Erdoğan’dan Suriye operasyonu açıklaması: “Bir gece ansızın tepelerine bineceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene ilk kez yurt dışında düzenlenen TEKNOFEST etkinliğinden yurda dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın gündeminde yurt ve bölgesel konular olduğu kadar küresel mevzular da yer alıyordu. “Terörün ve teröristlerin kökünü kazıyacağız.” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı, son sınır ötesi operasyonlardan önce kurulan “Bir gece ansızın geleceğiz.” cümlesini açıklamalarında aktararak Suriye’nin kuzeyinde düzenlenecek operasyonların yakında başlatılacağını duyurdu. 

GÜNDEM 29.05.2022, 16:17 29.05.2022, 17:30
Erdoğan’dan Suriye operasyonu açıklaması: “Bir gece ansızın tepelerine bineceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene bir ilk gerçekleştirilerek Azerbaycan’da düzenlenen TEKNOFEST programından dönüşte, uçağındaki gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yurt içi, bölgesel ve küresel gündeme dair sorular soran gazetecilerin Cumhurbaşkanı’ndan aldıkları yanıtlar arasında en çarpıcı olanı, Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilecek olan operasyon oldu. Erdoğan, “Bir gece ansızın geleceğiz.” ifadelerini kullanarak operasyonun çok yakında başlayacağının sinyalini şu cümlelerle verdi: “İsveç ve Finlandiya ile görüşmelerimiz ne yazık ki beklediğimiz düzeyde olamadı. Kendileri samimi ve dürüst değiller. Biz, bize dost olana dost oluruz. Bizi düşman olarak görenlere de gerekeni yaparız. Bir gece ansızın tepelerine de bineriz. Buna mecburuz. Terörizmin ve teröristlerin kökünü er ya da geç kazıyacağız.”

“Can Azerbaycan’da gurur verici anlar yaşadık”

“Sayın İlham Aliyev kardeşimin davetiyle Azerbaycan’a gittik ve burada gurur verici anlara şahit olduk. Hayırlısıyla bu ziyaretimizi de tamamladık. Azerbaycanlı kardeşlerimiz ile Türk vatandaşlarımızı orada aynı heyecan içerisinde görmek bizleri memnun etti. Biz, ‘Tek Millet İki Devlet’ şiarıyla Azerbaycan’da ‘Tek Festival’ ismi altında festivali başlattık. Diğer Türk devletlerinde de aynı çağrımızın yanıt bulmasını bekliyoruz. Azerbaycan’ın bağımsızlık gününü de böylesine güzel bir etkinlikle taçlandırmış oldu. TEKNOFEST, ilk kez Türkiye dışında bir ülkede düzenlendi. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin festivale yönelik yoğun ilgisinden memnuniyet duyduk. Aziz Sancar hocamızın da programda yer alması bizleri memnun etti. Azerbaycan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımız arasında teknokent, dijital dönüşüm gibi konularda iş birliği yapılacak anlaşmalar imzalandı. 50’ye yakın değerli şirketimiz de bu festivalde hazır bulundu.”



“TEKNOFEST’i dost ülkelerde düzenlemeyi istiyoruz”

“Türk Devletleri Teşkilatımıza üye ülkeler de bu festivalde yerlerini aldılar. Festivalin, Türk dünyasını teknoloji ve bilimde buluşturan ortak bir platform olmasını istiyoruz. Bu kapsamda sonraki festivalleri Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri başta olmak üzere dost ve müttefik ülkelerde de düzenlemek istiyoruz. Savunma sanayiinde hep birlikte ileri teknoloji ve yazılımlarla geliştirilmiş olan ortaklıkları kurmayı hedefliyoruz. Başta Azerbaycan olmak üzere dost ve müttefik ülkelerimizle inşallah daha nice başarıya imza atacağız. Bu sene Kazakistan ile ilişkilerimizi ‘geliştirilmiş stratejik ortaklık’ seviyesine, Özbekistan ile ilişkilerimizi de ‘kapsamlı stratejik ortaklık’ seviyesine yükselttik. Halihazırda Türk Devletleri Teşkilatı dönem başkanıyım. Bu kapsamda ülkeler arasında teknoloji, bilim, enerji, çevre, eğitim gibi konularda iş birliğine önem veriyorum.”

