"Avrupa'daki ırkçı dilin İdlib'dekiler için kullanılması üzücü"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İdlib'den göç edeceklerin terörist olduğu yönündeki açıklamasına ilişkin, "Avrupa'daki ırkçı dilin aynen kopyalanarak İdlib'deki insanlar için kullanılması üzüntü verici." ifadesini kullandı. 

GÜNDEM 18.01.2020, 16:39 18.01.2020, 17:11
"Avrupa'daki ırkçı dilin İdlib'dekiler için kullanılması üzücü"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Suriye'nin İdlib kentinden göç edeceklerin terörist olduğu" yönündeki açıklamasına tepki gösterdi.

Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Avrupa’daki aşırı sağcıların Türkiye düşmanı, İslam düşmanı, göçmen düşmanı ve ırkçı dilinin aynen kopyalanarak İdlip’teki insanlar için kullanılması çok üzüntü verici." ifadelerine yer verdi. 

"Olumsuz bir dönüm noktası olarak siyasi tarihimize geçecek"

A Haber'e konuşan Çelik, "Bu son derece üzücü bir açıklama. Türk siyasi açısından da bir dönüm noktası. Biz daha önce göçmenlerin aşırı sağcılar, ırkçılar tarafından istismar edilmesi karşısında Türkiye'de hiçbir siyasi partinin göçmen meselesini bir istismar konusu yapmamasını bir gurur vesilesi olarak anlatıyorduk. 'Türkiye'de farklı görüşlere sahip partiler var. Ancak hiçbir siyasi parti ırkçı bir yaklaşımla Avrupa'daki Neo-Naziler gibi ya da aşırı sağcılar gibi göçmen meselesini bir siyasi istismar konusu yapmıyor' diyorduk. Maalesef Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımı, göçmen meselesinin ırkçı yaklaşıma dönük olarak ele alınması şeklinde bir ilk olarak, olumsuz bir dönüm noktası olarak siyasi tarihimize geçecek." dedi.

"Esed rejimi, eylemlerini meşru kılmak için oradaki insanların terörist olduğunu söylüyor"

Çelik, sözlerine şöyle devam etti: 

"İdlib'den gelen insanların tek tek kim olduklarını kategorik olarak nasıl bilebiliyor ki Kılıçdaroğlu bunlara terörist diyor. Bu son derece vahim bir durum. Yani orada bir sürü çoluk çocuk, masum insan, oranın yerleşik halkı, oradaki Esed rejiminin bombalamaları, saldırıları neticesinde bir göç hareketi içerisine giriyor. Bunların tek tek sicili, tek tek kim oldukları Sayın Kılıçdaroğlu'nun elinde mi ki bunları terörist olarak yaftalamaya, etiketlemeye çalışıyor. Tabi böyle bir şey imkansız. O zaman şöyle bir şey sormak lazım: Kılıçdaroğlu bu sonuca nasıl varıyor? Bu sonuca nasıl vardığını anlamak için de oradan göç eden insanlara, terörist diyenlerin kimler olduğuna bakmak gerekiyor. Bunun öncelikle Esed rejimi olduğunu söylemek gerekir. Esed rejimi, bu bombalamaları yaparken, bu taciz saldırılarını yaparken argüman olarak şunu kullanıyor: 'Buradakiler teröristler' Halbuki oradakilerin kim olduğu tüm dünyada tarafından biliniyor. Zaten dünyada İdlib'deki ateşkesin korunması, İdlib'deki ateşkes statükosunun da korunması bu bakımdan önem taşıyor. Oradan yeni bir göç dalgası gelmemesi için gayret ediyor. Dünyada Suriye meselesine farklı bakışı olanların ortak noktalarından biri bu. Sadece Esed rejimi kendi yaptığı eylemleri meşru kılmak için oradaki insanların terörist olduğunu söylüyor." 

"Sivil halkı topyekûn olarak terörist olarak ifade etmesi utanç verici bir yaklaşım"

Bu argümanın aynı şekilde Kılıçdaroğlu tarafından kullanıldığını belirten Çelik, "Esed hem mezhepçi yaklaşıma sahip, hem devlet terörü temelinde buradaki sivil halkı katletme şeklinde bir yaklaşıma sahip. Bütün bunlar üst üste geldiğinde Esed'in onlara terörist demesinin arka planında neler var bunu net görebiliyoruz. Ancak Türkiye'de bir siyasi partinin genel başkanının oradaki sivil halkı topyekûn olarak terörist olarak ifade etmesi utanç verici bir yaklaşımdır ve siyasi hayatımız bakımından olumsuz bir dönüm noktasıdır." diye konuştu. 

Yorumlar (0)