Mobbing oldukça yeni bir terim olmasına karşın bu duruma maruz kalanların sayısı maalesef ki her geçen gün artmakta. Hangi iş yerine giderseniz gidin bu durumun yaşandığına şahit olacaksınız. Bilhassa rekabet ortamının hakim olduğu finans, medya ve kamu kurumlarında daha sık karşılaştığımız mobbing iş yerlerindeki verimin düşmesine neden olurken aynı zamanda işten çıkarmalar ve iflaslara da sebebiyet vermekte. Peki mobbing nedir ve etkileri nelerdir?
İngilizceden aynen dilimize geçmiş olan mobbing kelimesinin Türkçe karşılığı olarak ‘yıldırma’ kelimesi kullanılabilir. Bu kelimeyle asıl anlatmak istenen şey ise: iş yerlerindeki duygusal taciz, aşağılanma, psikolojik şiddet, dışlanma, mutsuz etme ve özgüveni kırmaktır. İlk defa Dr. Heinz Leymann tarafından 1984 yılında “İş Hayatında Güvenlik ve Sağlık” konulu bir raporda geçen mobbing kavramı, her ne kadar Leymann tarafından iş yerlerindeki baskı, şiddet ve yıldırma hareketlerini tanımlamak için kullanılmış olsa da günümüzde hayvan davranışlarını inceleyen uzmanlar da bu kavramı ‘bir canlının başka bir canlıya kasıtlı ve sistematik olarak onu incitmek amacıyla sergilediği davranış tarzı’ şeklinde kendi alanlarına uyarlayarak kullanmaktadır.
Mobbing’in Etkileri Nelerdir?
Mobbing’e maruz kalan kişi korku, öfke, utanç, endişe ve huzursuzluk gibi duyguları çok yoğun bir şekilde yaşadığı gibi bireyin benlik duygusu ve mesleki bütünlüğü de zedelenebilir. Bunların dışında kafa karışıklığı, paranoya, uykusuzluk, depresyon, panik atak ve travma sonrası stres bozukluğu da yine mobbing’e maruz kalan kişinin yaşayabileceği diğer durumlardır.
Dünyada ilk kez 1993 yılında İsveç’te çıkarılan ‘İşyerinde Kişilerin Mağdur Edilmesi’ adlı kanunla yasalara giren mobbing suçu ülkemizde hala ciddi bir problem olmayı sürdürmekte. Ülkemizde buna benzer bir adım örneği olarak, Mart 2011’de resmi gazetede yayınlanan genelgeyi verebiliriz (genelgede çalışanları koruyacak çeşitli tedbirler yer almaktaydı).
