Dışişleri'nden UNESCO'nun Ayasofya ve Kariye açıklamasına tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, UNESCO’nun Ayasofya ve Kariye açıklamasına tepki göstererek, Ayasofya Camii le Kariye Camisi'nin Türkiye'nin mülkü olduğunu ve kültürel, dini ve tarihi değerler kapsamında titizlikle korunduğunu ifade etti. 

GÜNDEM 24.07.2021, 16:41 25.07.2021, 14:29
Dışişleri'nden UNESCO'nun Ayasofya ve Kariye açıklamasına tepki

Tanju Bilgiç, UNESCO’nun 44. Oturumu'nda "İstanbul’un Tarihi Alanları"na ilişkin kabul edilen kararla ilgili soruya yazılı bir şekilde cevap verdi.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür”

Dünya Miras Listesi'nde bulunan "İstanbul'un Tarihi Alanları"nın kapsamında bulunan Ayasofya Camii ile Kariye Camisi'nin hukuki süreç neticesinde Danıştay kararıyla camiye dönüştürüldüğünü anımsatan Tanju Bilgiç, "Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülküdür ve dini, kültürel ve tarihi değerler kapsamında titizlikle korunmaktadır." ifadelerini kullandı.

Ayasofya ve Kariye camilerinin ne amaçla kullanılacağının, Türkiye'nin egemenlik haklarına ait bir konu olduğuna dikkat çeken Bilgiç, şunları söyledi:

"Bir sene önce ibadete açtığımız Ayasofya Camisi'nin vakfiyesine uygun bir biçimde hizmet vermesi, bir hakkın yeniden teslimi ve Türkiye’nin hükümran hakkını kullanmasından ibarettir. Bu sürecin başından beri Türkiye, UNESCO Dünya Miras Merkezi ile net ve kesintisiz bir iletişim ve iş birliği içinde bulunmuştur. UNESCO Danışma Misyonu'nun Türkiye'nin davetine icabetle iki kez İstanbul'a ziyaret gerçekleştirmesi, ülkemizin şeffaf ve yapıcı yaklaşımını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu konu, Danışma Misyonu raporlarında da açık bir şekilde ortaya koyulmuştur."

“Her iki yapının bütünlüğünün korunması amaçlandı”

İki anıtsal yapıda sürmekte olan restorasyon ve düzenlemelerin UNESCO standartları açısından olumsuz bir etki ortaya çıkarmadığına vurgu yapan Tanju Bilgiç, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında düzenlenen UNESCO Misyonlarında görüldüğü gibi, Ayasofya ve Kariye'nin bütünlüğü ve orijinalliğinin korunmasının amaçlandığını dile getirdi.

Bilgiç, Türkiye'nin hâlâ gözlemci olarak bulunduğu Dünya Miras Komitesi'nin Genişletilmiş 44. Oturumu esnasında kabul edilen kararda, Danışma Misyonu raporları ve sahada olanla çelişen sözlerin bulunduğunun hayretle görüldüğünü ifade etti ve Türkiye’nin, İstanbul'un tarihi alanlarına ilişkin UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin kararının konuyla ilgili maddelerini tamamıyla reddettiğini aktardı. Bilgiç, açıklamalarını şöyle tamamladı:

"Türkiye, halihazırdaki uygulamalar, sahadaki son durum ve Danışma Misyonu raporlarıyla uyumsuz olan; siyasi saiklerle yazılan, taraflı ve önyargılı olduğu belirlenen, UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin İstanbul'un tarihi alanlarına ilişkin kararının konuyla ilgili maddelerini reddetmektedir. Bu, toplantı esnasında heyetimiz tarafından yapılan bir beyanla kayda geçirilmiştir. 1983’ten beri Türkiye, taraf olduğu 1972 tarihli Dünya Miras Sözleşmesi'ne taahhütleri kapsamında Dünya Miras Listesi'nde kayıtlı alanlarına ilişkin sorumluluk, yetki ve haklarının bilinciyle, alanların korunmasına ilişkin titiz ve özenli çalışmalarını sürdürecektir.”

Yorumlar (0)