Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi belgeyle Kılıçdaroğlu’na yüklendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde 27 Mayıs Darbesi’nin 62. yılı sebebiyle yapılan “Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor” etkinliğinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan sözlerine Türkiye’de gerçekleşen 15 Temmuz Darbesine de yer verdi. Erdoğan,"15 Temmuz'da çağrımızı yaptık. Bulunduğumuz bölgede 15 dakika daha kalmış olsaydık, belki şu anda bu açıklamayı yapmıyor olurdum. Telefonla yaptığımız duyuru sayesinde 10 binler Atatürk Havalimanı'na koşa koşa geldi. Bay Kemal ise oradaki FETÖ tarafından alıkonulan tankların arasından geçerek Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine koştu" dedi.

Erdoğan’dan, “Kılıçdaroğlu tatlı canının derdine düştü” tepkisi

Açıklamalarının devamında 15 Temmuz Darbesine de değinen Erdoğan,” Darbe gününden önce bir zat, ‘Öyle bir şey olsa tankın üzerine ilk ben giderim' diyordu. Darbe yaşandı, neredeydi? CHP’nin başındaki şahıs tankları görür görmez kuyruğunu kıstırıp kaçtı. Ancak biz her şeye rağmen ülkemizi bu alçaklara bırakmadık. Bu zat şu anda da hala aynı. Değiştiği yok. Şimdi yaptığı açıklamalar 15 Temmuz günündekilerle birebir tutuyor. 15 Temmuz günü halk canının peşindeyken Bay Kemal ise tatlı canını kurtarmanın derdindeydi. O gün ne tür pazarlıklar yaptığı da meydana çıkacaktır. Meydanda bir seçim planlaması bulunmazken 'Temmuz'da başbakan olacağım' laflarıyla ortalıkta gezenlerinde ne yapmaya çalıştıkları yakında ortaya dökülecektir” dedi.

Erdoğan, darbelerin Türkiye’de ki etkisine vurgu yaptı

Darbelerin Türkiye üzerinde derin etkiler bıraktığına dikkat çeken Erdoğan,”27 Mayıs Darbesi Türkiye’de ilk darbe zincirinin halkası olmuştur diyebiliriz. Güney Kore’de darbe konusunda bizimle beraber bu yarışa girdi. Fakat bizi sollayarak geçti. 1960 yılında yaşanan darbede ülkemizi IMF'ye tutuklu hale getirdi. 1980 senesinde yaşanan darbede ülkemizin savunma planlarında durmaya sebep oldu. IMF yetkililerinin elinde ekonomik bağımsızlığımızda gün geçtikçe zayıflamıştır. Seçkin olarak adlandırılan camia krizden faydalanırken, ev hanımından çiftçisine kadar milyonlarca vatandaş bir gecede fakir kalmıştır. Asıl zararlar halkın siyasete olan güveninde ve adalet sistemimizde görülmüştür. Yargımız yaşadığı bu itibar kaybını 15 Temmuz günü gösterdiği destansı tepki ile telafi edebilmiştir” şeklinde ifade etti.

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na belgeli cevap

Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun vakıf iddialarına karşı sert tepki göstererek, “Zamanında Eskişehir İdare ve Örf Kumandanlığı tarafından yayınlanmış olan belgeye bakalım. Yanlarında 17 uçak dolusu para ve altınla kaçırmak üzereyken yakalandılar'... Bu cümleyi bide şimdiye bakarak düşünelim. Bu sözlerin Bay Kemal'in dün akşam ağzından çıkan sözlerle bir farkı bulunuyor mu? İkisi de aynı sözler değil mi? ‘Cumhurbaşkanı da vakıflar üzerinden para kaçırmış’ diyor. Öncesinde Man Adası’na kaçırdı dediler, o cümle sonucu oradan 150 bin TL ceza. Sonrasında bir de 100 bin lira daha aldı. Ben de aldıklarımı Ensar Vakfı’na ve TÜRGEV’e bağışlarım dedim. En azından Bay Kemal'in birkaç kuruşu da vakıflara ulaşsın. Bu paraları nereden temin edeceği de önemli aslında. Devletin CHP'ye gönderdiği paralardan buralara aktarıyor” sözlerine yer verdi.

