Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, AB'ye Demirtaş ve Kavala tepkisi: AB'nin kararlarını tanımıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar'daki temaslarının tamamlanmasıyla birlikte Türkiye'ye geri döndü.

Gazetecilerin sorularını cevapladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ziyaretinden sonra gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı, hem dış hem de iç politikaya yönelik mesajlar verdi.

Erdoğan'a sorulan sorular ve alınan cevaplar şu şekilde...

Kabil Havalimanı’nın işletilmesi konusu: “Katar, Taliban’la görüşecek”

Katar ve Türkiye arasında Kabil Havalimanı'nın işletilmesi ile ilgili görüşmeler yapılacağı aktarılmıştı. Bu anlamda bir görüşme yapıldı mı?

“Evet görüşme yapıldı. Bununla ilgili Katar tarafı şu anda özel sektörden bir kişi belirledi. Türkiye tarafı olarak da aynı şekilde bir isim belirlendi. Bu şirketler görüşmek suretiyle, Taliban’la da gerekli görüşmeleri gerçekleştirerek, ilgili kişilerle birlikte bu işe müzaheret edecekler. Güvenlik konusu başta olmak üzere uygun koşullar sağlanması halinde Kabil’deki havalimanının işletilmesini ele alacaklar.”

“Düşük faiz stratejisiyle enflasyonu ve kuru aşağı çekeceğiz”

Erdoğan: “Bir defa biz, kesinlikle yüksek faize inanmıyoruz. Düşük faiz stratejisiyle enflasyonu ve kuru aşağı çekeceğiz ve düzenleyeceğiz. Yüksek faizin, fakiri daha fakir ve zengini daha zengin yapan bir tavır olduğunu düşünüyorum. Buna kesinlikle izin vermeyiz. Bu sebeple, bu işi bu düzlemde yapmaya devam edeceğiz. Bizim hedefimiz; düşük faiz sonucunda yatırımı teşvik ederek istihdamı artırmak; istihdamı artırarak ihracatı ve üretimi artırmak... Bunu sağladığımızda bu durum, büyümeyi getirecek. Kaldı ki bu, OECD içinde de zaten görülüyor. OECD’nin en fazla oranda büyüyen 2’nci ülkesiyiz. 2021 yılı Türkiye’nin büyüme tahminlerini yüzde 10 şeklinde gösteren uluslararası kurumlar mevcut. Şu anda biz de o oranı yakalayacağımızı söylüyoruz. Üçüncü çeyrekte hamdolsun yüzde 7,4’ü yakaladık. İnşallah sene sonunda da bunun daha fazlası olacak ve asla azı olmayacak. Bu anlamda kendimizden oldukça eminiz.”

“Kur ataklarını tersine çevireceğiz”

Kurda yaşanan ataklara ilişkin de değerlendirme yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devlet Denetleme Kurulu’na, bu anlamda gereken talimatı verdik. Bu işin, bu gelişmelerin arkasında kimin olduğu konusunda Devlet Denetleme Kurulu, araştırmalarını ve incelemelerini yapıyor, daha da yapacak. Kimler çıkacak buralardan, onları da görme imkanımız olacak. Tabii yine şunu çok net ve açık bir şekilde söyleyeyim; rezervler konusunda ciddi bir problemimiz söz konusu değil. Rezervlerimizi de inşallah yine tırmandırmayı sürdüreceğiz. İnşallah rezervlerimiz daha da artacak. Rezervlerde son miktar 124 milyar dolar civarında. Bu rezerv miktarı, şu anda herhangi bir korkuya gerek olmadığının alametidir. Bundan sonraki dönemde bu rezerv, daha da artacak. Bu sebeple bir rezerv sıkıntımız yok. Yatırımcı bulalım yeter ki. Merkez Bankamız şu anda pek çok ülkenin Merkez Bankalarıyla da dayanışma ve ilişki içerisinde. Onlarla da pek çok görüşmeler gerçekleştiriliyor. Tabii çok daha önemli güç kaynaklarını buradan elde edilecektir inşallah. Bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Bu kur ataklarını da ben tam tersine çevireceğimizi düşünüyorum. Her zaman dediğim gibi, bu da inşallah bizi teğet geçecektir. Herkes bunu böyle bilsin.”

