Akşener'den Erdoğan'a ilginç benzetme: "Tazmanya Canavarı"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “tazmanya canavarı” benzetmesi yaptı ve “Kaybedeceğini fark eden Sayın Erdoğan'ın çırpınışlarını görüyoruz, Tazmanya Canavarı gibi davranmasını gülerek seyrediyoruz. Hududu kim görecekmiş, haddi kim bilecekmiş, milletin tokadını kim yiyecekmiş, çok az kaldı, göreceğiz. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği başvurusu ile ilgili de konuşan Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yaparak, "Hedefin para pazarlığıysa orada dur demek boynumuzun borcudur. Şehitlerimizin kanını Avrupa ile para pazarlığı yapmak için peşkeş çekmene müsaade etmeyiz" sözlerini kullandı. 

GÜNDEM 25.05.2022, 11:57 25.05.2022, 16:33
Akşener'den Erdoğan'a ilginç benzetme: "Tazmanya Canavarı"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. 

Abdülhamid tartışmaları: “İstibdat tarihsel bir hakikattir”

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bu haftaya ne yazık ki acı bir haber ile başladık. Pençe-Kilit harekatında 5 evladımızı ne yazık ki şehit verdik. Allah'tan şehitlerimize rahmet diliyor, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza da acil şifa diliyorum.

Geçtiğimiz hafta sonundan itibaren Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını, Abdülhamid Han üzerinden bir tartışma almış gidiyor. Tarihe atıfta bulunup siyaset dersi vermek ve tarihimizden ilham almanın yolu da tarihi bilmekten geçer. Danışman notlarından yalan yanlış öğrenilmez, çizgi romanlardan ve dizilerden öğrenilmez. Bu yüzden Sayın Erdoğan tarihi öğrenemiyor, kendisi çünkü okumayı hiç sevmiyor. Dört bir tarafını saran cehalet duvarından hamasi nutuklarla günü sadece kurtarmaya çalışıyor. Biz kavgalar ve kişiler üzerinden tarihe bakmıyoruz. Sonuçlar, sistemler ve değerler üzerinden bakıyoruz. Biz demokrasi rüzgarıyla ilgileniyoruz. Tek adamlığa ve tekleşmeye giden yolu azimle kesmiş bir milli iradeyle ilgileniyoruz. Günümüz ile istibdat dönemini benzetmemden dolayı Sayın Erdoğan çok alındı. Erdoğan'ı Abdülhamid Han'a benzetmek, söz konusu rahmetliye hakaretmiş. Sayın Erdoğan için; rol model aldığı ve rehber kabul ettiği Abdülhamid Han'a benzetilmek hakaretmiş. En azından kendisinin farkında. İstibdat tarihsel bir hakikat ve olgudur. Erdoğan için istibdat değil, kimin uyguladığı veya maruz kaldığı önemli. İstibdat ya var ya da yoktur. İstibdada karşıysan konu Abdülhamid’e gelir. Atatürk'e edilen hakaretleri, annesine yönelik hakaretleri ve sarayda onları ağırlayan bir iradeyi yok saydık fakat en azından Ziya Gökalp'i ve Namık Kemal'i bilmen lazım. Siyaset tutarlılık ister. Ortakların ve sen bilmezseniz, unutursanız ve hatırlamazsınız, Meclis'ten 'Kanı bozuklar' derseniz en hafif tabiriyle bu, terbiyesizlik ve vicdansızlık olur. Bunların hiçbirinin Sayın Erdoğan için önemi olmadığının farkındayız. Ecdadımızın, tarihimizin, kendilerini koruduğu sürece değerli olduğunu görüyoruz. Bu, zihniyet meselesi. O tarih, gün gelir döner yakana yapışır ve bütün cahilliğin ortaya saçılır.”

Akşener’den Erdoğan’a “Tazmanya Canavarı” benzetmesi

Erdoğan’a eleştirilerde bulunmaya devam eden Akşener, sözlerin şöyle devam etti:

“Kaybedeceğini fark eden Erdoğan'ın çırpınışlarını izliyoruz, Tazmanya Canavarı gibi davranmasını gülerek takip ediyoruz. Hududu kim görecekmiş, haddi kim bilecekmiş, milletin tokadını kim yiyecekmiş çok az kaldı göreceğiz. 'Milletim beni affetsin' sözleri bu saatten sonra tutmaz, 'Ortağım beni kandırdı' falan da olmaz. Hazin sonu sandıkta görmek için çok az kaldı. Özgürlük, demokrasi diye diye geldin. 1909'ın ardına düştün. Kalkınma dedin ama yirmi birinci yüzyılın Duyunu Umumiyesi haline geldin. İstibdada dur demeye devam edeceğiz. Artık yeter, söz milletin diyeceğiz.”

