Dedesi Seyit Onbaşı’nın yazdığı destanın gölgesinde görev yapıyor
Üstçavuş olarak görevini sürdüren Seyit Çabuk, büyük dedesi Seyit Onbaşı’nın destan yazdığı topraklarda, Çanakkale ruhunun değerli koruyucularından biri olarak gecesini gündüzüne katıyor. “Muhtaç olduğu kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunun en somut örneğini er meydanında gösteren atamın kanını taşımaktan gurur duyuyorum.” ifadelerini kullanan Seyit Üstçavuş, Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü kapsamında büyük dedesinin anıtının gölgesinde dinleniyor.
Çanakkale Savaşı’nda sırtına yüklediği yüzlerce kiloluk mermiyi topun ağzına veren ve bu sayede düşman gemisini etkisiz hale getirerek deniz zaferinin kazanılmasında önemli bir isim olan Seyit Onbaşı’nın üçüncü kuşaktan torunu Seyit Üstçavuş, Çanakkale’de dedesinin destan yazdığı topraklarda görev yapmanın mutluluğunu yaşıyor.
Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş olarak Manisa’da görev yapan Seyit Çabuk, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi törenleri için al kanla sulanmış topraklarda görevlendirildi. Zaferin 107’nci yıl dönümü kapsamında Manisa’dan gelen Üstçavuş Çabuk, Rumeli Hamidiye Tabyası’nda dedesinin Ocean isimli zırhlıyı vurduğu mermiyi ateşleyen dedesinin heykelini gördüğünde gözyaşlarına hakim olamadığını dile getiriyor.
“Yedi düvele karşı göğüs göğse çarpıştılar”
Türk tarihindeki kahramanlıklarla ilgili açıklamalarda bulunan Üstçavuş Çabuk, şunları ifade ediyor: “Türkler çağ açıp çağ kapatan, tarih yazan bir millettir. Türk olarak nice kahramanlık destanlarıyla dolu tarihimiz bulunuyor. Kahramanlığımızı yalnız savaş alanlarında değil medeniyetimiz ve kültürümüzle de gösterme şansını çok defa elde ettik. Seyit Onbaşı, babamın dedesi olur. Kendisi, muhtaç olduğu kudretin damarlarındaki asil kanda bulunduğunun en somut örneğini er meydanında, sırtında yüzlerce kiloluk mermi taşıyıp Ocean zırhlısını batırarak göstermiştir. Hem icra ettiğim jandarma mesleği hem de taşıdığım kanın sorumluluk bilinciyle hareket ediyorum. Bu soy ismi, benim kalbimde bir nişandır. Atalarımızın yedi düvele karşı savaştığı bu topraklarda görev almak benim için oldukça özel.”
“Bu topraklarda bulunmanın gururunu yaşıyorum”
“Çanakkale’de çarpışan atalarımız anadan, yardan, evlattan vazgeçip de buraya geldiler. Çanakkale’nin geçilmeyeceğini herkese gösterdiler. Her siperde düşmana karşı mukaddes mücadele verdiler. Bu sebeple, atalarımın bulunduğu yerde görev yapmanın haklı gururunu yaşıyorum. Dedem Seyit Onbaşı’nın isminin de yer aldığı destanı kutlamanın onuru her zaman omuzlarımdadır. Kutsal saydığımız vatanımız, toprağımız uğruna can verenlerin kanıyla destan yazılan bu topraklarda bulunmanın manevi huzurunu hissediyorum. Topraklarımızın hangi bedeller ödenerek savunulduğunun bilincindeyim. Bu kapsamda şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ben, dedemin ve atalarımızın kahramanlık hikayeleriyle büyüdüm. Bu kültürün içinde yoğruldum. Atalarımızın mirası ve tarihten aldığım dersler, jandarma teşkilatına katılmamda büyük bir etken oldu.”
