Erdoğan dünyaya seslendi
Erdoğan, "BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi), artık dünyanın güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, beş ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı konumuna gelmiştir. BM'nin öncülüğünde dünyanın refahını, huzurunu, güvenliğini temin etmekte görevli kurumları hızla tekrar yapılandırmalıyız. Demografisiyle ve coğrafyasıyla, dünyadaki bütün kültürleri, inançları, kökenleri temsil kabiliyetine sahip bir global yönetim mimarisi inşa etmeliyiz." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu'nda, BM'nin 78. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.
Azerbaycan-Ermenistan
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları ise şunlar:
"(Karabağ'daki askeri operasyon) Azerbaycan, egemen toprakları üzerinde gerekli gördüğü önlemleri almak zorunda kalmıştır. Ermenistan-Azerbaycan arasında sürdürülen görüşme sürecinin netice odaklı olarak devamının temin edilmesinin istikrarın tesisi için tek yol olduğunu düşünüyoruz. İki ülke arasındaki görüşme sürecini başından bu yana destekledik. Fakat Ermenistan'ın bu tarihi fırsatı iyi değerlendiremediğini görüyoruz. Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak kaydıyla, verdiği sözleri harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Artık herkesin kabul ettiği üzere Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun haricinde bir statünün dayatılması kesinlikle kabul edilmeyecektir. 'İki devlet, tek millet.' şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü korumaya dönük attığı adımları destekliyoruz. İki ülke arasındaki son olumsuz gelişmeyi kesinlikle kınıyorum ve bölgedeki son gelişmelerin derhal sona ermesini diliyorum.
BMGK'yı eleştirdi
BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi), artık dünyanın güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, beş ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı konumuna gelmiştir. BM'nin öncülüğünde dünyanın refahını, huzurunu, güvenliğini temin etmekte görevli kurumları hızla tekrar yapılandırmalıyız. Demografisiyle ve coğrafyasıyla, dünyadaki bütün kültürleri, inançları, kökenleri temsil kabiliyetine sahip bir global yönetim mimarisi inşa etmeliyiz.
Rusya-Ukrayna Savaşı
Savaşın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı temelinde, diyalog ve diplomasiyle sona erdirilmesine dönük gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz.
Orta Doğu
Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne en büyük tehdit, Suriye üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki teröristlere verilen açık destektir. Irak ve Suriye başta, Sahel, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da, kendi menfaatleri için DEAŞ ve benzeri terör örgütlerini paravan olarak kullananların ikiyüzlülüğünden bıktık. Sırf kendi ekonomik, siyasi menfaatleri için terör örgütleriyle çalışmayı sürdüren ülkelerin, terörden ve ilişkili problemlerden şikayet etmeye hakkı yoktur.
Orta Doğu'ya kalıcı sulhun gelebilmesi, yalnızca İsrail-Filistin probleminin kesin bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. 1967 hudutları temelinde coğrafi ve bağımsız bütünlüğü olan bir Filistin devleti uygulamaya geçirilmeden, İsrail'in de aradığı güveni ve huzuru bulabilmesi çok zordur.
Doğu Akdeniz ve Kıbrıs
(Doğu Akdeniz) Bizim hiç kimsenin hakkında gözümüz yoktur, hiç kimsenin de haklarımızı yok saymasına izin vermiyoruz, vermeyeceğiz.
Uluslararası camiayı, KKTC'nin (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) bağımsızlığını tanımaya, KKTC ile ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler kurmaya çağırıyoruz.
Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nden tarafsızlığa uymalarını bekliyoruz. İtibarı zedelenen BM Barış Gücü'nün, Kıbrıs’ta yeni itibar zedelenmesiyle karşı karşıya kalmasını hiç istemeyiz.
AB'yi eleştirdi
AB'den (Avrupa Birliği) beklentimiz, Türkiye'ye dönük yükümlülüklerini hızla yerine getirmesidir. Ülkemize dönük ortaya konulan ikircikli tavırların artık son bulması lazım.
Çevre kirliliği, iklim değişikliği, ailenin korunması
Evlatlarımıza, bilinçsiz tüketimden gelen kirliliğe boğulmuş ve doğal kaynakları bitmiş bir dünyayı miras bırakamayız. Buradan bütün ülkeleri, STK'ları (sivil toplum kuruluşu) ve uluslararası kurumları 'Sıfır Atık Hareketi'ne destek vermeye çağırıyorum.
Aileye sahip çıkmak insanlığın geleceğine sahip çıkmaktır. Global dayatmalar karşısında dostlarımızı ailenin korunmasına yönelik hassasiyet göstermeye davet ediyorum.
Kur'an-ı Kerim'i hedef alan saldırılar
Özellikle gelişmiş ülkelerde adeta bir virüs gibi yayılan İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı, ırkçılık, artık tahammül edilemeyecek düzeylere ulaşmıştır. Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e karşı saldırılara, 'düşünce hürriyeti' maskesi altında müsaade ederek eylemleri teşvik eden zihniyet, kendi elleriyle geleceğini karartmaktadır."