Emine Erdoğan'dan sürdürülebilirlik vurgusu

CNR Expo İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen EnTech Geri Dönüşüm Çevre Teknolojileri ve Sıfır Atık Fuarı'nın kapanış programı Emine Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti.

GÜNDEM 19.10.2019, 16:36
Emine Erdoğan'dan sürdürülebilirlik vurgusu

Fuarın kapanış etkinliğinde konuşan Erdoğan, çevre konusunda bu kadar büyük ölçekte bir etkinliğin düzenleniyor olmasının mutluluk verici olduğunu söyledi.

Yurt içi ve yurt dışından çok önemli bilim insanlarını, akademisyenleri, toplum liderlerini ve karar vericileri misafir ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Eminim ki geçtiğimiz iki gün boyunca aktarılan bilgi ve deneyim, büyük bir sinerji ortaya koyacaktır. Çevre bilinci demek doğayı bir bütün halinde görmek demektir. Bu bakış açısına göre, ülkeler arasındaki sınırların önemi yoktur. Kendi ülkemizin doğasını korumaya çalışmak, aynı anda tüm dünyanın doğasını korumaya çalışmakla aynı şeydir. Kendi sınırlarımızda yapacağımız geri dönüşümün, dünyanın her noktasına nüfuz eden bir iyilik hareketi olduğunun bilincindeyiz. Birbirimize karşı sorumluluklarımızın arttığı bir dönemin içindeyiz. İyi ya da kötü, attığımız her adım, çevremizdeki hayatı şekillendiriyor." şeklinde konuştu. 

"Yaşayan herkes seferber olmalı"

Dünya olarak 21. yüzyılda yaşanan teknolojik gelişmelerle övünürken, tüm dünyayı devasa bir depolama alanına çevirecek kadar çöp üretittiğimize dikkat çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bazen bakıyorum da öyle gereksiz paketlemeler yapılıyor ki. Yarım kilo gelen bir ürünün kendisinden çok daha ağır bir paketinin olduğunu görüyoruz. Aslında bunların hepsi bir kaynak israfı. Üretim yaparken ürettiğimiz ürünün çevreye yükleyeceği maliyeti iyi hesaplamak gerekiyor. Size Kamikatsu'dan örnek vermek istiyorum. Buraası Japonya'da bir sıfır atık kasabası. Bu minik kasaba, çıkardığı çöpünün yüzde 80'ini geri dönüştürüyor. Sadece kalan yüzde 20'si, depolama alanına gönderiliyor. Japonya ziyaretim esnasında görüştüğüm belediye başkanı, 2020 hedefleri arasında yüzde 100 geri dönüşüm yapmak olduğunu söyledi. Kamikatsu'nun bu konuda başarılı olmasının sırrı, yaşayan herkesin bu seferberliğe katılması. Bu her yerde böyle olmalı. Kamikatsu'da insanlar çöplerini 45 kategoriye ayırıyorlar. O kadar detaylı bir ayırma işlemi yapıyorlar ki plastik şişeleri, plastik kategorisine koymadan önce üzerindeki etiketi dahi çıkarıyorlar. Sonuç olarak, biz de tüm yönleriyle yaşam biçimlerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz."

"Tüm kamu kurumlarını 'Sıfır Atık Proje'sine entegre edeceğiz"

Emine Erdoğan 2017'de başlattıkları Sıfır Atık Projesinin ilk hedefinin kamu kurumlarında üretilen çöpleri kaynağında ayrıştırmayı başarmak olduğunu ifade ederek, "Haziran 2017'den itibaren, 25 bin hizmet binasında sıfır atık sistemini uygulamaya başladık. 2020 yılının ilk yarısında Sıfır Atık Yönetmeliği ile tüm kamu kurumlarını bu sisteme entegre etmiş olacağız. 2020'nin ikinci yarısında ise 250 binden yüksek nüfuslu ilçe belediyeleri, organize sanayi bölgeleri gibi daha büyük ölçekli yerler sıfır atık yönetim sistemi içerisine alınmış olacak. Bu proje kapsamında topladığımız atık miktarını ve yürütülen diğer çalışmaları kayıt altına almak adına Sıfır Atık Bilgi Sistemini devreye soktuk. Bugüne kadar 22 bin 913 kurum ve kuruluş Sıfır Atık Projesine entegre oldu ve Sıfır Atık Bilgi Sistemine veri girişi yapmaya başladı." diye konuştu.

