Bakan Akar: Ateşkesin bir an önce sağlanması lazım

NATO Savunma Bakanları Olağanüstü Toplantısı’na katılan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, toplantının ardından gazetecilerle bir araya geldi.

“Hem Ukrayna hem de Rusya ile iyi ilişkilerimiz var”

Türkiye'nin, Ukrayna'da yaşanan olaylara ilişkin faaliyetlerini oldukça tutarlı ve prensiplere bağlı sürdürdüğünü ifade eden Bakan Hulusi Akar, Türkiye'nin hem Ukrayna hem de Rusya ile iyi ilişkileri olduğunu anımsattı.

Bakan Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya lideri Putin ve Ukrayna lideri Zelensky ile görüşerek, problemin herhangi bir çatışmaya yol açmadan çözülmesi için ciddi çaba sarf ettiğini kaydetti.

“Yapılması gerekenleri iyi düşünmek gerek”

Bölgenin güvenliği ile ilgili Ukrayna'da yaşananların köklü değişikliğe sebep olduğunu belirten Bakan Akar, "NATO olarak savunmanın ve caydırıcılığın muhafazası, elimizdeki kabiliyet ve imkanın sürdürülebilmesi için kısa, orta ve uzun vadede yapmamız gerekenleri iyi düşünmemiz gerekiyor. Bunların yanıtı hem genel hem de ikili görüşmelerde tüm ülkeler ve NATO tarafından aranıyor." sözlerini kullandı.

“Mariupol’deki tahliye görüşmeleri devam ediyor”

Bakan Akar, Ukrayna'nın Mariupol şehrinde camiye sığınan Türk vatandaşlarının tahliyesine ilişkin çalışmalara yönelik soruya, "Orada arazide, alanda, yollarda münferit çatışmalar mevcut. Bu sebeple araçlarla tahliye esnasında bir münferit saldırı olasılığı sebebiyle 'Bunun için bekleyelim' sözlerini kullanıyorlar. Tahliye konusunda taraflarla temaslarımız devam ediyor. Bu anlamda, Dışişleri Bakanımız da temaslarını gerçekleştiriyor. O da bir an önce işin hızlanması adına elinden gelen çabayı gösteriyor. Bu, Cumhurbaşkanımızın gündeminden zaten hiçbir zaman düşmedi." cevabını verdi.

“Durum kötüye gidiyor, acil ateşkes şart”

Türkiye'nin, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını, egemenliğini desteklediğini belirten Akar, acilen ateşkes kararı verilmesi gerektiğini söyledi. Bunu, en üst düzeyde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendisinin de Ukraynalı ve Rus muhatapları ile görüşmelerinde devamlı olarak dile getirdiğini belirten Hulusi Akar, "İnsani durum her geçen gün kötüleşiyor, bunun engellenmesi gerek. Bu yüzden ateşkes şart diyoruz. Bunu dile getiriyoruz, telkin ediyoruz, teklif ediyoruz." açıklamasını yaptı.

Ukrayna'da sivil halkın problemlerine çare bulunması gerektiğine vurgu yapan Akar, "Orada kadınlar, yaşlılar, çoluk çocuk, masum siviller var. Bu anlamda elimizden gelen ne varsa yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.” dedi.

“Montrö statüsünün bozulmasının hiç kimseye faydası yok”

Bölgede istikrar ve barışın yeniden tesisi için en önemli çalışmalardan birinin Montrö Sözleşmesi'ne uyum olduğuna vurgu yapan Akar, şunları aktardı:

"Bu anlamda bütün taraflarla konuşmak, görüşmek amacıyla şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de gayet açık, şeffaf, samimi ve ciddi şekilde Montrö Sözleşmesi'nin uygulanmasını talep ediyoruz. Bu kapsamda istikrarın, barışın, huzurun devamına çaba harcıyoruz. Bu anlamda şu ana kadar bütün taraflar bu duruma uydular. Her zaman anlatıyoruz, Montrö tüm taraflar için faydalı. Montrö statüsünün bozulmasının hiç kimseye faydası yok. İlgili taraflarca bu anlaşmanın takibinin, uyum sağlanmasının istikrara, barışa giden yolda kritik bir adım olduğunu, ciddi destek sağlayacağını yeniden dile getiriyoruz.”

“Yaptırımlara katılmıyoruz gibi bir durum yok”

Rusya'ya yeterli miktarda yaptırım uygulamadığı iddiasıyla Türkiye'ye yönelik eleştirilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Akar, "Yaptırımlara katılmıyoruz gibi bir durum yok. Birleşmiş Milletler’in açıkladığı yaptırımlar ne ise Türkiye Cumhuriyeti, bunlarla ilgili üzerine düşeni yapıyor." sözlerini kullandı.

“Barış bir an önce gelmeli”

Yaptırımların hedefinin, arzu edilen sonuçların dikkatli planlanmasının önemli olduğunu söyleyen Bakan Akar, şunları aktardı:

"Yaşananları büyütmek değil, sınırlamak lazım. Bir an önce ateşkesin sağlanması gerekiyor. Ateşkesin sağlanması ile beraber diplomatik ve siyasi görüşmelerin başlamasıyla bir an önce barışın, istikrarın gelmesi gerek. Bu arada tabii şimdi bazı kesimler tarafından doğrudan, aşırı sert birtakım uygulamalardan söz ediliyor. Böyle bir şey yaşansaydı Antalya Diplomasi Forumu düzenlenir miydi? Antalya Diplomasi Forumu olmasaydı, bu yumuşama olabilir miydi? Burada kayıp-kazanç dengesini iyi ele almak lazım. Bu anlamda bizim 'Herhangi bir biçimde uygulamıyoruz’ gibi bir tavrımız yok ancak temenni ile ihtiyatla ilerlemenin hem Rusya hem de Ukrayna bölge için uygun olacağını belirtiyor ve bunu telkin ediyoruz. Bu anlamdaki çalışmalarla çözüme ciddi katkılarda bulunacağımızı değerlendiriyoruz. Çalışmalarımız da taraflı, tarafsız tüm ülkeler tarafından takdirle karşılanıyor."