Erzincan’da savaşa ve teröre dikkat çekmek için öyle bir şey yaptı ki…

Gerçekleştirdiği mizansen ile terör olaylarına ve savaşa dikkat çekmeyi amaçlayan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, daha önce de koronavirüs, orman yangınları ve mülteci sorunu gibi pek çok konuda bu tür projelere imza attığını dile getirdi. Gündemdeki konular üzerine farkındalık oluşturmaya çalıştığını dile getiren Prof. Dr. Kavukçu, “Şiddeti Düşünmek” isimli yeni performansıyla, terör eylemlerinin acımazlığına ve savaşın ağır yıkımına vurgu yaptı. 

“Terör ve savaş, toplumları büyük bir kaos ortamının içine sürüklemektedir”

Kesik öküz başlarını kadavra olarak kullanarak savaşın ve terörün yol açtığı facialara göndermede bulunan Prof. Dr. Kavukçu, “Günümüzde savaş ve terör eylemlerine ne yazık ki çok sık bir şekilde tanık oluyoruz. Terör ve savaş, toplumları büyük bir kaos ortamının içine sürüklemektedir. Ardı ardına haberlerini okumakta olduğumuz terör saldırıları ve savaşlar, insanlara psikolojik açıdan da büyük zararlar vermekte ve her açıdan insanlık üzerinde ağır tahribatlar bırakmaktadır” ifadelerini kullandı. 

“Hem bilgilendirme hem de bilinçlendirme amacıyla bu çalışmayı gerçekleştirdim”

Türkiye’nin riskli bir coğrafyada bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kavukçu, “Ülkemizin de hemen yanı başında bulunan Ortadoğu coğrafyası, uzun yıllardır kaosun ve krizlerin son bulmadığı bir bölge olarak dikkat çekmektedir. ‘Kaynayan kazan’ olarak da tarif edebileceğimiz bu coğrafyada savaşlar ve terör eylemleri ne yazık ki her geçen süreçte biraz daha artmaktadır. Ortaya çıkan bu kaos ortamı, birçok insan hakları ihlallerini de beraberinde getirmektedir. Dünyamızda yaşanan bu kadar acı olaya karşı ben toplumun bir ferdi olarak göz yummamayı tercih ettim. Savaşın ve terörün bu dehşete düşüren yüzüne karşı hem bilgilendirme hem de bilinçlendirme amacıyla bu çalışmayı gerçekleştirdim” şeklinde konuştu. 

“İnsanlığın ne kadar vahşi ve acımasız bir şekle büründüğünü vurgulamaya çalıştık”

Performansı bir çöplüğün kenarında gerçekleştirerek savaş ortamına vurgu yapıldığını dile getiren Kavukçu, “Savaşın burada hayatı ve dünyayı bir çöplüğe çevirdiğine dikkat çekiyoruz. Doğa ile iç içe gerçekleştirilen bu çalışmada hayvan organları da kullanıldı. Kaynayan kazan, dünyamızda peş peşe başlayan savaşlara bir gönderme niteliği taşıyor. Kullandığımız hayvan organları ise şiddeti güçlü ve çarpıcı bir biçimde betimliyor. Bu organların kazanda kaynatılması ile net bir mesaj verdik. Kaynatılan bu parçalar ardından etrafa saçılıyor ve saçılan bu payları köpekler yiyor. Bu performans ile insanlığın ne kadar vahşi ve acımasız bir şekle büründüğünü vurgulamaya çalıştık” dedi.