“Azerbaycan’ın yeniden inşası konusunda çalışacağız”

“Ziyaretim sırasında Karabağ Zaferi’nin ardından Azerbaycan’da yaşananları da gözden geçirdik. Heyetimde yer alan bakan arkadaşlarımız da Azerbaycanlı bakan arkadaşlar ile görüşerek istişare ettiler. Karabağ’ın yeniden inşası konusunda desteklerimiz devam edecek. Azerbaycanlı kardeşlerimizin, yıllarca hasretini çektikleri ata topraklarına bir an önce kavuşmaları için çalışacağız. Karabağ Zaferi ile Kafkasya’da yeni dönem başladı. Bu destansı zafer, coğrafyamızda kalıcı barışın önündeki tüm engelleri kaldırdı. Kazanılan tarihi fırsat heba edilmemeli. Azerbaycan ile Ermenistan’ın aralarındaki sorunları çözmek için attıkları adımlardan da memnunuz. Tarafların barış anlaşmalarını desteklemeye hazırız. Biz de Ermenistan ile ilişkilerimizi normalleştirmek amacıyla çalışıyoruz.”



“İsveç ve Finlandiya ne dürüst ne de samimi”

Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlama safhasına geçti.

Soru: “Finlandiya ve İsveç heyetleri hafta içinde Türkiye’deydi ve birtakım görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler sonucunda Türkiye’nin endişelerini giderebildiler mi? Teröristlerin iadesi konusunda karşı taraftan bir adım gelecek mi?”

Cevap: “İsveç ve Finlandiya’nın heyetimizle yaptığı görüşmeler ne yazık ki istediğimiz düzeyde değildi. Bunların bizden beklentisi var ancak adım atmadıkları gibi özellikle İsveç, görüşmeler sırasında bile Stockholm şehrinde teröristleri gezdirmeye devam etti. İsveç polisinin teröristleri güvence altına aldıklarını gördük. Hatta görüşmenin olduğu günün akşamında da İsveç devlet televizyonu, Salih Müslim’i çıkardı. F-16 meselesi de dahil tüm konularda olumsuz tavırlarını sürdürüyorlar. Bunlar ne dürüstler ne de samimi. NATO bir güvenlik teşkilatıdır. Bu teröristleri bağrına basan ülkelerin teşkilatta işi yoktur.”



“Geçmişte yapılan hataları yeniden yapmayacağız”

“Biz, geçmişte yapılan hataları yeniden yapmayacağız. Yunanistan NATO’dan çıktıktan sonra Türkiye, onların yeniden NATO’ya alınması için yolu açtı. Ama kendileri, bir şeyin olmayacağını dile getiriyordu. Şimdi Avrupa’ya 400 milyar avro borçları var. Tüm bunlar karşısında Türkiye’ye karşı takındıkları tavır da ortada. Geçen gün Miçotakis’a ABD Temsilciler Meclisi’nin kapısını açtılar, Miçotakis orada konuştu. Bu konuşmayı da alkışladılar. O konuşmada F-16’lar da dile getirildi. Ama bizim inancımıza göre Müslüman, bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bir daha aynı şeyleri yaşamayacağız. Ben bu ülkenin başında olduğum sürece teröre destek veren hiçbir ülke NATO’ya giremeyecek.”

“Pazartesi günü Ukrayna ve Rusya ile görüşeceğim”

Soru: “Ukrayna ve Rusya’nın savaşının bitişi yönündeki ümitleri ve Finlandiya ile İsveç’in NATO’ya katılma talebini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce İsveç ve Finlandiya’nın bu hareketi Rusya ve Ukrayna savaşında etkili olacak mı?”

Cevap: “Her şeyden önce Rusya, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına olumlu bakmıyor. Özellikle Finlandiya’nın talebi Rusya için oldukça rahatsız edici. Neden? Çünkü sınır ülkesi. Esasında Rusya, hiçbir İskandinav ülkesinin NATO’ya dahil olmasına sıcak bakmıyor. Bizim gönlümüzden geçen, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın bir an önce bitmesi. Fakat görünen o ki olumsuz manzaralar devam ediyor. Pazartesi günü Ukrayna ve Rusya ile görüşeceğim. Tarafları diplomasi ve diyalog yoluna teşvik edeceğim.”



(Muhalefet için) “Bunların aklının nasıl çalıştığını anlamıyoruz”

Soru: “İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği hakkında Türkiye’nin belirli bir pozisyonu var. Ancak ülkemizdeki muhalefetin buna karşı tepkisi var. Bizim çekincelerimize karşı tepkililer. Örneğin Ünal Çeviköz, Finlandiya’da bir gazeteye röportaj vererek Türkiye’nin terör endişelerini dile getirmesinin taktik hata olduğunu kaydetti. Muhalefet partilerinin bu konudaki düşüncelerini nasıl değerlendirirsiniz?”

