Bakan Özer, 15 bin öğretmen ataması hakkında ilk kez konuştu 

Okullarda yüz yüze eğitimin devam edeceğini sık sık tekrarlayan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bugün bir televizyon programına konuk oldu. Burada açıklamalar yapan Özer, gündem hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

GÜNDEM 13.09.2021, 15:55
Bakan Özer, 15 bin öğretmen ataması hakkında ilk kez konuştu 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bugün katıldığı bir televizyon programında son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunurken okulların kapatılmasının gündemde olmadığını kesin olarak yineledi. Mahmut Özer, okullarda Covid-19 koşulları altında yüz yüze eğitim öğretim için alınan önlemlerden bahsederken bir haftalık yüz yüze eğitimden sonra 850 derslikten yalnızca 198’inde eğitime ara verildiğini duyurdu: “Türkiye’de 57 bin 108 adet devlet okulu ve toplamda 71 bin 320 okul bulunuyor. Vakalar sebebiyle tamamen eğitimine ara verilen hiçbir okulumuz bulunmuyor.” 

Ekim ayında okulların kapanacağı iddialarına tepki gösterdi 

Basın mensubunun, velilerin cep telefonları üzerinden ekim ayında okulların kapanacağı yönünde iddiaları birbirlerine yolladıklarını belirtmesi üzerine Özer, şunları aktardı: “Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. 71 bin 320 okulumuzda 850 bin adet dersliğimiz bulunuyor. Bunlarda da uyulacak kuralları kesinlikle belirledik. Sürecin devam ettirilmesi de okul bazlı değil vaka bazlı. Hiçbir okulumuz kapalı değil. Okulların açılmasından bu yana 198 tane sınıfta vaka veya temaslı kişi olduğu tespit edildi. Bu sınıflarda eğitime ara verildi. Vakaların yaygınlaşması durumunda da etkilenen sınıflarla ilgili karar alacağız. Okul, ilçe ve il çapında kararlar almayacağız. Başlangıçtaki düşüncemizi devam ettiriyoruz. Okullar açık kalacak. Şu anki bilimsel veriler ışığında aldığımız bazı kararlar var. 1 ay sonra da bilimsel verileri alacağız. Bunlarla birlikte yeni tedbirlerimizde güncellemeler yapacağız. Fakat yine de okulların açık kalması için her türlü önlemi alacağız.” 



“Öğretmenlerimiz bu süreci oldukça başarılı yönetiyor” 

Özer: “Yüz yüze eğitimde herkesin sorumluluk alması ve tedbirlere dikkat etmesi gerekiyor. Okulların açık kalması, yalnızca bir eğitim meselesi değildir. Bu artık bir milli güvenlik meselesidir. Onun için de okullarımızı elimizden geldiğince, olağanüstü durumlar olmadığı müddetçe en son kapanan kurumlar haline getirmemiz gerekiyor. Bunun için de tüm vatandaşlarımızın fedakarlık yapması gerekiyor. Öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız bu konuda üstüne düşeni yapıyor. Dün itibarıyla en az bir doz aşı olmuş öğretmen ve eğitim çalışanlarının oranı yüzde 91’e yükseldi. Türkiye ortalaması ise şu anda yüzde 83. En az iki doz aşı olmuş öğretmen ve eğitim çalışanlarının oranı ise dün itibarıyla yüzde 78’i buldu. Eğitim camiamız yalnızca sağlıkları açısından değil topluma örnek olmaları açısından da oldukça başarılı bir şekilde süreci yönetiyor. Buradan tüm eğitimcilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” 

“Öğrencilerimiz için aşı zorunluluğu da PCR zorunluluğu da yok” 

Özer: “Belirli okullarda, örneklem üzerinden ve velinin rızası alınarak öğrencilere PCR testi yapılması yönünde Sağlık Bakanlığı ile görüşüyoruz. Fakat öğrencilerimiz için ne aşı ne de PCR zorunluluğu var. Velinin rızası olmadan çocuğa asla PCR testi yapılmayacak.” 



Öğrencilere tablet dağıtımı 

Özer: “2 milyona yakın tablet dağıttık. Toplu dağıtımlardan ziyade bazı dönemlerde de tablet ve bilgisayar ihtiyaçlarını karşıladık. Örneğin pozitif vaka sebebiyle yüz yüze eğitime ara verilen 198 sınıfımızda tablet ve bilgisayar ihtiyacı olan çocuklarımızı hemen tespit ettik ve bu ihtiyaçları karşıladık. Eğer çocuklarımız yüz yüze eğitimin dışına çıkarsa, ihtiyacı olan tableti veya bilgisayarı karşılayacağız.” 

15 bin öğretmen ataması 

Özer: “15 bin yeni atama, ek atama değildir. Eğitim sistemimizin içine 15 bin yeni öğretmen almak için Cumhurbaşkanımızın sisteme yaptığı bir katkıdır. Milli Eğitim Bakanlığı olarak KPSS’ye girenlerin bir kısmının lehinde, diğer kısmın da aleyhinde ayrımcılık yapma durumumuz yok. Biz, adil olmak durumundayız. Süresi geçmeyen tüm adaylarımıza, yani 2020 ve 2021 senelerinde KPSS’ye giren tüm adaylara başvuru hakkı tanıdık. Dolayısıyla atama bekleyen ve başvuru yapacakken de yapamayacak durumuna düşürdüğümüz hiçbir öğretmen kitlemiz yok. İki sınava da girdiyse, hangi puanı yüksekse onun geçerli olmasını sağladık. Tepkileri anlayışla karşılasam da tarafımızdan yapılan bir yanlışlık yok. Kapıyı, tüm öğretmenlerimize eşit şekilde açtık.” 

Yorumlar (0)