8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 29’uncu ölüm yıl dönümünde anılıyor

Ülkemizde birçok yeniliğin öncüsü olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yaşamını yitirmesinin ardından 29 sene geçti.

GÜNDEM 16.04.2022, 15:36
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 29’uncu ölüm yıl dönümünde anılıyor

Turgut Özal bankacı bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak 1927 yılında Malatya’da dünyaya geldi.

Babasının mesleğinden dolayı ilk, orta ve lise eğitimini farklı şehirlerde bitiren Özal, İTÜ Elektrik Mühendisliği bölümünü 1950 senesinde bitirmesinin ardından Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde çalışmaya başladı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde “Mühendislik ekonomisi”nde uzmanlık eğitimi alan Özal, Türkiye’ye döndüğünde Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi.

1954 senesinde Semra Özal’la evlenen üç çocuğu olan Özal, askerliğini MSB Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak 1961 – 1962 senesi arasında gerçekleştirdi.

Özal, Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulması konusunda mühim bir rol üstlendi ve 1967 – 1971 seneleri arasında bu kurumun müsteşarlığını gerçekleştirdi. Özal, Para ve Kredi Kurulu, Ekonomik Koordinasyon Kurulu, AET Koordinasyon Kurulu ve RCD Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında yer aldı.

Dünya Bankası’nda 1971 – 1973 seneleri arasında danışman olarak görevini sürdüren Özal, çeşitli sanayi kuruluşlarında çalışmalar yaptı ve Madeni Eşya Sanayi Sendikası Başkanlığı görevini sürdürdü.

1977 senesinde siyasi hayatına genel seçimlerinde Milli Selamet Partisi’nden İzmir vekili olarak başlayan Özal, milletvekili seçilecek oyu alamadı.

İki görevi birden sürdürdü

Ardından 1979 yılının sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atanan Özal, aynı dönemde DPT Müsteşarlığı görevini de vekaleten yaptı. Özal, bu özelliğiyle birlikte hem Başbakanlık Müsteşarlığı hem DPT Müsteşarlığı yapmış ve ülkemizin tek başbakanı ve cumhurbaşkanı oldu.

Ekonomide liberalleşmeye ilişkin çalışmalar gerçekleştiren ve “24 Ocak Kararları” olarak bilinen geniş çaplı programın hazırlanması konusunda büyük bir rol oynayan Özal, o dönemde yaptığı çalışmalardan dolayı, “sandalyesiz bakan” ismiyle anıldı.

12 Eylül askeri müdahalesinin ardından kurulan hükümete ise Özal Ekonomik İşlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı.

Türkiye’ye kredi imkanının ve ihracatta başarının sağlandığı dönemde Özal, izlenen para politikasına ilişkin hükümetle anlaşmazlığa düştü ve Başbakan Yardımcılığı görevinden 1982 senesinde istifa etti.

Silahlı saldırıya uğradı

20 Mayıs 1983 tarihinde Anavatan Partisi’ni kuran Özal, aynı sene yapılmış olan genel seçimde partisinin birinci gelmesinin ardından 45. Hükümeti kurdu. Özal, 1983 senesinden 1991 senesine dek aralıksız olarak tek başına iktidarda kaldı.

Çeşitli siyasi eğilimleri birleştirmeye yönelik iddiayla ortaya çıkan ve ekonomik konulara ağırlık veren ANAP, bu dönemde kitlelere ulaşmak amacıyla “orta direk” temasını kullandı.

Özal, ilk olarak ekonomiye dair adımlar attı ve bu alandaki sınırlamaları kaldırmaya çabaladı.

1988 senesinde Özal’ın uğradığı silahlı saldırı Türkiye’nin de gündemine oturdu.

ANAP’ın 18 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlenen 2. Olağan Kongresi’nde yapmış olduğu konuşma sırasında Özal silahlı saldırıya uğrayarak sağ elinden yara aldı. Yaralı olarak kürsüye çıkan Özal, “Özellikle belirtmek istiyorum, Allah’ın verdiği ömrü, ondan başka alacak kimse yoktur, biz de O’na teslim olmuşuzdur.” dedi.

Suikastı düzenleyen Kartal Demirağ, saldırının ardından yakalanarak yargılama sonucunda idama mahkum oldu. Ardından cezası 20 sene hapse çevrilen Demirdağ, 4 sene hapis yattı ve Özal tarafından 1992 senesinde affedildi.

Terörle mücadele konusunda farklı bir strateji…

Özal, dönemindeki sorunlara farklı bir bakışla yaklaştı, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişimine önemli katkılar verdi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesini hedefleyen GAP, 1989 senesinde hazırlanan Master Plan ile kentsel ve kırsal altyapı, sağlık, eğitim, ulaştırma, sanayi, tarım gibi yatırımları da içine alan bir bölgesel kalkınma projesi oldu.

Özal’ın ayrı bir önem verdiği projeyle bölge halkının gelirinin artırılması, yaşa şartlarının iyileştirilmesi ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi hedeflendi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tarihler 31 Ekim 1989’u gösterdiğinde 8. Cumhurbaşkanı seçilen Özal, 9 Kasım 1989 tarihinde başladığı görevinde, ekonomik olarak attığı adımların yanında, dönemin büyük sorunlar arasında bulunan terörle mücadele konusunda da farklı bir strateji izledi.

İlk kez sivil inisiyatifi devreye alan Özal, sorunun çözümü amacıyla çok sayıda görüşme yaptı ve rapor hazırlattı.

12 Mart 1991 tarihinde Çankaya Köşkü’nde Celal Talabani ile görüşme yapan Özal, Kürt sorunu ve terör olaylarının çözümü için çaba sarf etti. Görüşmenin ardından ise 26 Mart 1991 tarihinde Der Spiegel dergisine açıklamalar yapan Talabani, Özal’ın “Kürtlere özerklik vereceğini” söylediği iddiasında bulundu.

Turgut Özal, 1992 senesinin Mart ayında DEP vekilleri Sırrı Sakık, Ahmet Türk ve Orhan Doğan’ı köşkte kabul ederek onlarla görüşme yaptı. Sırrı Sakık, görüşme sonrasında Özal’ın kendilerine, “Genel af çıkararak sorunu kökünden çözeceğini” söylediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kaya Toperi’yle Başyaveri Kurmay Arslan Güner’e 10 sayfalık bir Kürt raporu hazırlatan Özal, ANAP vekili Adnan Kahveci’yi konuya ilişkin yeni bir rapor hazırlamak için görevlendirdi. Kahveci, Güneydoğu’da incelemeler gerçekleştirdikten sonra, “Kürt sorunu nasıl çözülmez” isimli bir rapor paylaştı. Özal, hazırladığı raporu o dönem MGK toplantısında tartışmaya açtı.

Özal’ın mezarı açıldı

Turgut Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde 5 ülkeyi içine alan 12 günlük Türkistan gezisinin ardından Cumhurbaşkanlığı döneminde yaşamını yitirdi.

Hayatını kaybetmesinin ardından 19 sene geçtikten sora ise 2012 senesinde “cinayet sonucunda yaşamını yitirdiği” iddialarının ardından Özal’ın mezarı açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı otopsi raporunda mevcut bulgu ve bilgilerle Özal’ın kesin ölüm nedeninin belirlenemediği bildirildi.

Yorumlar (0)