Finlandiya ve İsveç meselesi: “Amacın para pazarlığıysa izin vermeyiz”

Finlandiya ve İsveç’in NATO başvurusu ile ilgili konuşan Akşener, şunları söyledi:

“Putin'in saldırgan ve yayılmacı politikası Avrupa'da güvenlik krizine neden oldu. Finlandiya ve İsveç harekete geçti. İki devlet de NATO’ya başvurdu. Bu çerçevede Türkiye'nin onayına ihtiyaçları var. Türkiye’nin batıya yönelik sergilediği iyi niyeti birçok kez suistimal edildi. Bugün, Finlandiya ve İsveç’in üyeliği için Türkiye'den iyi niyet bekleyenlerin, niyetlerini sorgulaması lazım. Milli menfaatlerimiz çerçevesinde bir karar verilmesini istiyoruz. Finlandiya ve İsveç, kendilerini korumak adına NATO'ya başvurmak istiyorlarsa, PKK'ya karşı tepki göstermeli ve topraklarından terör örgütünü çıkarmalıdır. Bunu Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler de ayrıca yapmalı. PKK'nın Putin destekçisi tutumunu, Türkiye ile NATO’nun diğer üyeleri arasında bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. PKK'yı Avrupa'dan atmak, Avrupa Birliği’ni güçlendirmeye katkı verecektir. Etkin bir diplomasiyle bunu başarabiliriz. Ancak Sayın Erdoğan bunun aksini yapıyor. Dış politikayı, iç politika şovu haline getirmeye çalışıyor. Daha geçen yıl MSB Bakanı, Birleşik Arap Emirlikleri’nin PKK'ya desteğinden söz ediyordu. İçişleri Bakanı, BAE’nin 15 Temmuz'un arkasında olduğunu belirtiyordu. Sayın Erdoğan gürlüyordu, esiyordu. Sayın Erdoğan'ı Körfez devletleriyle para konuşurken gördük. Bir anda her şey unutuldu. Grup Başkanvekillerini dahi BAE gerçeğini yanlışlıkla açıkladığı için harcadılar. Eğer hedefin Avrupa'dan terör örgütünü tasfiye etmekse yolu yordamı ortadadır, biz de yanında yer alırız. Ancak amacın para pazarlığıysa orada dur deriz. Şehitlerimizin kanını Avrupa ile para pazarlığı yapmak için peşkeş çekmene izin vermeyiz.”

Tarım politikası: “Tarım milli güvenlik sorunu”

Tarım politikasını da eleştiren Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

“AK Parti iktidarının en büyük başarısızlıklarını bana sorsanız, ilk 3’e tarımı koyarım. Aylardır söylüyoruz, tarım milli güvenlik problemidir diyoruz. Arkadaşlar hâlâ bizi duymazdan gelmeye devam ediyor. Saraydan dışarı adım atamayan ve her şeyi kulağını tıkayanlar, düvelerin arkasından ağlayanları ve kesime giden inekleri bilmezden, duymazdan geldiler. Bay kriz ve yanındakilerin berbat tarım politikaları yüzünden 2500-3000 TL’lik gübreyi 4500 TL’ye fırlattılar. Çiftçi için elektriği ve suyu kullanamaz duruma getirdiler. Süt üreticilerinin başına Ulusal Süt Konseyi'ni bela ettiler. Arpay ve buğday hasadı başladı; fiyatı da miktarı da belli değil. Siz gübreyi ve girdileri ne kadar desteklerseniz destekleyin, hak ettiği fiyata çiftçi satamazsa desteklerin hiçbir manası olmaz. Her şeyden önce bizim çiftçilerimizi ayağa kaldırmamız lazım. İYİ Parti olarak biz; ürünün hak ettiği fiyatı ve değerini bulmasını sağlayacağız. Tarım desteklerini bu anlamda dünya ortalaması seviyesine çekeceğiz. Tohum, elektrik ve gübre gibi kalemlerde yüzde 20 ortalamayla ödemeler yapacağız. Buğday için fiyat ton başına 5600 TL. Şimdilik hasat sonuna kadar bu fiyatı açıklayın ve ortaya çıkacak duruma göre güncelleyin. Makarna ve un sanayicilerinin ithal buğday ihtiyacı konusunda destek olun. Arz-talep dengesine zarar gelmesine izin vermeyin. İç tüketim için rekolte rakamları açık gösteriyorsa derhal onu temin etmeye çalışın.”

İngiltere’de altın satıldığı iddiası: “Uçuruma gidiyoruz”

 Akşener, ekonomiye ilişkin eleştirilerinde ise şunları aktardı:

Geçen hafta bir bankanın, İngiltere Merkez Bankası'ndaki altınlarının değerinin altında sattığı iddiası ortaya atıldı. Bunun Merkez Bankası olduğuna inanmayı aklımızdan geçirmek istemiyoruz. Bu sistemin bir alışkanlığa dönüştürdüğü yer artık burası. Bay kriz, Merkez Bankası Başkanın, ışıltılı bakanın, danışmanların sana söylemiyorlar fakat bu öngörüsüz politikaların yüzünden uçuruma gidiyoruz. Baktılar dolar aldı gidiyor, hem kamu bankalarına hem Merkez Bankası'na döviz sattırdılar, rezervler bir bir eridi. Katil olmakla suçladığınız devletlerin ayağına kadar gittiniz. Rezervler eridikçe Türkiye’nin risk primi artıyor. Dolar arttığı sürece kur korumalı mevduatın faturası artıyor. Bu istikrarsızlık içinde, olan milletimizin cebine ve hazinesine oluyor. Bu işin sonunda Sayın Erdoğan, bütün varlıkları müflis tüccar gibi yok parasına satmak var veya 70 cente muhtaç olmak. Bu yanlıştan hemen dön.”

Yorumlar (0)