Dışişleri'nden Avrupa Konseyi'ne 'Osman Kavala' tepkisi

Dışişleri Bakanlığı, Osman Kavala ile ilgili davaya ilişkin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin kararına tepki gösterdi. Bakanlıktan gelen açıklamada, "Konsey, sürmekte olan bağımsız yargı sürecine saygı kuralını ihlal etmiştir" sözlerine yer verildi.

GÜNDEM 02.02.2022, 16:36 03.02.2022, 16:48
Dışişleri'nden Avrupa Konseyi'ne 'Osman Kavala' tepkisi

Dışişleri Bakanlığı, Osman Kavala ile ilgili davaya ilişkin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin kararına tepki gösterdi.

“Yargı sürecine saygı kuralı ihlal edildi”

Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada şu sözlere yer verildi:

"2 Aralık 2021 tarihinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ülkemizin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti ve AİHM'e havale etme konusunu kapsayan bir bildirimde bulunmuş ve konu hakkında görüşümüzü iletmemizi istemişti. Hükümet görüşümüz, şu ana kadar gösterdiğimiz iş birliğiyle uyumlu bir şekilde, 19 Ocak 2022’de Avrupa Konseyi’ne iletilmişti. Görüşümüzde, Türkiye’nin AİHM kararının gerektirdiği sorumluluğu yerine getirdiği, Kavala’nın tutukluluk halinin, şu an devam etmekte olan başka bir yargı süreci sebebiyle olduğu detaylarıyla açıklanmış ve meselenin hukuk ilkeleri çerçevesinde incelenmesi çağrısı yapılmıştı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, buna rağmen bugün (2 Şubat) oy çokluğuyla Kavala olayının AİHM’e havale edilmesine yönelik bir ara kararı kabul etmiştir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi böylelikle ülkemizde süren bağımsız yargı sürecine müdahale yaklaşımını sürdürmüş ve yargı sürecine saygı kuralını ihlal etmiştir.

AİHM kararlarının icrasını denetlemekle görevli Bakanlar Komitesi’nin gündeminde farklı ülkelerle ilgili çok fazla sayıda uygulanmayan karar yer alırken, sürekli olarak Kavala kararının gündemde tutulmasını, kasıtlı, tutarsız ve iyi niyetten uzak bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. İç hukukta süren dava süreci görmezden gelinerek siyasi saiklerle ön yargılı bir şekilde alınan bu kararın Avrupa insan haklarının itibarını zedelediği ortadadır.

Avrupa Konseyi insan hakları sisteminin etkinliğinin ortaya konması için, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin seçici ve tarafgir yaklaşımını bir tarafa bırakması gerekmektedir. Temennimiz; AİHM’in, söz konusu kararı hakkaniyetle değerlendirmesi ve iç hukukta süren dava sürecini göz önünde bulundurarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereğince ilk derece mahkemesi gibi davranmadan, ilke ve içtihatları kapsamında bir karar almasıdır."

Yorumlar (0)