Kılıçdaroğlu’na tepki: “Bu tarz bir olay, Türkiye siyaset tarihinde görülmedi”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, sürekli siyasette üslup ve seviye vurgusu yaparken, bu hareketini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Erdoğan: “Biz üretimle, ihracatla, istihdamla ve yatırımla birlikte ekonomimizi daha da güçlendireceğiz. Fakat tabii bunu bir türlü anlayamayan bir ana muhalefet mevcut. Meclis’teki konuşmasında kürsüde ana muhalefetin başındaki şahsın el kol hareketlerini gördünüz. Türkiye Cumhuriyeti siyasetinde, ana muhalefetin başında yer alan birinin yaptığı hareketlere bir bakın. Türkiye Cumhuriyeti siyaset tarihinde bu tarz bir şey yaşandı mı? Herhalde bundan sonra da hiç yaşanmaz. Bu, bir ibret vesikası. Özellikle CHP’ye gönül veren bütün kardeşlerime buradan sesleniyorum, böyle birine acaba nereye kadar sabredeceksiniz? Ülkede iktidarda bulunan partiye ve ona gönül verenlere böyle küfür eden bir ana muhalefetin başına, daha ne kadar sabredeceksiniz? Sanıyorum 2023’e kadar. Bir yandan “helalleşmek” diyeceksin, diğer yandan TBMM’de bu edepsiz el hareketini yapacaksın. Buna kim öğrettiyse bunları... Sen kasetle geldin zaten. Kasetle gelen biri olarak yerini şimdi böyle mi koruyacaksın? Bu büyük millet, bu tarz ahlaksızlara, “hadi yürü bu yolu” demez. Ona farklı türlü “yürü” der. O ne kadar yanlış yaparsa yapsın, biz ona aynı dille asla yanıt vermeyiz.”

“AB’nin, Demirtaş ve Kavala kararlarını tanımıyoruz”

AB’nin icra komitesi olarak bilinen Bakanlar Komitesi, Türkiye'ye Osman Kavala hakkında ihlal cezası verdiğini açıkladı. Ayrıca benzer bir kararı Selahattin Demirtaş ile ilgili de alabileceğini aktardı. Değerlendirmeniz ne olur?

Erdoğan: “Buna herhangi bir yorum yapmaya gerek olduğunu zannetmiyorum. Biz, AB’nin Demirtaş ve Kavala’yla, bununla veya şununla ilgili aldığı hiçbir kararı tanımıyoruz. Bu kadar basit. Bunları yok farz ediyoruz. Bunlar, bizim indimizde yok hükmündedir. Kaç defa açıkladık bunları. İster anlarlar ister anlamazlar. Yargımızın verdiği kararın üstünde biz, bir AB kararı tanımıyoruz. Ne yapmak istiyorlar yapsınlar.”

“Meydanlar, AK iktidar yürüyüşünü devam ettirsin diyor”

Demirtaş, cezaevinden “Muhalefet bir araya gelerek miting yapmalı” sözlerini kullandı. Bu çağrı sonrası İYİ Parti ve CHP de miting kararı aldı. Demirtaş’ın bu çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 

Erdoğan: “Meydanların dili, ‘AK iktidar, yürüyüşünü aynı şekilde devam ettirsin’ diyor. Bay Kemal, geçen gün oldukça rahatsız olmuş. Siirt’te fabrika, baraj, köprü ve diğer projelerin açılış törenini gerçekleştirdik. Siirt’te bulunan o meydan seneler önce beni cezaevine götürmüştü. Biz cezaevine oradan yürümüştük. Ancak baktım ki Siirt’te o gün, o meydan iki katı dolmuştu. Bu beyefendi de aynı gün Mersin’deydi. Fakat tabii Siirt, Mersin’den çok daha kalabalıktı. Oradan bir laf attı bize; ‘Bu rakamı herhalde TÜİK’ten aldı’ dedi. Bu adam çok zavallı. Emniyet neyle, TÜİK neyle uğraşır haberi yok. Emniyet’ten gelen rakamlarla Siirt’teki katılımın Mersin’den çok daha yüksek olduğunu gördük. Çalış senin de olur, kıskanma. Biz çalışıyoruz, bunun sonucunda da elhamdülillah Siirt’te, meydanlar tıklım tıklım bir şekilde doluyor. Ondan evvelkileri de takip etse; biz de Mersin’e gittik, Mersin’deki katılımı öğrenirdi. Fakat bu zavallı, takip edemiyor. Yine Adana’yı bir izle gör bakalım, nasıldı… Hiç endişemiz yok. Şu anda meydanların dili, çok olumlu gelişiyor. Bundan sonraki dönemde de böyle devam edecek. Yağmur, çamur demeden meydanlar bizimle bütünleşerek hemhal oluyor.