Cevap: “Ülkemizdeki muhalefetin taktik doğrularının ne olduğunu şimdiye kadar ne yazık ki göremedik. Bu sebeple onların taktik yanlış dediklerinin ne olduğunu anlamak da mümkün olmuyor. Kaldı ki bu açıklamayı yapan kişi, Azerbaycan’da bir dönem görev yaptığı halde Karabağ Savaşı patlak verdiğinde Azerbaycan hükümeti aleyhine de konuşmuştu. Bu sebeple kendilerinin fikirlerinin, düşüncelerinin, akıllarının ve stratejilerinin nasıl olduğunu gayet iyi görüyoruz. Biz, istişarelerimizi geniş kapsamlı yapıp ona göre adım atıyoruz. Yunanistan’ın yeniden NATO’ya dahil olmasına yardımcı olan kişiler, bunların zihniyetindendi. Asıl taktik yanlış, seneler önce yapılmıştı. Onun bedelini de şimdi biz ödüyoruz. İnşallah bir daha hiçbir konuda bedel ödemeyeceğiz. Tabi burada olayın Finlandiya ya da İsveç olmadığını da bilmemiz gerekiyor.”

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “Kaçacak” iddiasına cevap verdi

Soru: “İç siyasetle alakalı bir soru yönlendirmek istiyorum. Sizin sert bir tepki vermenize ve hatta tazminat davası açmanıza sebep olan, Kılıçdaroğlu’nun ‘kaçacak’ iddiası ile ilgili. Açıklamalar yapılmasına rağmen Kılıçdaroğlu iddialarına devam ediyor ve cümlelerine yenilerini de ekliyor. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?”

Cevap: “Bu kişinin ağzından çıkan sözler var ya, geçmiş tarihte rahmetli Menderes için söylenenlerle birebir aynı. Sonuç olarak hiçbir şey değişmedi. Özgürlükler ve Demokrasi Adası’nda 27 Mayıs darbesinin 62. Senesi etkinliğinde bunları belgelerle de kanıtladım. O zaman da ne söylemişlerdi, ‘uçaklar ağzına kadar altın ve elmas dolu, kaçacaklar’. Peki kim? Şehadete giden Menderes ve yakınları. Menderes ve arkadaşları içinde aynı iftiraları atmışlardı. Üzerinden kaç yıl geçti hala aynı yalanlar kullanılmaya devam ediyor. Bu kişilerde aynı ağızdan konuşuyor. Değişen hiçbir şey yok. Yeniden o sayfaları açıyorlar. Oralara bakıp ağa babalarının ağızlarıyla laf söylüyorlar”

15 Temmuz Darbesini hatırlatarak Kılıçdaroğlu’na yüklendi

15 Temmuz gecesi üzerinden Kılıçdaroğlu’na cevap veren Erdoğan,” Darbe girişiminin olduğu gün ben 15 dakika geç çıkmış olsaydım ne kendim ne eşim, çocuklarım, damadım, torunlarım hiçbirimiz hayatta olmayacaktık. O gün bulunduğumuz bölgeye baskın düzenleyenler iki tane korumamızı şehit ettiler. Bunun yanı sıra iki tane de kadın korumamız ağır bir şekilde yaralandı. Biz bunların içerisindeydik, gördük. Saat 01.15 civarında Atatürk Havalimanı’na iniş yaptık. Gün aksam saat 11.00’da da Bay Kemal oradaydı. FETÖ’cüler sayesinde Bay Kemal orada bulunan tankların arasından geçti. Sonra koşa koşa Bakırköy Belediye Başkanının evine gitti. Buradan hareketle asıl kaçan kim? O kadar tankın içerisinden geçerek sağ salim oraya giden kim? Tabi ki Bay Kemal. Biz ise halkımızın havalimanına gelmesi için çağrıda bulunduk. Orada sadece milletimiz ve biz vardık. Gece toplanıp oraya geldiler ve bizimle buluştular. Buna bakarak kimin kaçtığı ortaya çok rahatça çıkıyor. Bizim üzerimizden jetler, helikopterler geçiyordu. Biz kefenimizle bu yola çıktık. Şimdi de aynı şekilde devam ediyoruz” şeklinde ifade etti.

