Bahçeli'den ABD açıklaması: İlişkilerimiz çok derin yara aldı!

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

GÜNDEM 27.04.2021, 13:11 27.04.2021, 23:12
Bahçeli'den ABD açıklaması: İlişkilerimiz çok derin yara aldı!

Konuşmasının büyük bir bölümünü ABD Başkanı Biden’ın sözde soykırım ifadelerine ayıran Bahçeli, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Biden ise Ermeni lobilerinin oyuncağı olmuştur” diyerek Türkiye-ABD ilişkilerinin tarihi bir kavşaktan geçtiğine dikkat çekti.

“ABD tarih sahnesinde yokken biz vardık”

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

ABD henüz tarih sahnesinde yokken biz vardık. Günü geldiğinde onlar yine olmayacaklar. Ama biz ebede kadar var olacağız. Her kıtada Türk’ün sözü geçerken kıyıda köşede kendilerine yer arayanlar bugün kalkmış bize medeniyet dersi veriyorlar. Türkiye karşıtı ne kadar çıkarcı varsa toplanmışlar işbirliği yapıyorlar. Biz teslim olmayız, taviz vermeyiz, asla yılgınlık göstermeyiz.

Biden’ın sözde soykırım açıklaması

Ne gariptir ki karanlık geçmişlerinden hiçbir utanç duymayan ülkelerin, tarihin hiçbir döneminde meydana gelmemiş soysuz ve alçakça propagandalarına maruz kalıyoruz. Tarihimizi asla sorgulatmayız. Ölümü dahi göze alır Milli şerefimizi kimseye tartışmaya açtırmayız. ABD Başkanı, Ermeni lobilerinin gözüne girmek için sözde soykırımı tanıyacağını açıklamıştı. Sonunda o da nihayet lobilerin oyuncağı olduğunu söylediği yalanla ispat etmiş oldu. Biden’ın açıklamaları tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Bizim ABD halkı ile sorunumuz yok. Sözde soykırım açıklamasının Türk Milleti nezdinde hiçbir hükmü yoktur. ABD önce kendi zalimliklerini hatırlamalıdır. Biden, iftira kampanyasına askerlik öncülük etmekle yetinmemiş bir de İstanbul için Konstantinopolis ifadesi kullanmıştır. Osmanlı Devleti’nde böyle bir şehir yoktur. Ne derlerse desinler bizim yalnızca İstanbul’umuz vardır ve o da dünyanın en büyük Türk kentidir.

"24 Nisan sıradan bir gündür”

ABD Başkanı, müttefiklik hukukumuza onarımı yüzyıllar sürecek ağır hasarlar vermiştir. Stratejik ortaklığın artık bir masaldan ibaret olduğunu göstermiştir. Bundan böyle 24 Nisan günleri ABD başkanlarının ne diyecekleri de merak konusu olmaktan çıkmıştır. Öteden beri Türkiye’ye baskı aracına dönüştürülen bu tarih bizim için sıradan bir gündür. 

Ortak bir tarih komisyonu kurulsun diye söylediğimizde kimlerin bu tekliften kaçtığı bellidir. Sevk ve İskân Kanunu'nu çıkaranları kutluyorum. Bu kanunun temelinde milli güvenliğin esas çabası vardır. Ermenilerin bir kısmının bizi sırtımızdan vurduğu herkesçe bilinen bir durumdur. Bu sebepten ötürü de o kanunla beraber güvenliğimizi tehdit eden işbirlikçi Ermeniler tehcire tabi tutulmuştur. Ancak göç yollarında her türlü ihtiyaçları ise yine devlet eliyle karşılanmıştır. Buralara aç kalmasınlar diye yiyecek ve içecek bırakılmıştır. Bu tehcir sırasında ölümler olmuştur ancak bunların hiçbiri devlet eliyle öldürülmemiştir. Yani burada bir soykırım olmadığı hatta devletin aç kalınmasına diye yardım ettiği gerçeği gayet açık ve anlaşılır derecede nettir. Ama tüm bunlara rağmen tarihi gerçeklikler tahrip edilmektedir.

2. Dünya Savaşı sırasında ABD'nin, Japon askerleriyle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Japon kökenli vatandaşlarını sürgüne gönderdiği henüz unutulmamıştır. 1915 yılındaki tehcir kararına, kardeş olarak görülen topluluğun düşmanımızla işbirliği yapması neticesinde ihtiyaç duyulmuştur. Ermeni çeteleri 1914-1916 yılları arasında 124 bin Müslüman Türk'ü vahşice katletmişlerdir. ASALA'nın şehit ettiği vatandaşlarımız ve diplomatlarımızın hesabını kimler verecektir? ABD Başkanı'nın 'soykırım' açıklamaları tamamen siyasidir. Biden, İnsan Hakları Beyannamesi'nin 11. Maddesi'ne göre açık bir şekilde nefret suçu işlemiştir.