Erdoğan herkese bir ikazda bulunmak istediğine dikkat çekerek,” Batılı liderlerinin onlara söyledikleri cümlelerle iktidar hülyaları gören sefillere ve demokrasimize darbe yapmaya uğraşan sırtlanlara buradan sesleniyorum. Herkes Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu bilmeli. Türkiye egemenliğin halka ait olduğu büyük bir millettir. Türkiye dış siyasetiyle ve ekonomik vizyonuyla güçlü bir devlettir. 85 milyon vatandaşıyla bu çelikten irade asla zincirlenemez” diyerek sözlerine son verdi.

“Yassıada’da yaşananlar milli idarenin tepesinde duruyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzmece mahkemelerin Yassıada’yı utanca sürüklediğini vurgulayarak, “Polatkan, Zorlu ve Menderes’i rahmetle anıyorum. Halkımız Yassıada’da yaşanan zulme imza atanları asla affetmeyecektir. Yassıada halkımız tarafından uzun zamandır Yaslıada olarak isimlendirildi. Burada gerçekleşen hukuk cinayetleri vatandaşlarımızın zihninde derin izler bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ne ilk bıçağın saplandığı 27 Mayıs'tan bu zamana Yassıada’da yaşananlar milli iradenin tepesinden durmaktadır” ifadesine yer verdi.

“Menderes’in fotoğrafıyla sindirilmeye çalıştılar”

Menderes'in idam sehpasındaki fotoğrafının siyasetçilerin gözünü korkutmak için gündemden düşmediğini belirten Erdoğan,” Yassıada'da yaşanan o karanlık zamanlar uzun bir süre sivil siyasetin önünde durdu. İdam fotoğrafı bizim de önümüze getirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığım zamandan bu zamana kadar millet iradesine konuşlanmış çevrelerin tehditleri hiç eksik olmadı. O fotoğraf gösterilerek sindirilmek ve korkutulmak istendik. 'Sonu Menderes’le aynı olmasın' cümlesiyle alttan alttan tehdit eden siyasetçileri gördük. Kendilerine ait ne kadar hain, yılan varsa hepsini üzerimize gönderdiler. Hiçbirinin korkutmalarına riayet etmedik. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Şantajlara boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz” şeklinde ifade etti.

Yaslıada’dan Yassıada’ya uzanan yolculuk: Tarihin izleri siliniyor

Yassıada’nın her taşına sinmiş izleri de ortadan kaldırmaya uğraştıklarını belirten Erdoğan,” Burası Yaslıada olarak anılıyordu. Şimdi de Yassıada halini alarak Özgürlük ve Demokrasi Adası halini aldı. Bölgede orta öğretimden tutun üniversitelerimize kadar eğitimde destek sağlıyoruz. Özellikle hukuk okumak isteyen öğrencilerinin ilerleyen zamanlarda ki stajlarını çok farklı şekilde yapacağını düşünüyoruz. 60 sene süresinde boyunca yas tutmuş olan bu adayı halkımızın darbecilere karşı kazandığı zaferinin bir sembolü haline çevirdik. Yassıada’da bundan böyle Türkiye'yi adalette ileriye taşıyan programlar düzenlenecek. Bu ada neden bir Camp David halini almasın. Biz bu adaya bunu da yapacağız. Biz burada öncelikli olarak Türk cumhuriyetlerinin bir toplantısını gerçekleştirdik. Bunun üzerine daha da katacağız. Bu ada kazandığı yeni özelliklerle gençlerimiz adına bir nevi okul mahiyeti taşıyor” dedi.