Erdoğan, İsrail ile ikili ilişkiler hakkında açıklama yaptı

Soru: “İsrail’le olan ikili ilişkilerle ilgili soru sormak istiyorum. Geride bıraktığımız günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsrail’e bir ziyaret gerçekleştirdi. İlerleyen günlerde Tabii ve Enerji Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de bir ziyarette bulunacak. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u misafir ettiğinizde alternatif enerji planlarına dair kapının aralık durduğu görüntüsü oluşmuştu. Bu çerçevede İsrail gazı, Doğu Akdeniz gazı ve oluşabilecek yeni hidrokarbon kaynakların Avrupa’ya taşınabilmesi için yapılacak projenin Türkiye’den geçmesi konusunda neler yapılabilir? Biliyorsunuz ki Azerbaycan’dan dönüyoruz. Böyle bir şey mümkün olursa TANAP hattıyla bir bağlantı oluşturulabilir mi?”

Cevap: “Öncelikle sondaj gemilerimizde beraber bu alanda sismik araştırma gerçekleştiren gemilerimizin belirlediği alanlar var. Bu işaretlenen alanlarda sondaj gemilerimiz çalışmalarını gerçekleştirecek. Tabi doğalgaz için İsrail’le bu şekilde bir yola çıkma konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın ve İsrailli muhataplarla görüşmeler sağlanacak. Dışişleri Bakanımızın bize sağladığı bilgilendirmelere bakacak olursak bu şekilde bir yol izleme konusunda hazır olduklarını belirtiyorlar. Bizde bu kapsamda çalışmalarımıza devam edeceğiz. İsrail-Türkiye ilişkilerini olumlu bir seviyeye getirmenin ilk adımlarını bu şekilde atmış olacağız. Mevcut durumda ilgili görüşler olumlu yönde. Tek isteğim olumlu yoldaki gelişmeleri bu hızla tamamına erdiririz”

“Yeni operasyonlar olabilir”

Soru: “Yaptığınız “Yeni operasyon olabilir” açıklamasıyla dikkatler Suriye’ye verilmişti. Geçmiş günlerde bu bölgeye 4 başarılı harekât yapılmıştı. Aslında burayı tanıdık bir bölge olarak düşünebiliriz. Yeni harekatın zamanı belli mi? Harekât alanlarına bakıldığında güney sınırımızda ciddi terör noktaları bulunuyor. Bu alanlarla ilgili olarak yeni güvenli bölgenin tam olarak neresi olacağı da merak ediliyor. Bunun yanı sıra Suriyeli 1 milyon sığınmacının da geri dönüşü için bu operasyonun belirleyici bir noktada olacak mı?”

Cevap: “Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye gelecek olan en küçük bir saldırıya biz asla karşılıksız kalmayız. Suriye’nin kuzey kısmında malum terör yapılarının odaklanma alanları var. Bu odaklanma alanları, Suriye’nin kuzeydoğusundan kuzeybatısına varana kadar o bölgelerde mevcut. En başta ABD gelmek üzere bütün koalisyon güçleri ne yazık ki bu terör yapılanmalarına ciddi anlamda mühimmat, araç, gereç ve silah desteğinde bulunuyorlar. ABD bu bölgelere yüzlerce tır gönderiyor. Bu yardımları yapmaya devam ediyor. Kime, neye yapıyor? PYD, YPG, PKK gibi terör yapılanmalarına. Tüm örgütlere bu destekler çıkıldı. Bunların yanı sıra bunlara o bölgelerde eğitim bile veriyorlar.”

“Verdiğimiz şehitlerin bedelini ödeteceğiz”

“Gözümüzün önünde bu olaylar gerçekleşirken biz bunlara göz mü yumacağız? Kuzey Irak’ta, PKK’ya ve PKK’nın yavrucuklarına nasıl operasyon yaptıysak, aynı durum Suriye içinde geçerli ve bu alan bizim için çok daha önemli. Her zaman dediğim gibi, bir gece hiç beklemedikleri anda onların da başlarına ineriz ve inmekte zorundayız. Biz toprağa verdiğimiz şehitlerimizin bedelini bu hainlere ödetmeyecek miyiz? Bu sebeple yaklaşık 30 teröristi etkisiz hale getirdik. Kuzey Irak bölgesini de işin içine alırsak, 100 üzerinde teröristin işini bitirdik. Bu süreç bitmeyecek, sürecek. Biz asla peşini bırakmayacağız. Teröristlerin ve terörizmi destekleyenlerin kökünü kazıyacağız.”

ABD’ye terör tepkisi: “Bazı kişilerden izin alınarak terörle mücadele edilmez”

Soru: “Bugüne zamana kadar Türkiye terörle mücadele çerçevesinde Suriye’nin kuzeyine 4 operasyon düzenledi. Bu operasyonlarda ABD’nin devamlı olarak karşı çıktığı harekâtlardı. Yaptığınız açıklamadan anladığım kadarıyla ilerleyen günlerde yeni operasyonlar düzenlenebilir. Bu konuyla ilgili olarak ABD ile bir diplomasi görüşmesi bulunuyor mu? Eğer varsa bu süreç nasıl devam ediyor?”

