ABD'den peş peşe Türkiye'ye yaptırım çıkışı

NATO'nun uygulamaya koymak istediği iki planın ilki, PKK'yı koruma güdüsüyle hareket eden Amerika tarafından engellenmişti. Plan, güneyimizden gelen PKK/PYD/YPG gibi tehditlere karşı Türkiye'nin korunmasını içeriyordu. Amerika, piyonu olan PKK'ya karşı hazırlanan bu planın uygulamaya konmasını istemedi. Amerika'nın bu tavrına karşı Türkiye ise "Türkiye'yi koruma planı yoksa Baltıkları ve Polonya'yı koruma planı da yok. Ya ikisi de olacak ya da ikisi de olmayacak" diyerek, Rusya'ya karşı Baltıklar ile Polonya'yı korumayı amaçlayan ikinci plana engel olmuştu.

>>> AYRINTI: ABD ve Türkiye'nin NATO planları ile ilgili çatışmasını içeren bilgi, bu haberin altında...

ABD, dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'yı, NATO'nun en önemli üyesi Türkiye'ye karşı savunması yetmiyormuş gibi, Türkiye'nin korunması ile ilgili bir planın da önüne geçmiş, üstelik bu duruma tepki gösteren Türkiye'yi bu kez de "yaptırım" ile tehdit etmeye başlamıştı.

Türkiye düşmanı ABD'li senatörler devrede

Amerikalı Demokrat Senatör Chris Van Hollen ile Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya mektup yazarak, CAATSA yaptırımlarının Türkiye'ye uygulanmasını istediler ve "aksi takdirde bunun diğer ülkelere korkunç bir sinyal vereceğini" savundular.

ABD Savunma Bakanı Mark Esper ise son dakika açıklaması yaparak, Türkiye'ye NATO'nun Baltıklar ve Polonya'ya yönelik savunma planlarını engellememesi çağrısında bulundu. Türkiye'nin de ABD'ye "NATO'nun iki planı var. Birinci planı sen engelledin, ikinci planı ben engelledim. Birinci planı engellemekten vazgeç. Biz de ikinci planı serbset bırakalım" çağrısında bulunması bekleniyor.

"Sabır gösterme zamanı geçti"

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya gönderdikleri mektupta kışkırtıcı bir dil kullanan Türkiye düşmanları Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ile Demokrat Senatör Chris Van Hollen, "Sabır gösterme zamanı geçti. CAATSA yasasını uygulama zamanınız geldi. Yasanın uygulanmaması, diğer ülkelere Amerikan yasalarının herhangi bir sonucu olmadan ihlal edilebileceği gibi korkunç bir mesaj verecektir" dedi.

"Türkiye'ye Yaptırım Tasarısı" gelecek hafta masada

ABD'nin, kurduğu DEAŞ tiyatrosunda rol verdiği PKK'ya, Türkiye'nin sınırında devlet kurdurma planının, Barış Pınarı Harekâtı ile çöp olması bazı ABD Kongresi üyelerini çileden çıkarmıştı. ABD Kongresi üyeleri, Türkiye'nin Suriye'de başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın ardından Ankara'ya yönelik tavrını daha da sertleştirmişti.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin Cumhuriyetçi Başkanı Jim Risch, gazetecilere yaptığı açıklamada, komitenin Türkiye'ye sert yaptırımlar öngören farklı bir tasarıyı gelecek hafta oylayacağını belirtti.

Bunun Türkiye'ye yönelik sabrının azaldığı anlamına gelip gelmediği yolundaki bir soruya Senatör Jim Risch şu cevabı verdi: "O çoktan olmuştu."

Trump, Türkiye'ye yaptırıma engel olmuştu

Türkiye, Rusya'dan satın aldığı S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemini geçtiğimiz Temmuz ayında teslim almaya başlamıştı.

S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sisteminin beşinci nesil yeni savaş uçağı teknolojisine ilişkin bilgileri çalabileceği endişesini dile getiren Washington da, Türkiye'yi ortak üreticilerinden olduğu F-35 programından çıkarmıştı.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump, CAATSA yasasını (Rus savunma sektörüyle iş yapan ülkelere yaptırım uygulanmasını öngören ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) Türkiye'ye karşı kullanmayarak yaptırım uygulamamış ve gerçek sorumlunun, Türkiye'nin defalarca istemesine rağmen Patriot'ları vermeyen Obama yönetimi olduğunu dile getirmişti.

>>> AYRINTI: CAATSA ile ilgili bilgi, bu haberin altında...

"Türkiye hakkında soruşturma açabiliriz"

Bu arada ABD'nin diğer kurumlarından da "Türkiye karşıtı" hamleler geliyor.

ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi, dijital hizmet vergisi uygulayarak ABD şirketlerinin kârını azaltan ülkelere gümrük vergilerini artırabileceğini duyurdu.

ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, ABD'nin Fransa'ya bu vergisinin uluslararası vergilendirme politikalarıyla uyumsuz olduğunu ve ABD şirketlerine haksız vergi getirdiği gerekçesiyle soruşturma açıldığını anımsattı.

>>> AYRINTI: ABD'nin misillemesi ile ilgili bilgiler, bu haberin altında...

ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, dijital hizmet vergisi uygulayan Türkiye, Avusturya ve İtalya'ya da benzer soruşturmalar açmayı değerlendirdiklerini belirtti.

Mark Esper'den küstah çağrı

ABD Savunma Bakanı (Pentagon) Mark Esper, İngiltere'de NATO'nun 70. yılı nedeniyle düzenlenecek zirve öncesi Türkiye hakkında son dakika açıklama ve çağrılarda bulundu. Reuters haber ajansına konuşan ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'nin Baltık ülkeleri ve Polonya'nın savunmasına yönelik NATO planının önünü tıkamaması gerektiğini söyledi.

"Ankara'ya mesajım savunma planlarını ilerletmek" diyen ABD Savunma Bakanı Mark Esper, "Bu Türkiye'nin kendine özgü çekinceleri nedeniyle engellenemez. İttifakın birliği ve hazırlıklı olması, büyük meselelere odaklanmanız gerektiğini anlamına gelir. Büyük mesele de NATO'nun hazırlık seviyesidir. Herkes Türkiye'nin gündemine göre hareket etme konusunda istekli değil. Herkes tehditleri Türkiye'nin gördüğü şekilde görmüyor" ifadelerini kullandı.

NATO'nun iki planından ilkini engelleyen ABD olmasına rağmen Türkiye'yi suçlayıcı ifadeler kullanan Mark Esper, "Herkes Türkiye'nin gündemine göre hareket etme konusunda istekli değil." diyerek NATO'nun "Türkiye Planı"nın sanki sadece Türkiye'nin gündemiymiş gibi lanse ederek PKK'yı bir kez daha koruma alçaklığını gösterdi.

Rasmussen: NATO Türkiye'ye sırtını dönmemeli

NATO'nun eski genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen, hava savunma sistemleri için Rus yapımı S-400'leri tercih de etse NATO'nun Türkiye'yi bırakmaması gerektiğini vurgulayarak, "birlik üyelerinin Türkiye'ye sırtını dönme tavrını tarihî bir hata" olarak nitelendirdi.

Merkel de Türkiye'yi desteklemişti

Almanya Şansölyesi Angela Merkel ise mecliste yaptığı konuşmada, Türkiye'nin zor bir müttefik olsa da mutlaka NATO içinde tutulması gerektiğinin altını çizmişti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Türkiye bir NATO üyesi olarak dışlandı. Bölgemizde olaylar alevlendiğinde ABD artık otomatik olarak sorumluluk almıyor. Jeostratejik öneme sahip Türkiye, partnerleriyle olan farklılıklarına rağmen NATO üyesi olarak kalmalı. Bunun için çalışmalıyız, çaba göstermeliyiz" demişti.

Macron'un NATO çıkışı

ABD Başkanı Donald Trump'ın müttefikleriyle görüşmeden Suriye'den çekildiğini açıklaması ve ardından Türkiye'nin Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'ye karşı Barış Pınarı Harekatı başlatmasına sinirlenen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, PKK'dan yana tavır almış ve "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" demişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Şu an yaşadığımız şey NATO'nun beyin ölümüdür. ABD, Avrupa projesine sırtını döndü. ABD ve NATO müttefikleriyle stratejik karar alma mekanizmasında bir koordinasyon yok" ifadelerini kullanmıştı.

Geçen hafta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ortak basın toplantısı düzenleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye ile ilgili, "Müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının son derece farkındayım. Çok sayıda terör saldırılarına maruz kaldılar. Bununla birlikte, Türkiye bir taraftan Suriye'de oldubittiye getirip harekat düzenleyip diğer taraftan NATO'dan dayanışma bekleyemez" açıklamasında bulunmuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a tepkisi sert olmuştu:
"Son açıklamaları bu hastalıklı, sığ anlayışın örneklerinden biridir. 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir' diyor. Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir. Bu ifadeler senin türündeki beyin ölümü gerçekleşmiş olanlara yakışır. NATO'ya karşı yerine getirmen gereken vecibelerini yerine getirmiyorsun."

>>> AYRINTI: Erdoğan'ın Macron'a tepkisi, bu haberin altında...

ABD'nin CAATSA Yasası nedir?

Açılımı "Amerika Birleşik Devletleri'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası" olan ve 27 Temmuz 2017 tarihinde kabul edilen ve 2 Ağustos 2017 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın imzasıyla yürürlüğe giren CAATSA Yasası'na göre İran, Kuzey Kore ve Rusya "hasım" olarak nitelendiriliyor ve bu ülkelerle iş birliği yapan ülkelere yaptırım uygulanmasını öngörüyor.

CAATSA kapsamında yaptırımlar neler?

Yasa gereği ABD Başkanı Donald Trump'ın, 70 sayfalık CAATSA metninde listelenen 12 yaptırım kaleminden en az beşini seçme zorunluluğu bulunuyor. 12 yaptırım kalemi ise şöyle sıralanıyor:

1. Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat-ithalat bankası desteğinin kesilmesi,
2. Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi,
3. ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi,
4. Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi,
5. Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi,
6. Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması,
7. Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması,
8. Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması,
9. Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması,
10. ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması,
11. Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı,
12. Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması.