AYM'den Sırrı Süreyya Önder açıklaması!

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, "Terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan mahkum edilen eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile ilgili gerekçeli kararını açıkladı.

GÜNDEM 03.10.2019, 22:12 04.10.2019, 14:52
AYM'den Sırrı Süreyya Önder açıklaması!

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun oy birliğiyle aldığı kararın gerekçesi, internet sitesinden açıklandı.

Gerekçede, başvurucunun, terör örgütü PKK'nın neden olduğu ve uzun süredir devam eden terör olaylarının sona erdirilmesi amacıyla başlatılan ve "demokratik açılım" olarak adlandırılan süreçte aktif rol üstlendiği, süreçte yer alan HDP heyetinin sözcülüğünü yaptığı anımsatıldı.

Bu süreçte başvurucu ve diğer bazı kişilerin, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile de görüştüğü kaydedildi. Ayrıca İmralı Adası'nda yapılan bir görüşmeden sonra 17 Mart 2013'te İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde açık hava toplantısı şeklinde düzenlenen bir nevruz etkinliğinde de başvurucunun konuşma yaptığı anlatıldı.

Başvuruya konu konuşmanın yapıldığı toplantıdan dört gün sonra 21 Mart 2013'te Öcalan'ın mektubunun Diyarbakır’da düzenlenen nevruz etkinliklerinde okunduğu hatırlatılan gerekçede, PKK'nın silah bırakması ve şiddetin sona erdirilmesi amacıyla yürütülen çözüm süreci devam ederken, terör örgütünün 2015 Haziran ayından itibaren şiddeti tırmandırarak çözüm sürecinin devam ettirilmesi çabalarını sonuçsuz bıraktığı belirtildi.

Gerekçede, özetle şu ifadeler kullanıldı:

"Hangi dil ve üslup kullanılırsa kullanılsın başvuruya konu konuşmada nihai olarak o tarihlerde çözüm sürecinin başarılı bir şekilde yürütülmesi ve sona erdirilmesi talebinin baskın olduğu değerlendirilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun konuşmasının bir terör örgütünün siyasi veya sosyal etkinliğini artırmak, sesinin kitlelere duyurulmasını sağlamak, örgütün başa çıkılması imkansız bir güç olduğu ve amacına ulaşabileceği kanaatini toplum üzerinde oluşturmak, halkın örgüte sempatisini artırmak ve giderek aktif desteğini sağlamak amacıyla yapıldığı kabul edilmemiştir. Başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Yorumlar (0)