Erdoğan: İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Beştepe'ye giden CHP'li" iddialarına ilişkin, "Şu anda kendi kumpasları çok açık ve net ortada." dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "CHP’nin istihbarat birimleri tarafından karıştırıldığı' iddiasına ilişkin, "İstihbaratın basit işlerle uğraşacak vakti mi var? İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten." ifadesini kullandı.

GÜNDEM 26.11.2019, 11:10 26.11.2019, 23:38
Erdoğan: İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite’nin Beşinci Toplantısı için gittiği Doha dönüşünde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

"Beştepe'ye giden CHP'li" iddiasına değinen Erdoğan, CHP Genel Merkezi'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na kumpas planladığı söylemine ilişkin, "Kemal Bey’in kalmasında fayda var." ifadesini kullandı. 

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "CHP’nin istihbarat birimleri tarafından karıştırıldığı' iddiasına ilişkin, "İstihbaratın basit işlerle uğraşacak vakti mi var? İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten." dedi.

Tank Palet Fabrikasına yönelik soru üzerine Erdoğan, "Burada satış yapmadık, tahsis yaptık." diye konuştu. 

Erdoğan, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusuna da değindi. Bunun Türkiye ekonomisi için bir kazanım olamayacağını kaydeden Erdoğan, "Fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak." açıklamasında bulundu. 

Erdoğan, ABD ile gerilime yol açan S-400 hava savunma sisteminin kullanılmamasının söz konusu olmadığını da aktardı.

"CHP’yi yalan üretme merkezi haline getirdi"

Erdoğan, "CHP odaklı bir tartışma var. Siz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu bir CHP’den memnun musunuz? Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başından ayrılmamasını mı istersiniz? Yoksa o gitsin yerine başka biri mi gelsin istersiniz? Sizin bu konudaki arzunuz nedir?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Tespitiniz yerindedir. Bizim için artı değer kazandırıyor. Görüldüğü gibi bu CHP, siyaset değil yalan üretiyor. Çözüm değil, sorun üretiyor. Bay Kemal, CHP’yi yalan üretme merkezi haline getirdi. Şu anda kendi kumpasları çok açık ve net ortada. Bir gün söylediğini ertesi gün inkar ediyor. Önce 'Niye olmasın?' diyor. Sonra böyle “bir şeyin olmadığını, olabileceğini” söylemek gibi garip yaklaşımları var. Çok ağır bir ifadeyle İzmir’den kendisine seslendim; 'Ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum. Sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun? Külliye’ye kim gelmiş, ne zaman gelmiş? Benimle nerede görüşmüş?' dedim. Bir adam çıkardılar, ben o adamı hiç tanımam. Şimdi ismini duydum. Yalan yanlış plakalar uydurdu. Zavallı, Külliye’ye giren her aracın künyesinin tutulduğundan bilgisi yok. Hangi araç girerse girsin hepsinin kaydı tutulur. Girişlerinde fotoğraf çekimleri vardır. Bunların hepsi ortaya konunca da savunacak hali kalmadı. Bundan sonrası size düşüyor. Kemal Bey’in kalmasında fayda var."

"İstihbarat örgütümüz Barış Pınarı Harekâtı ile uğraşıyor"

"Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir iddiası var. İstihbarat birimleri tarafından CHP’nin içinin karıştırıldığını öne sürdü. Böyle bir şey söz konusu mu?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"İstihbaratın öyle büyük işleri var ki…Böyle basit işlerle uğraşacak vakti mi var? Şu anda istihbarat örgütümüz Barış Pınarı Harekâtı ile uğraşıyor. Türkiye’yi dışardan kuşatan bütün o malum çevrelerle uğraşıyor. Bir de şimdi CHP’nin işiyle uğraşıp CHP'nin içinde ne var ne yok onlarla mı zaman geçirecek? Bay Kemal buradan kendine çıkış yolları arıyor. Bunları söyleyerek 'Bizim içimizde kumpas yok' demeye getiriyor. Bay Kemal sen bunu git şu anda Muharrem (İnce) Bey’e anlat. Muharrem Bey senin içini gayet iyi anlatıyor. İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten."

"50 milyon dolarlık harcamayı BMC yapacak"

Erdoğan, "Katar’dayız. Bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu tank palet fabrikası ile ilgili iddialarda bulunuyor. İşin aslı nedir? Ayrıca, Altay tankının seri üretiminin yapılamayacağı da ileri sürülüyor, şu ana kadar nasıl bir yol alındı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bay Kemal tankı görse herhalde başka bir şeye benzetir. Ben, Başbakanlığım sırasında Altay tankının (prototipini) Arifiye’de gördüm. Orada test sürüşü yapıldı. Gayet etkindi. Ayrıca bir de Almanya’dan alınan tanklar ve modernizasyonu konusu var. Onun için bizim kendi kendimize yetmemiz zorunlu. Öncelikle Arifiye’nin baştan aşağı elden geçmesi lazım. Çok ciddi makine teçhizat alımı ve yatırım gerekiyor. İlk etapta 50 milyon dolarlık yatırım yapılmalı ki Arifye’yi yeniden ayağa kaldırmış gibi olalım. Bu noktadan hareketle, 'Arifeye’ye acaba Savunma Bakanlığı 50 milyon dolarlık yatırım yapabilir mi?' diye konuştuğumuz süreçte, Altay tankı ihalesini kazanan BMC Grubu böyle bir yatırıma talip oldu. O aşamada Arifiye’de hassas adımlar attık. Burada personel çıkarma diye bir şey söz konusu değil. 50 milyon dolarlık harcamayı BMC yapacak, belli bir süre burada kalacak."

