak için gayret gösteriyor. Dün bir açıklama yaptım bununla ilgili. Yeni bir açıklama yapmamızı gerektirecek gelişme olduğu zaman sizlerle paylaşacağız." ifadelerini kullanmıştı. 

"Rusya tarafından hedef gösteriliyordu"

İngiliz Parlamentosu Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat, İstanbul'da ölü bulunan eski İngiliz istihbarat subayı James Le Mesurier'in Rusya tarafından hedef gösterildiğini ileri sürmüştü. 

Financial Times gazetesine öneli açıklamalarda bulunan Tugendhat, "Suriye'de insan haklarını savunma konusunda yaptığı kahramanca çalışma ona pek çok düşman kazandırdı ve Rus yetkililer onu sık sık terör örgütleriyle ilişkili olmakla suçladı." demişti.

Tugendhat, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin soruşturmaya İngiliz yetkililerin de dahil olması gerektiğini bildimişti. 

Diğer yandan, Daily Telegraph gazetesi de İngiliz istihbarat örgütleri ve hükümetinin, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiğini fakat ölüm nedeni hakkında bir hükme varmak için erken olduğunu düşündüklerini kaydetmişti.

Gazete, adı açıklanmayan bir Suriye uzmanının da fikirlerine yer vererek, Le Mesurier'in "akıl almaz bir baskı altında olduğunu" ve "hedef haline geldiğini" belirtmişti. 

Başsavcılıktan açıklama gelmişti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi ve diğer işlemler Adli Tıp Kurumu'nda devam etmektedir." açıklamasında bulunmuştu.

İntihar mı cinayet mi?

Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan ceset üzerinde yapılan ilk incelemede, el ve ayaklarında bulunan kırıklardan Le Mesurier'in intihar olasılığının yüksek olduğunun değerlendirildiği öğrenilmişti. 

Aynı zamanda polis ekipleri de Le Mesurier'in yatak odası penceresi önünde bulunan yaklaşık 1 metre genişliğindeki çıkıntıdan düşmesinin imkansız olduğunu, kendisinin atlayarak intihar etmiş olabileceğini söylemişti. 

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan ise olayın intihar değil cinayet gibi göründüğünü aktarmıştı. Alkan, "Ceset duvar dibine yaklaşık 5 metre uzakta bulunmuş. Otopside iç kanama olup olmadığı ortaya çıkacak. İlk etapta cinayet gibi gözüküyor. 1 yıl önce evlendiği bir kadın var. Onun üzerinde yoğunlaşmak lazım. Türk makamlarının normal bir ifade işleminden sonra hemen yurtdışına çıkış iznini vermemesi gerekiyor." demişti. 

Yorumlar (0)