Bozdağ: "Terör örgütlerini bize tercih edenler kaybettiklerini görecekler"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBB (Türkiye Belediyeler Birliği) toplantısına katıldı. TBB Başkanı Fatma Şahin, TBB meclis üyeleri ve Ankara Belediye Başkanları’nın bulunduğu toplantıda konuşan Bozdağ’ın öne çıkan ifadeleri şu yöndeydi: “Başarılı olmak için hizmet, tek başına yeterli bir unsur değildir. Çünkü bildiğimiz nice örnekler var ki büyük projeleri hayata geçirmiş olanlar, şehrinin de ilçelerinin de sorunlarını çözenler yeri geliyor daha ikinci seçimde kazanamıyorlar. Büyük projeler, seçim kazanmaya yeterli olmuyor. Bir diğer yandan da başarıları taçlandıracak adımlar atılmasına ihtiyaç duyuluyor. Bir siyasetçi ve belediye başkanı için en büyük proje hiç şüphesiz kendisini seçen insanların gönüllerini kazanabilmektir. Biz AK Parti olarak hak aramanın, hukukun tecelli etmesinin önündeki engelleri kırdık. Mahkeme ve adalet sisteminde yaptığımız değişikliklerle ülkemizdeki adalet anlayışı farklı bir boyut kazandı.”



“Türkiye’de demokratikleşme adımları attık”

“Kınama ve uyarı cezaları, HSK ve YAŞ kararları, darbecilerin yargılanması gibi konularda tarihi adımlar atarak Türkiye’de demokratikleşmenin kapılarını açtık. Bu, ülkemiz için büyük bir ilerlemedir. Bizden önce, darbecilerin yargılanmasının önüne geçen maddeyi kaldırmak için kimse adım atmadı. Bu maddenin ismini bile kimse kolay kolay ağzına alamadı. Ama biz bu önemli adımı attık. Hukuk devleti olmanın gerektirdiği adımları attık. Bilgi edinme hakkını yasamıza yerleştirerek vatandaşların bilgi edinme taleplerini yerine getirdik. Kimde, nerede, ne için kullanıldığı belli olmayan kişisel verilerde düzenlemeye gittik. Kişisel verilerin korunması hakkında anayasaya madde koyduk. İdarenin işleyişi hakkındaki şikayetlerin aktarılması ve düzeltilmesi için Kamu Denetçiliği Kurumu’nu oluşturduk ki bu da ayrı bir denetleme yolunu açtı. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmanın önünü açarak yerel insan hakları mahkemesi elde ettik. Bu yapılanlar öyle sessiz kalması gereken devrimler değil. Ancak bir gün de biri çıkıp ‘Bireysel başvuru hakkını Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi getirdi.’ demedi. Kimse bir kez bile teşekkür etmedi.”

“Devletimiz tekse kanun da yargı da tektir”

“Biz tek millet, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak olan bir ülkeyiz. Eğer her unsurumuz tekse yargı da tek olmalıdır. Öncesinde ülkemizde askeri yüksek idare mahkemesi, askeri Yargıtay, askeri yargı, Danıştay, sivil yargı, sivil Yargıtay gibi farklı hukuk kanalları vardı. Neden böyleydi? Biz iki devlet miydik? Hayır, biz her zaman tek devlettik. Bu sebeple yargının da kanunun da tek olması gerektiğini düşünerek düzenlemeye gittik. ‘Askeri’ olarak ayrılan tüm yargı müesseselerini kaldırdık. Bu ülkemiz için oldukça büyük bir reformdu. Terörle Mücadele Kanunu 10. maddesine göre kurulan özel yetkili mahkemeleri, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerini, Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdık. Ülkemiz artık normalleşti.”



“Türkiye’nin tutumunda hiçbir sıkıntı yok”

NATO’ya dahil olmak isteyen Finlandiya ve İsveç’e karşı tavır takınan Türkiye ve Türk bürokrasisi hakkında da konuşan Bozdağ, şunları ifade etti: “Türkiye’nin bu iki ülkeye karşı son günlerdeki tutumu tartışmalar yarattı. Ancak Türkiye’nin ve Türk bürokrasisinin tutumunda herhangi bir sıkıntı da problem de bulunmuyor. Hatırlarsınız belki bir dönem Kıbrıs Savaşı yaşandı. Biz o dönemde de NATO üyesiydik ancak Yunanistan üye değildi. NATO da dahil olmak üzere tüm dünya ülkeleri bize ambargo uyguladı. Suriye’de yaşanan olaylar sebebiyle Türkiye topraklarına da bombalar düştü. Suriye’de belirli bir bölgenin yasaklı bölge ilan edilmesini istedik. NATO üyesiydik ve kimse bize destek vermedi. Tüm bunlara karşın AB ülkeleri de ABD de NATO ülkeleri de terör örgütlerine destek vermeye devam etti. Bu destekçilerin başında da İsveç ve Finlandiya geliyor.”

“Türkiye’nin istediği teröristleri vermediler”

“İsveç ve Finlandiya, teröristleri saklamaya devam ediyor. Türkiye’nin şimdiye kadar istediği PKK’lı ve FETÖ’cü teröristleri iki ülke de daha vermedi. Bir tanesini bile bize göndermediler. Ancak işleri düştüğünde Türkiye’ye gelmesini, en süslü sözleri söylemesini biliyorlar. İşlerini hallettikten sonra da akıllarına karşılık vermek gelmiyor. Hepsi ortadan kaybolup gidiyorlar. Ülkemizi asılsız ithamlarla değerlendirenler önce Türkiye’nin geldiği noktayı görsünler ondan sonra konuşsunlar. Terör örgütlerini bize tercih edenler, Türkiye’nin değil kendi yanlış tercihlerinin kendilerine kaybettirdiğini görecekler. Bu sebeple ülkemiz ve siyasetçilerimiz, Finlandiya ile İsveç’e karşı oldukça doğru bir tavır takınmıştır. Yanlış olan hiçbir şey yoktur.”