"Altay tankı üretilecek"

Altay tankının üretiminin olmayacağı gibi bir şeyin söz konusu olmadığını kaydeden Erdoğan, "Olmaması diye bir şey asla gündeme gelmedi. Biz tankın geliştirilmesine neredeyse 500 milyon avro harcamışız. Böyle bir yatırım yapılmış şimdi çıkıp birileri diyor ki 'Altay tankı üretilemeyecek.' Bunu sana kim söyledi? Ben bizzat testlerini izledim. Altay tankı başarılı şekilde orada havuzlardan tutun da çukurlara giriş çıkışına varıncaya kadar gayet iyiydi." dedi. 

"NATO kuralları içerisinde atılması gereken adımlar var"

Erdoğan, "Son ABD ziyaretinizde S-400 sistemi üzerinde ortak çalışma kararı alındı. Ancak bu arada ABD’den ismi açıklanmayan yetkiliden 'Türkiye, bunu kullanmaması gerektiğini biliyor' açıklaması geldi. Nasıl bir çözüm bulunacak? sorusuna, "Nisan ayına kadar işleyen bir süreç var. Savunma ve Dışişleri Bakanlarımız bir araya gelerek bu çalışmayı yürütecekler. Bu çalışmayla birlikte hangi noktaya geleceğiz görmemiz lazım. Sayın Trump ile geçmiş bir konu da değil. Bu, NATO ile alakalı bir durumdur. Kullanıp kullanmama söz konusu değil. NATO kuralları içerisinde atılması gereken adımlar var. Arkadaşlarımız çalışmayı yapacaklar. Bu çalışma kararı o günkü toplantımızın en verimli yanı olmuştur. Sayın Trump da orada 'Siz çalışmaya başlayın, bu çalışmanın neticesini görelim' mesajı vermiştir. Ev sahibi olarak bu yaklaşımı ortaya koymuştur. NATO Genel Sekreteri ise zaten konu ile alakalı düşüncelerini açıkladı." karşılığını verdi. 

"İskandinav ülkeleri bu işten vazgeçme noktasına geldiler"

"Son günlerde, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu üzerinden yeniden gündem oluşturuluyor. Kitlelerin etkilenmesine dönük çabaları nasıl yorumluyorsunuz? Ekonomideki son duruma ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu; fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak. Bunun, ülkemize bir kazanımı yok, kaybettirir. Şu anda İskandinav ülkeleri artık bu işten vazgeçme noktasına geldiler. Emeklilikte yaş olayını 70’in üstüne çıkarıyorlar. Biz de ise tam aksi. Kaldı ki Bay Kemal kendi döneminde emeklilik yaşının yükseltilmesini savunan birisidir. Fakat burada tamamıyla siyasi davranıyor, buradan ne elde ederiz diye bakıyor ve böyle bir tezi savunmaya çalışıyor. Geçenlerde çok açık net söyledim. Seçim kaybına vesile dahi olsa biz asla ülkemizin, milletimizin zararına olacak bir vaadin içine girmeyiz. Kaldı ki bir taraftan işsizlik konusunda mücadele veriyoruz diğer taraftan işsizliğe zemin oluşturacak taleplerle karşılaşıyoruz. Bu insanlar çalışıyor zaten. Bu insanları niye kapıya koyup, sonra iş arama yoluna sokalım. Çünkü ne olacak? Yine iş arayacak. Ondan sonra da maalesef bir başkasının istihdam hakkını kullanmış olacak. Bunlara niçin böyle bir yol aralayalım? Bu, Türkiye ekonomisi için çok ciddi bir zarardır."

"Etkisiz hale getirilen terörist sayısı bin 230"

Erdoğan, "Türkiye, ABD ve Rusya ile sağlanan mutabakatlara uygun hareket ediyor. TSK, terör örgütü YPG’nin saldırılarına karşılık veriyor. Barış Pınarı Harekatı gelinen aşamada bitiyor mu? Bu süreç ne kadar devam edecek?" sorusuna, "Barış Pınarı Harekâtı'na tarih belirlemek yanlış olur. Bizim buradaki mücadelemiz belli bir takvime bağlı değil. Bu tür askeri harekatlarda herhangi bir tarih vermek mümkün olmaz. Bugün itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı bin 230. Bizim de 13 Mehmetçiğimiz şehit Suriye Milli Ordusundan da 241 şehit var. Sivil kayıp sayısı da 22." yanıtını verdi. 

"Bizim mücadelemiz Kürtlerle değil, teröristlerledir"

Mücadelenin kararlı şekilde sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Bizim önceliğimiz şu an, terör örgütünün tacizlerini ortadan kaldırmak. Şu anda kısmen ABD’yi ve genelde rejimi rahatsız eden bizim oradaki varlığımız. YPG, PYD terör örgütü ama birileri inatla Kürtler diye ifade ediyor. Bu yaklaşım tarzı gerek Türkiye’deki gerekse Suriye’deki Kürt kardeşlerimize hakarettir. Biz kalkıp da YPG, PYD üzerinden Kürtleri terörist ilan edemeyiz. Bu haksızlıktır. Terörist teröristtir. Bizim mücadelemiz Kürtlerle değil, teröristlerledir. PYD, YPG, DEAŞ teröristtir. Bu örgütlerin hepsi ile mücadele ediyoruz. Bakıyorsun bir terörist Mazlum Kobani adını kullanıyor. Bu adam Ferhat Abdi Şahin, Şahin Cilo kod adını kullanan terörist. Bu adamın katıldığı kanlı eylemlerin haddi hesabı yok. Yüzlerce insanın kanına girdi. Bunu Sayın Trump’a, Sayın Putin’e görsellerle anlattım." dedi. 

Yorumlar (0)