Sıfır Atık Mavi ile deniz temizliği seferberliği

Sıfır Atık Hareketinin başlamasıyla, yerel yönetimlerden, medyadan ve sivil toplum kuruluşlarından gelen büyük desteğin sevindirici olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu seferberliği, herkesin yaşanabilir bir dünya inşa etme ve bu dünyayı gelecek nesillere miras bırakma çabası olarak görüyoruz. Sıfır Atık Projesinin ülkemiz için büyük bir değişim hareketi olduğunu düşünüyorum. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yılbaşından itibaren ülkemizde plastik poşetleri ücretli hale getirdik ve uygulamanın ilk 8 ayında poşet tüketimi yüzde 78 oranında düştü. Şimdi yönümüzü 2021'e çevirerek depozito uygulaması üzerinde detaylı bir çalışma yapıyoruz. Depozito uygulaması ile geri dönüşüm konusunda daha da büyük adımlar atıyor olacağız. 2019 yılının Haziran ayında, Sıfır Atık Projesi'nin başka bir ayağı olan Sıfır Atık Mavi'yi uygulamaya başladık. Tüm ülkede deniz temizliği için seferberlik başladı. Bu uygulama sayesinde 122 bin 193 metreküp deniz çöpü toplanmış oldu. Türkiye'de aktif faaliyet gösteren 760 kuruluş 'Sıfır Atık Mavi Sözü' vererek denizlerimizin kirlenmesinin önüne geçilmesi için çalışma yapacağının garantisini verdi."

"Doğayı sevmek bir seçenek değildir"

"Sıkça kullanılan doğasever sözcüğü aslında doğru bir bakış açısına işaret etmiyor." diyen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Doğayı sevmek bir seçenek değildir, yaşamın devamlılığı için doğayı sevmek ve korumak gerekir; bu bir zorunluluktur. Sanayi devriminden sonra insan, kendini doğaya karşı egemenlik kuran bir efendi gibi konumlandırdı. Bu kibrin bilançosu, tükenen kaynaklar ve kendi eliyle doğayı mahvetmiş bir insanlık olarak önümüzde duruyor. Bu yüzde doğayı sevmek de, yeşil ekonominin yollarını aramak da seçenek değildir. Tek yoldur. Doğal kaynakları tüketmeden, yarına aktarılabilecek biçimde kullanmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ağırlık vermek hepimiz için bir zorunluluktur. Güzel bir gelecek istiyorsak yeşil ekonomiye geçişi en kısa sürede hayata geçirmemiz gerek. Bu geçiş çevresel, sosyal, ekonomik kalkınma ve yoksulluğun en aza indirilmesi anlamında da çok önemli."

100 bin kişiye istihdam ve yüzde 35 oranında geri kazanım bekliyoruz

Yeşil ekonomiye geçilerek gelir ve istihdam oranının arttırabileceğini savunan Erdoğan, "Temiz suya ve enerjiye ulaşımı iyileştirebiliriz. Biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ancak atık üretiminin ve karbon salınımının azaltılması ile mümkün olabilir. Biz sıfır atık yönetim sisteminin 2023 yılına kadar tüm ülkede uygulamaya konulmasını sağlayarak, senelik 20 milyar lira ekonomik kazanç, 100 bin vatandaşa istihdam ve yüzde 35 oranında geri kazanım elde etmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. 

"Yeryüzü sofrasında bize sunulanlar, insanlığın ortak mirasıdır"

Doğayla koparılmış olan bağları onarmak için, bilim kadar hayat bilgisinin de üretilmesi gerekliliğini vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çevre krizinin önüne geçmek, bilim kadar felsefenin, edebiyatın ve sanatın da görevidir. Bilim bizlere karbon ayak izi bırakmanın sakıncalarını öğretirken felsefe hayatın anlamını, edebiyat ise ruhun yücelmesinin ancak sadelikle sağlanabileceğini anlatır. Biz de insan olarak bu sentezi içselleştirdiğimiz derecede davranışlarımızı güzelleştirebiliriz. Bu yüzden çevre krizini yönetme konusunda, beşeri bilimlerin de önemli bir işlevi olduğunu unutmamalıyız. Yeryüzü sofrasında bize sunulanlar, insanlığın ortak mirasıdır. İçtiğimiz sudan, soluduğumuz havaya kadar her şeyi daha doğmamış bebeklerle paylaşıyoruz. Yalnızca ihtiyacımız olanı almak ve aldığımızı şeyi de çoğaltarak yerine koymak evrensel bir sorumluluk olmalıdır."

CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, konuşmasının ardından Emine Erdoğan'a bir tablo hediye etti. Fuarın katılımcılarıyla birlikte hatıra fotoğrafı çektiren Emine Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile birlikte fuarı gezdi.

Emine Erdoğan, stantlarda sıfır atıkla ilgili ürünleri inceleyerek, bilgi aldı.  

Yorumlar (0)