"Bir avukat daha" tutuklandı!..
Bir avukatın liderliğini yaptığı suç örgütü çökertildi. Avukatın bankacı eşinin iş adamlarının imzalarına ulaştığı, "sihirbaz" lakaplı hattatın imzaları taklit ettiği, "sahte senet suç duyurusu" aşamasında ise örgütün bilirkişisinin "gerçektir" raporu verdiği ortaya çıktı.
Ülke içindeki Türkiye düşmanlarının özellikle gazeteci ve avukat tutuklamalarında çığırtkanlık yapmaları, bu kişileri masum kılmıyor. Terör örgütleriyle aynı zihniyete sahip olan kişilerin örgüt üyelerini savunmak için avukat olması ancak bununla yetinmeyip örgüt faaliyetlerine aktif olarak katılmaları, avukatların da suç işleyebilecekleri gerçeğini ortaya koyuyor. "Savunma özgürlüğü" ve "düşünce özgürlüğü"nün arkasına saklanan terör örgütleri, Türkiye'ye karşı en çok bu iki alanı kullanmaya çalışıyor. Ancak hukuk mekanizmasının, tutuklama kararlarını kurallara uygun vermesi, terör örgütleri ve sevicilerinin eylemlerini çığırtkanlıktan öteye geçirmiyor.
Yolda karşılaştığı hasmını silahla vurarak öldüren gazetecinin tutuklanması sonrası "bir gazeteci daha tutuklandı" başlıkları atan basın kuruluşları için avukat ya da gazetecinin ne yaptığının bir önemi bulunmuyor.
Bu avukatı da savunun!
Yine bir avukat. Bu kez suç örgütü lideri. Aylardır iş adamlarının hukuki yollara başvurmalarına rağmen suçlu çıktıkları bir tuzağın baş aktörü.
Adana'da 16 zanlının tutuklandığı suç örgütü operasyonunun ortaya çıkan ayrıntıları şaşırttı.
Av. F.P'nin başında bulunduğu suç örgütünün, çalışma biçimiyle, her kademede adaleti yanıltmayı başarabildikleri görüldü.
Nasıl çalışıyorlar?
Avukat F.P'nin bankacı olan eşi, iş adamlarının imza örneklerini ele geçiriyor. Ele geçirilen imza örnekleri İstanbul'da bulunan "sihirbaz" lakaplı hattat F.T.G'ye gönderiliyor. Hattat F.T.G. ise imzalara 6 ay kadar çalışıp bire bir taklit ediyor ve sahte senetlere iş adamlarının imzalarını atıyor.
Sahte senetler çete tarafından iş adamlarından tahsil edilmek isteniyor. Şimdiye kadar 256 milyon lira tahsil eden çeteye bazı iş adamları direniyor ve suç duyurusunda bulunuyor.
Suç duyurusu aşamasında örgüt yine devreye giriyor. Tarafsız olduğu zannedilen bilirkişi, incelediği imzaların "gerçek" olduğu raporunu hazırlıyor. Oysa ki 1. sınıf emekli emniyet müdürü olduğu için itimat edilen bilirkişi de çetenin bir üyesi. Ardından yargı makamları, çete üyesi olduğunu bilmediği kriminoloji uzmanı bilirkişinin raporunu dikkate alıyor ve iş adamlarının bu senetleri ödemesi gerektiğine hükmediyor.
Yasal yollara başvuran iş adamları, çetenin bilirkişi safhasında da aktif rol alması sebebiyle çaresiz kalıyor ve sahte senedi ödemek zorunda kalıyor.
26 kişiden 16'sı tutuklandı
Liderliğini avukat F.P'nin yaptığı çeteyi, 14 Şubat ve 25 Eylül'de Adana merkezli olmak üzere, Ankara, İstanbul, Antalya, Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta düzenlediği operasyonlarla çökerten Adana polisi, 26 zanlıyı gözaltına aldı.
Gözaltına alınan zanlılardan 16'sı tutuklandı, 10'u ise adli kontrol kaydıyla salıverildi.