"Terörle görülecek hesabımız var”

Teröristlerle henüz bitmemiş görülecek hesabımız var. Terörle mücadele çok karmaşık ve çok boyutlu bir süreçtir. Türkiye şuanda bunların mücadelesini veriyor. Teröristlerle olduğu kadar onları kukla olarak kullanan devletlerle de her noktada mücadele devam etmektedir. İkiyüzlü ülkelerin tavırları artık bizim sabrımızı taşırmıştır.  PKK/YPG terör örgütleri onların cinayet ve ihanet kumpasıdır.

Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım Harekâtı

Dün söyledik bugün yine söylüyoruz, Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur. Yurt içi ve yurt dışındaki terör örgütlerine darbe üstüne darbe indirilmektedir. Irak'ın kuzeyindeki terör hedefleri karadan ve havadan ateş altına alınmıştır. Kandil'deki hedeflere savaş uçaklarımız tarafından hava akını yapılmıştır. Bölgeye intikal ettirilen komandolarımız barınak ve sığınakları ile beraber teröristleri imha etmiştir. Ara, bul, yok et parolasıyla Allah'ın izniyle hainlerin kanlı defterleri dürülecektir. Bu hainlerin sonu gelene kadar bu mücadeleden dönüş olmayacaktır. Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz ile övünç duyuyorum. Operasyonda görev alan askerlerimizi alınlarından öpüyorum. Hepsinin yanındayız, hepsine muvaffakiyetleri için dua ediyorum. Operasyon sırasında şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tedavi gören askerlerimize ise şifalar diliyorum. Karşımıza kim çıkarsa çıksın eğer biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun.

"Sayın Tatar hak savunucusu cesur bir yürektir"

BM gözetiminde ve garantör devletlerin katılımıyla Cenevre'de 27-29 Nisan'da yapılacak olan gayri resmi Kıbrıs konferansı her yönüyle milli bir konudur. Kıbrıs’ta egemen iki devletli bir çözümden başka hiçbir yol kalmamıştır. KKTC'nin önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Cenevre'yi baltalama maksadıyla devreye girmesi, uyumakta olan komünist hücrelerin yeniden faaliyete geçtiğinin işaretidir. Bu ahmağın EOKA'cı bir ağızla Sayın Tatar'a için 'Cenevre'de Türkiye'nin papağanı olacak' açıklaması tam bir hezeyanıdır. Sayın Tatar, hak savunan cesur yürektir.

“Hükümete desteğimiz tamdır "

Bizim için artık ABD ile sürdürülen ilişkiler tarihi bir kavşak noktasındadır. S-400'leri aktif hale getirip, F-35 projesine ödediğimiz paraları geri iade almak bundan sonra yapacak ilk işimiz olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak hükümetimizin alacağı her kararı sonucu ne olursa olsun destekleyeceğimizi ifade etmek istiyorum

"HDP’nin kimliği de kökü de Ermeni’dir"

Önemli olan sizin ne olduğunuz, kim olduğunuz değil, bizim sizi nasıl gördüğümüzdür. Size bakınca hiçlik ve boşluk görüyoruz. Siz bize baktığınızda ise Enver Paşa'yı, Talat Paşa'yı ve Mustafa Kemal Paşa'yı görüyorsunuz. Buna adım gibi eminim. HDP MYK, sözde Ermeni soykırımın yaşandığını, şerefsizce iddia etmiş öne sürmüştür. Kürt kökenli kardeşlerime diyorum ki artık gözünü açın. Bu HDP'nin kimliği de, kökü de Ermeni'dir. Hala demokrasi deyip HDP'ye destek çıkacak olan var mı? Bu ASALA temsilcisi, şer yuvası hala faaliyetlerine pişkin pişkin devam mı edecek? HDP'nin kapısına artık hukukun mührü vurulmalıdır. Parti görünümlü bu kanlı şebeke artık kapatılmalıdır, bunlardan olan hiç kimse siyasete dâhil edilmemelidir. Erivan’ın kapısı bunlara açıktır, nasılsa Paşinyan’da istifa etmiştir. Benim tavsiyem odur ki buyursunlar iyi bildikleri o dağ yollarından aşıp Ermenistan'a iltica etsinler.

“Kılıçdaroğlu henüz çıtını bile çıkaramadı”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp da HDP'ye daha tek bir laf bile diyemedi. Aynı durum İP Başkanı da var. Kılıçdaroğlu'na soruyorum, seni, sindiren, korkutan nedir ki soykırım suçlamasına böylesine uzun sessizliğe gömülüyorsun? Sen hiç mi utanmıyorsun? Söyle bakalım kendini kime ve nasıl pazarladın? HDP ile ittifaka kalkışanlar bizim nazarımızda tarihin yanlışı içindedir.

Yorumlar (0)