Cevap: “Bu hususlarla ilgili olarak herkesin üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeli. Amerika’da aynı şekilde görevlerini bilmeli. Amerika yapması gerekenleri yapmıyorsa biz ne yapabiliriz? Kendi başımızın çaresine yine kendimiz bakacağız. Bir kısım kişinin izniyle terörle mücadele gerçekleşmez.”

Yunanistan ile ikili ilişkiler

Soru: “Yunanistan’da iktidarların değişiklik göstermesine rağmen Türkiye düşmanlığı konusunda bir değişiklik yaşanmıyor. Yunanistan’ın milli marşı içerisinde, okulların müfredatında Türk karşıtı ifadeler bulunuyor. Yunanistan’da eğitim bu şekilde verilerek Türk karşıtlığı alevlendiriliyor. Sizce Yunanistan normalleşebilir mi? Türk karşıtı bir tavır sergilemekten vazgeçme ihtimali var mı?”

Cevap: “Yunanistan’la daha öncesinde yaptığımız Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantılarına biz son verdik hatırlarsanız. Bunu duyurduk? Yani bu ne demek? ‘Ey Yunanistan bir an önce kendine gel’ demektir. Sen eğer kendine çeki düzen vermedin, sonucunda da biz Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’ni kaldırdık. Şu andan itibaren Miçotakis beni konuşabileceğim birisi değildir. Neden diye sorarsanız, ben siyaseti kişilikli bir şekilde sürdüren insanları kendime muhatap alırım. Benimle oturacaksın, yemek yiyeceksin sonra beraber ‘üçüncü ülke veya şahısları aramıza almayalım’ diyeceğiz. Buna ‘tamam’ diyeceksin, aradan 15 gün geçecek, sonra ABD’ye gidip, Amerikan Parlamentosunda Türkiye’nin aleyhinde sözler söyleyeceksin. Neden? Oradan gelecek alkışlar için. Yani kimse kusura bakmasın. Bizim bu kişilerle yapacağımız hiçbir şey yok.”

“Kılıçdaroğlu’nun adaylığı gündemimde değil”

Soru: “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı olabilmek adına, tehditkâr bir dil kullanıyor ve kamu kurum ve kuruluşlarına baskı da içerisine alan bir siyaset güdüyor. Ancak yapılan yorumlarda da aslında aday çıkmayacak. Yani dikkatleri üzerine alacak ama seçime az kala bir başkasına adaylığını verecek şeklinde iddialar bulunuyor. Sizin bu konuda ki değerlendirmeniz nedir?”

Cevap: “Benim gündemimim içerisinde Bay Kemal aday olmuş olamamış filan, bunlar bulunmuyor. Gündemimde olmadığı içinde konuşmama gerekte yok."

Akşener’in Abdülhamit benzetmesine Erdoğan’dan cevap

Soru: “Gezi Parkı olsun, Boğaziçi olsun Türkiye’nin gerçekleştireceği her yeni adıma karşı gelen kesimlerden, PKK, FETÖ, İYİ Parti ve CHP’den benzer sloganları işitiyoruz. Son günlerde ise Sultan Abdülhamit’i tahttan indirilmesi hakkında çağrışımlar yapılıyor. Geride bıraktığımız günlerde İYİ Parti Genel Başkanı tarafından ‘1909’un intikamını almaya çalışıyor Sayın Erdoğan’ açıklaması gelmişti. Sizi bir nevi Abdülhamit olarak gördüğünü söyleyerek, ‘biz kazanacağız’ dedi. Üzerinden 113 sene geçmesine rağmen Sultan Abdülhamit düşmanlığı gütmesi ve bu şekilde sizi de hedef göstermesi hakkında ne düşünüyorsunuz?”

Cevap:” Bu kadın tarihçiyim diyordu, artık kendini inkâr edecek boyuta geldi. Yanında kim var ama Bay Kemal. Gittiği yol yol değil. Bundan dolayı onun yanında yürüyenlerin, PKK ve HDP gibi terör yapılanmalarının meclisteki uzantılarıyla birlikte olanlardan ne bekleyebiliriz ki. Sultan Abdülhamit gibi sırat-ı müstakim üzere bir kişidir. Bu şekilde hayatını sürdüren Ulu Hakan’a böylesine saldırmanın halkımız tarafından affedilmeyeceğini düşünüyorum. Onun ruhaniyeti bu şahısların gömülmesine yeterli olacaktır” diyerek sözlerine son verdi.

Yorumlar (0)