Diyanet Başkanı Erbaş'tan 'Acil Kudüs Toplantısı' bildirgesi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın açıkladığı "Acil Kudüs Toplantısı"nın sonuç bildirgesinde “Terör devleti İsrail, bu davranışlarıyla coğrafyada huzur ve barışın önündeki en büyük engeldir." sözlerine yer verildi.

GÜNDEM 11.05.2021, 17:59
Diyanet Başkanı Erbaş'tan 'Acil Kudüs Toplantısı' bildirgesi

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla 60 ülkeden din işleri başkanlarının katılımıyla "Mescid-i Aksa ve Kudüs" temasıyla bir toplantı düzenledi ve toplantının sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı.

“Bu saldırı, tüm İslam alemini hedef alıyor”

Ramazan Bayramı’nı karşılamaya hazırlanırken Filistinlilere ve Kudüs’e, terör devleti İsrail'in barbarca saldırılarına tanık olduklarını ifade eden Ali Erbaş, "Mukaddes bölgeye ve mabede yapılan bu işgal girişimi, şüphesiz bütün İslam alemini ve toplumların evrensel değerlerini hedef almaktadır." sözlerini kullandı.

Erbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla İslam devletlerinin diyanet işleri temsilcileri ve başkanları olarak Kudüs davasına yönelik gerçekleştirilen olağanüstü toplantının sonucunda bazı hususları kamuoyuna ilan ettiklerini dile getirdi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ardından 12 maddelik bir sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı.

Söz konusu bildirgede, mukaddes Kudüs'ün insanlığın en köklü mirasına tanıklık eden, peygamberlerin hatırasını taşıyan ve Allah'ın tevhide adadığı Mescid-i Aksa'yı kalbinde himaye eden bir İslam beldesi olduğuna dikkat çekildi.

İslam'ın ilk kıblesi olarak bilinen Kudüs'ün, 13 asırdır Müslümanların hakimiyetinde, çeşitli ırkların, inançların, dillerin birlikte yaşadığı barış şehri olduğuna vurgu yapılan bildirgede, son bir asırdır terör devleti İsrail’in, işgalci saldırılarıyla huzurun şehri olan Kudüs'ün, gözyaşı ve acı diyarı haline geldiği belirtildi.

Uluslararası ahlakı, değerleri, hukuku göz ardı eden azgın bir topluluğun, Kudüs'ün öteki dinler için kutsallığını ve değerini de ihlal ettiği belirtilirken bu topluluğun, Müslüman aleminin Kudüs'e giriş ve çıkışlarına engel olduğu, Mescid-i Aksa ve Kubbetü's Sahra gibi kutsal yerler başta olmak üzere Müslümanların mabetlerinde özgürce ibadet etme özgürlüğüne engel teşkil ettiği ve bilhassa son yıllarda bilinçli bir şekilde yıldırma politikası uyguladığı aktarıldı.

“Orta Doğu’da barışın ve huzurun yolu Kudüs'ten geçiyor"

Toplantının bildirgesinde, işgalcilerin mabetlerin masumiyetini ihlal ettiği ve ramazan ayında Mescitte ibadetlerini yerine getiren Müslümanlara, bütün dünyanın önünde silahlarla müdahale ettikleri aktarılarak şu sözlere yer verildi:

"İsrail’in insanlık dışı tutumunu şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Kudüs’te asırlardır yaşyan insanların topraklarını gasp etme saldırıları, Filistin halkının evlerinden zorla çıkarılması, bir insanlık suçudur ve bu durum kabul edilemez. Terör devleti İsrail, bu tavrıyla, coğrafyada huzur ve barışın önündeki en önemli engeldir. Unutulmamalıdır ki dünyada barışın tek yolu Orta Doğu'dan, burada yani Orta Doğu barışının yolu da Kudüs'ten geçiyor. Kudüs'teki barış, işgalin derhal durdurulması ve Müslümanların şehirle olan bağlarının tekrardan tesis edilmesiyle sağlanabilir. Bu durum”da işgalci İsrail'in, Kudüs'e ve Filistin’e saldırıları dünya barışının önündeki en önemli engeldir. Bazı devletlerin, büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararı ise terör devleti İsrail’i şımartan endişe verici bir karardır. Bu ülkeler bu tarz yaklaşımlardan bir an önce vazgeçmelidir. Kudüs yalnızca Filistinlilerin değil, bütün İslam aleminin ortak konusudur. Müslümanların dağınıklığından İşgalciler cesaret bulmaktadır. Açıkça belirtmek istiyoruz ki İslam ümmeti tek bir yürek, Mescid-i Aksa’yı ve Filistin'i her zaman savunacaktır."

“Kudüs ziyaretleri teşvik edilecek”

Öte yandan bildirgede, mukaddes Kudüs'ün, Filistin'in ezeli ve ebedi başkenti olduğu belirtilirken hiçbir politikanın bu gerçeği değiştiremeyeceği vurgulandı ve şunlara dikkat çekildi:

"İslam aleminde Mescid-i Aksa ve Kudüs duyarlılığını canlı tutmak için Kudüs ziyaretleri teşvik edilecek, ardından ortak çalışmalar düzenlenecektir. Kudüs davasını bütün dünyaya duyurmak ardından geleceğe taşımak için İslam devletlerinde, Kudüs Araştırma Merkezlerinin kurulmasına yönelik iş birliği çalışmaları yapılacaktır.”

Kudüs'te hukuku ve adaleti savunmanın, aynı şekilde insaf sahibi Hristiyanların, Yahudilerin, ve uluslararası toplumun görevi olduğuna dikkat çekilen bildirgede, bu görevin ihmal edilmesi durumunda sorumluların, Müslümanların nezdinde inandırıcılık ve samimiyetlerini tamamen kaybedecekleri aktarıldı.

Bildirgede ayrıca, Müslümanların her durumda hukuk ve ahlak ilkelerine bağlı kalmaya devam edeceği ve Kudüs’ü tekrardan herkes için barışın ve huzurun oluncaya kadar mücadelenin süreceği belirtildi.

Yorumlar (0)