Adnan Oktar örgütünün ilginç 'hukuk grubu'

Adnan Oktar suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmada, örgütte yer alan ''hukuk grubu'' isimli kolun kullandığı şantaj yöntemleri anlatıldı.

GÜNDEM 17.07.2019, 20:14
Adnan Oktar örgütünün ilginç 'hukuk grubu'

Adnan Oktar suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda 171'i tutuklu 226 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin ayrıntılarında, suç örgütü tarafından oluşturulan ''hukuk grubu"nun örgüte yönelik olası operasyona ilişkin hazırlık yaptığına dair detaylı bilgiler yer alıyor. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, Adnan Oktar suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamenin detayları ortaya çıkmaya başladı. 

Suç örgütlerinin varlığını devam ettirebilmek için eylemlerini sürdürmesi ve etrafa korku salması gerektiği, bu nedenle örgütlerin işledikleri suçlarda toplumu baskı ve korku altına alacak yöntemler kullandığı, bu yöntemlerin başında da tehdit, korkutma, şantaj, şiddet, sindirme gibi eylemlerin geldiğine dikkat çekilen iddianamede, Adnan Oktar suç örgütünün de ''hukuk grubu'' adını verdiği özel bir yapı ile amaçlanan hedeflere ulaşabilmek adına bu yöntemleri sıklıkla kullandığı belirtildi.

Adnan Oktar yönetimindeki suç örgütünü Türkiye'deki diğer örgütlerden ayıran en önemli özelliklerden birinin, toplumda büyük bir nefret ve kin ile karşılanacak örgütün amaçlarını açığa çıkarma çabasını güden tüm kişilere karşı, hukuk ve hukuk dışı yöntemlerle yıldırma, korkutma ve baskı yolunu izlemeleri olduğu belirtilen iddianamede, bir kişi hakkında tüm örgüt üyelerinin ayrı ayrı adliyelere, aynı konuyu ihtiva eden dilekçeler verdikleri, bunları planlı olarak işleme sokarak bir biri ardına soruşturma açılmasına, dolayısıyla kişilerin aynı olayla ilgili çok farklı adliyelerde ifade vermelerini sağlayarak, maddi ve manevi açıdan yıpranmasına sebebiyet verdikleri aktarıldı.

KENDİLERİNE MUHALİF KİŞİLERE ŞANTAJ

İddianamede, örgütün izlediği bir diğer yolun da kendilerine muhalif olan kişilerin iş yerine, komşularına, çocuğunun okuluna veya iş yerine ve ticari ilişkide oldukları kişilere posta veya elektronik ortamda gönderdikleri olumsuz bilgi ve fotoğraflarla hedef aldıkları kişinin hayatını alt üst etmek olduğu anlatılarak, örgütün bundaki amacının, kendileri aleyhine beyanda bulunan, yazı yazan veya araştırma yapan, soruşturma açan kamu görevlisi ya da diğer kişileri yıldırmak, ulaşılması ve araştırılmasının dahi kaygı verici sonuçlar doğuracağı izlenimi yaratmak olduğu belirtildi. 

Örgütün 1999 yılında gerçekleştirilen operasyondan bu yana aynı yöntemleri izlediği bildirilen iddianamede, bizzat örgüt elebaşı tarafından kurulan, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüten ''hukuk grubu''nun, hukukçu olmasa da geçmişten bugüne örgütün tüm davalarıyla ilgilenen, üst düzey hukuk bilgisi olan yönetici pozisyonunda örgüt mensupları liderliğinde ve bu kişilere yardımcılık yapan örgüt üyeleri ile bazıları örgütün imkanlarıyla eğitimlerini tamamlayan örgüt üyesi avukatlardan oluştuğuna değinildi.

"MUHTEMEL SORUŞTURMAYI ARAŞTIRMIŞLAR"

Örgütün ''hukuk grubu'' sayesinde gerçekleştireceği eylemler öncesinde zamanlamayı doğru ayarlamak, örgütü gizlemek, eylemde başarılı olmak ve gerçekleştirdiği eylemler sonrasında örgütün deşifre olmasını engellemek için ayrıntılı bilgiye sahip olmak istediği belirtilen iddianamede, örgütün ''hukuk grubu"nun etkinliği ve istihbarat üretme gücüne örnek teşkil edebilecek değişik tarihlerde mahkeme kararı ile dinlenilen telefon konuşmalarından kısa örnekler verildi. 

Örgüte yönelik operasyon öncesi Mart 2018'de iki şüpheli arasında geçen görüşmeye ilişkin dinleme bilgilerinin bulunduğu iddianamede, şüphelilerin örgüte yönelik soruşturmanın numarasını sorguladığı ve soruşturmaya ilişkin konuşmaları yer aldı. 

İddianamede, soruşturma kapsamında örgütün "hukuk grubu" içerisinde yer aldığı değerlendirilen şüpheli Mehmet Noyan Orcan'dan ele geçirilen flash bellekte bulunan doküman içerisinde ''muhtemel operasyon'' kapsamında alınacak ifadelere hazır olunması maksadıyla eğitim amaçlı hazırlandığı değerlendirilen sorular ve bu sorulara verilecek cevapların bulunduğu ve buna ilişkin görsellerin yer aldığı bilgisi verildi. 

İddianamede, yine hakimlere yönelik çok sayıda manevi tazminat davası açıldığı, yurt genelinde kamu kurum ve kuruluşlarına, barolara ve avukatlara mahkemeyi küçük düşürücü şekilde faks ve posta bildirisi gönderildiği, organize şekilde mahkemeyi baskı altında tutmak ve yargılamayı engellemek için görsel ve yazılı basına ilanlar verildiğine işaret edildi. 

Yorumlar (0)