Bir dönemin günahında madalyonun arka yüzü

Eski ÖSYM başkanı Ali Demir 8 Nisan tarihinde FETÖ operasyonları kapsamında Bursa Kestel’de bir tekstil firmasındayken gözaltına alınmıştı. Demir’in yakalandığı operasyonda, haklarında yakalama kararı çıkarılan 34 şüphelinin 24'ü de gözaltına alınmıştı. Eski ÖSYM başkanı Ali Demir’in yakalandığı operasyonda, ÖSYM’de bilişim personeli olarak çalışan 6 kişinin de bulunduğu öğrenilmişti.

Gözaltına alınan 24 şüpheliden 9’u etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandı, 7’si ise savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Demir ilk ifadesi sonrası serbest bırakılmadı, gözaltı süresinin tekrar uzatılması talebiyle hâkim karşısına bir kez daha çıkarıldı. Hâkimin gözaltı kararını uzatması sonrası medyaya yansıyan fotoğraflarda, Ali Demir’in yorgun ve bitkin oluşu kamuoyunun dikkatinden kaçmadı. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan fotoğraf için ‘kul hakkı yiyenler için ibretlik fotoğraf’ yorumunu yaptı.

Adli kontrol şartıyla serbest

Gözaltı süresinin dolmasıyla tekrar hâkim karşısına çıkartılan Demir, ‘elektronik kelepçe takmak suretiyle konutu terk etmeme’ adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Avukatları aracılığıyla konutu terk etmeme kararına itiraz eden Demir’in, konutu terk etmeme yasağı da kaldırıldı.

Ali Demir’in özgürlüğüne kavuşması sonrasında ise tartışmalar bitmedi. Demir verdiği ifadede FETÖ ile herhangi bir bağlantısı olmadığını söyleyerek iddiaları reddetti. Daha önce FETÖ ile hiçbir zaman görüşmesi ya da bağlantısının bulunmadığını söyleyen Demir, 2010 yılında FETÖ üyelerinin KPSSS sınav sorularını önceden sızdırması üzerine göreve geldiğini hatırlattı. Demir, ÖSYM başkanlığı yaptığı süreçte hiçbir sınav sorusunun sızdırılmadığını söyledi.

“FETÖ ile mücadele ettim”

İfadesinde göreve geldiği ilk günden itibaren FETÖ’nün kuruma verdiği hasarları onarmaya çalıştığını söyleyen Demir, aynı dönemde FETÖ’ye yakın medya organlarında adına birçok karalama kampanyası düzenlendiğini ifade etti. Demir, göreve geldikten sonra sınavlarda daha önce uygulanmayan, sınav güvenliği için önemli olan onlarca uygulamayı faaliyete geçirdiğini aktardı.

Demir’in ifadesinde bahsettiği sınav güvenliği uygulamalarının ne olduğuna bakıldığında birçok uygulama görülüyor.

Demir döneminde ÖSYM’de neler değişti

Demir’in başkanlığı döneminde her adayın ismine özel farklı soru kitapçığı basıldı. Böylece her adaya özel cevap anahtarları oluşturulmuş oldu. Bu uygulamayla cevap anahtarı ticareti yaparak menfaat sağlayan kişiler engellenmeye çalışıldı.

Başka bir uygulamada ise ÖSYM sınavları için soru hazırlayan kişilerin dershaneler gibi başka kurumlarda çalışması yasaklandı. Kurum içerisinde bir bölge kırmızı alan ilan edilerek, soru hazırlayan kişiler dışında hiç kimse o alana alınmadı.

Kurumun 36 yıl önce sahip olduğu sızmalara açık olan yazılımın, güncel olan yeni bir yazılımla değiştirilmesi de Ali Demir’in başkanlığı dönemine denk geliyor.

Demir’in başkanlığında, sınav salonlarına görüntü ve ses kaydedebilen kameralar koyularak sınav sorumlularının kopya çekilmesine müsaade etmesinin önüne geçildi.

Yine kurumun geliştirilmesi için soru havuzu oluşturuldu ve bu soru havuzu kriptolanarak kimsenin ulaşamaması sağlandı.

Başka bir yenilik ise sınav sorularının basımı esnasında matbaaya giriş çıkışların yasaklanması oldu. Soruların tümünün basımı bitene kadar hiçbir çalışan dışarıya çıkartılmadı. Sınav evrakları merkezlere gönderilirken araçlar, araç takip sistemi ile takip edildi. Sınav merkezlerine ulaştırılan sınav evraklarını korumakla her şehirde 2 kişi görevlendirildi.

Kuruma karşı yapılabilecek siber saldırılara karşı alınan önlemler de yine Ali Demir’in başkanlığı döneminde alındı.

Tartışmalar sona ermedi

Ali Demir’in serbest bırakılması ve sonrasında konutu terk etmeme adli kontrol şartının da kaldırılması, kamuoyunda geniş yankı buldu. Bazı medya kuruluşları, Demir’in 2010 yılı KPSS soru kitapçıklarının neden imha edildiği sorusu karşısında, dönemin bazı siyasetçilerini işaret ettiğini fakat ifadesinden bu bölümün çıkartıldığını iddia ettiler. AK Partili bazı milletvekillerinin Demir’i gözaltındayken ziyaret ettiği de iddialar arasındaydı. Emniyet yetkilileri konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Demir’in gözaltı süresince yasal prosedürler doğrultusunda avukatları dışında kimseyle görüşmediğini söyleyerek iddiaları yalanladılar.

Tüm bu sürecin sonunda Ali Demir’in adli kontrol şartı da kaldırıldı. Ali Demir yaşadığı süreci anlatan bir yazıyı kamuoyuyla paylaştı. Sonuç olarak Ali Demir, bağımsız Türk mahkemelerinden herhangi bir suç işlediği için hüküm giymedi. 10 günlük gözaltı sürecinde sadece ifadesine başvuruldu. Medya tarafından masumiyet karinesi maalesef bir kez daha çiğnendi.