ABD'den "15 Temmuz" açıklaması

15 Temmuz işgal girişimiyle ilgili açıklamada bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, darbe girişiminde ABD'nin rolünün bulunmadığını, "yaşanan olayları derhal kınadıklarını" ileri sürdü.

Ned Price, üst düzey Türk yetkililerin (Süleyman Soylu) aksi yöndeki iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu; sorumsuzca ortaya atılan iddiaların Türkiye'nin stratejik ortaklık ve NATO müttefikliğiyle bağdaşmadığını bildirdi.

Hem suçlu hem güçlü!

- Ned Price, "15 Temmuz'da ABD'nin rolü yok" diyor. Ancak 15 Temmuz'un bir "işgal" girişimi olduğu, işgal girişimi için FETÖ'nün kullanıldığı, planlayıcısı, azmettiricisi ve destekçisinin ABD olduğu gerek dellilerden yola çıkılarak gerekse kimi ABD'lilerin (Joe Biden da dâhil) yaptığı satırarası açıklamalarda görülüyor.

- Ned Price, "15 Temmuz'u derhâl kınadık" diyor. ABD'nin işine gelmeyen birçok darbe girişimini birkaç saat içinde kınadığı biliniyor. Yakın zamanda gerçekleşen Myanmar'daki darbeyi ilk kınayan ülke de ABD idi. Ancak ABD, 15 Temmuz işgal girişimini, tamamen başarısız olduğu netleşinceye kadar sessiz kalmıştı. İşgal girişimi başarılı olsaydı ABD çıkıp, "Evet bir ülkeye daha demokrasi getirmiş bulunuyoruz" diyecekti.

- Ned Price, "Sorumsuzca yapılan açıklamalar, Türkiye'nin stratejik ortaklık ve NATO müttefikliğiyle bağdaşmıyor" ifadesini kullanıyor. ABD'nin bu tavrı, "yavuz hırsız ev sahibini bastırır" olarak da nitelendirilebilir. Zira Türkiye'nin NATO'daki sorumluluğunu kusursuz yerine getiren öncü ülke olduğunu, Türkiye'nin NATO'nun tüm faaliyetlerinde aktif ve etkin rolünün bulunduğunu bizzat NATO Genel Sekreteri John Stoltenberg ifade ediyor. Ayrıca Türkiye'nin onlarca yıldır mücadele ettiği terör örgütü PKK'ya on binlerce tır dolusu silah göndermek, stratejik ortaklık ve müttefiklikle ne derece bağdaşıyor?

Süleyman Soylu'nun 15 Temmuz açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "15 Temmuz'u FETÖ mü yaptı sanıyorsunuz?" açıklamasının kasıtlı olarak "FETÖ'nün yapmadığını itiraf etti" şeklinde yorumlanması üzerine "Kastım belli. FETÖ, PKK ve DEAŞ'ı icat eden aynı unsurdur. Amerika’nın 15 Temmuz’un arkasında olduğu apaçık ortadadır" sözleriyle açıklık getirmek zorunda kalmıştı.

Süleyman Soylu, FETÖ'nün maşa olduğunu, darbenin arkasında ABD'nin bulunduğunu belirtmiş ve 15 Temmuz'un üzerinden 24 saat bile geçmeden şehitlerin cenazesi için Kahramankazan'a giderken "Bu darbenin arkasında ABD var" dediğini hatırlatmıştı. Süleyman Soylu, "ABD'nin talimatıyla darbeyi icra eden FETÖ'dür." demişti.

FETÖ'nün ve iş birlikçilerinin tuzağına düştü

"FETÖ'nün yapmadığını itiraf etti" yorumunu sosyal medyada körükleyen FETÖ ve iş birlikçileri, yarattıkları "AKP yaptı" algısıyla Süleyman Soylu'yu adeta sıkıştırmışlardı. Neticeye bakıldığında ise bugün FETÖ'nün "Türkiye'yi ABD ile karşı karşıya getirme" çabasında başarılı olmuşlardı.

Gerçeklerin açıklanmasında zamanlama!

Zorlu bir dönemden geçen Türkiye'nin "15 Temmuz'un planlayıcısının dillendirilmesi ve deşifre edilmesi" örneğinde olduğu gibi içinde bulunduğu ancak açıklamak için doğru zamanı beklemesi gerektiği tonlarca konu bulunuyor. Devlet yönetiminin bugün halk tarafından eleştirilen ancak gerekçesi bulunmasına rağmen açıklanması Türkiye aleyhine olabilecek bunun gibi çok konusu var. Devlet yönetiminin halka şeffaf olması demek, bir anlamda dünyaya açık olması anlamına geliyor. Türkiye'ye "açık toplum" ve "şeffaf yönetimi" dayayanların yarım asır ve sonrası için bile ajandalarının olduğu biliniyor.