ATO'dan mesai saatleri yeniden ayarlansın çağrısı!

Başta Avrupa olmak üzere tüm dünya ülkelerinde Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte başlayan enerji krizi yaşanıyor. Bahsi geçen enerji krizinin ilerleyen zamanlarda daha da derinleşeceği tahmin ediliyor. Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada enerji ile suyu tasarruflu kullanma, gıdayı ise israf etmeme çağrısında bulundu.

EMEK-SENDİKA 06.09.2022, 18:14
ATO'dan mesai saatleri yeniden ayarlansın çağrısı!

ATO Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamada enerji ile suyu tasarruflu kullanma, gıdayı ise israf etmeme çağrısında bulundu. Türkiye ve dünyadaki gelişmeler doğrultusunda önlemler alınması durumunda olası risklerin ortadan kalkmasının mümkün olabileceğini ifade eden Baran, konuyla ilgili bazı önerilerde de bulundu. Liglerde gece yapılan maçların gün ışığı vaktine çekilmesini ayrıca ışıklı reklam panolarının da gece yarısından itibaren kapatılmasını teklif eden Baran, mesai saatlerinin ise gün ışığı vaktine uygun hale getirilebileceğine dikkat çekti.

‘‘Bireysel ve kamusal düzenlemeler şart!’’

Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte ortaya çıkan enerji krizine ilişkin Avrupa ülkelerinin tasarruf önlem çalışmalarına yöneldiğini ifade eden Baran, “Soğuk kış mevsimine hazırlanan Avrupa kıtasındaki ülkeler, kendi koşullarına uygun birtakım tedbirler almaya başladı. Ülkemizde henüz enerji temini konusuyla ilgili herhangi bir risk bulunmuyor fakat enerji kaynaklarını dışarıdan ithal ettiğimizi ve karşılığında da döviz ödediğimizi kesinlikle unutmamamız gerek. Küresel ısınma sorunu hiçbir ülke farkı gözetmeksizin bütün dünyayı etkiliyor ve gıda temini konusunda da büyük risk oluşturuyor. Tüm bu durumlar dikkate alındığında bizim de enerji ile su tasarrufu için hem bireysel hem de kamusal düzenlemeler ele almamız gerekir” şeklinde konuştu.

Baran: “Sıfır Atık” projesine ağırlık verilmesi gerekiyor!

Açıklamasında “Sıfır Atık” konusuna da değinen Baran, ‘‘Gıda israfı konusunun önüne geçilmesi için Emine Erdoğan Hanımefendinin uygulamaya koyduğu “Sıfır Atık” projesine daha fazla ağırlık verilmesi gerekiyor’’ dedi.

‘‘Henüz bir enerji krizi ile karşı karşıya değiliz fakat tasarruf yapmalıyız'’

Almanya ile Fransa’da bina, heykel aydınlatmalarının ve ışıklı reklam panolarının geceleri çalıştırılmasının yasaklanması, klima kullanan işyerlerinin ise kapılarını kapalı tutulması gibi bazı bir dizi önlemlerin uygulamaya geçirildiğini belirten Baran, “Biz ülke olarak henüz bir enerji krizi ile karşı karşıya değiliz fakat tasarruf yapmak için krizin olmasını beklememiz de gerekmiyor. Almanya ve Fransa’da alınan tedbirlere benzer önlemlerimizi hayata geçirmeliyiz” dedi.

Baran, enerji ve su kullanımı konusunda dikkatli olmaya davet etti

18 milyon kadar doğalgaz kullanıcısı olduğunu belirten Baran, vatandaşların tasarruf önlemlerini sürekli davranış haline getirmesi ayrıca işyerleri ile konutlarda da dış cephe yalıtımı veya ısı izolasyonları gibi bazı önlemler alınması gerektiği konusuna dikkat çekti. Su kullanımının ise asgari seviyeye kadar indirmenin önemine de değinen Baran, “Bizler kullandığımız enerji karşılığında döviz ödediğimizi, suyun ise ederinin para değil de hayat olduğunu unutmamalıyız” şeklinde konuştu.

‘‘Gıda israfı yapmayalım’’

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ayçiçeği yağı ve buğday ithal eden ülkeler açısından endişe oluşturduğunu belirten Baran, “Siyasi gerginlikler ve küresel ısınma, gıda temini ile üretim fiyatlarını da tüm dünya ülkelerinin gündemine getirdi. Birleşmiş Milletler, konuyla ilgili hazırladığı raporlarda küresel açlıktan etkilenen toplam kişi sayısının şu an 800 milyonu aştığı açıkladı. Ülkemizde de her gün 5 milyon adet ekmek ne yazık ki israf ediliyor. Diğer yandan, sebze ve meyve üretimimizin yaklaşık olarak yarısı, üretim anından tüketim anına kadar devam eden zincir içerisinde ziyan oluyor” ifadelerini kullandı ve vatandaşları gıda israfı yapmaktan kaçınmaya davet etti.

‘‘Mesai saatleri gün ışığına uygun olarak yeniden düzenlenebilir’’

Türkiye ve dünyadaki gelişmeler doğrultusunda önlemler alınması durumunda olası risklerin ortadan kalkmasının mümkün olabileceğini ifade eden Baran, şöyle önerilerde bulundu: “İşyerlerinin gece çalıştırdığı ışıklı reklam tabelaları ve mağaza vitrinleri gece yarısından itibaren kapatılabilir. Kamu binalarının da gece aydınlatmaları yine kapatılabilir veya sensöre dönüştürülebilir. Bunun dışında liglerde gece saatlerinde oynanan maçlar gündüz vaktine çekilebilir. Çalışır durumda olmayan elektrikli aletler de prizlerden çıkartılabilir. Kullandığımız sokak aydınlatmaları ise solar enerji ile kullanılabilir şekle dönüştürülebilir. Ulaşım konusunda toplu ulaşım araçları tercih edilebilir. Ayrıca mesai saatleri de gün ışığına uygun olarak yeniden düzenlenebilir. Işıklı reklam tabelaları ile led ekranlar gece yarısından sonra kapatılabilir. Dış cephe izolasyonları ve mantolama yapılabilir. Kullandığımız elektrikli cihazların da tasarruflu olan modelleri tercih edilebilir. Bunların haricinde bina çatılarına da güneş enerjisi panelleri yerleştirilmesine ilişkin teşvikler yapılabilir. Yeni nesil çeşme bataryaları kullanılarak daha az miktarda su tüketimi kullanımı teşvik edilebilir. Evlerde ise geleneksel temizlik yöntemleri daha az enerji ve su tüketimi sağlayacak hale dönüştürülebilir.”

‘‘Yeşil dönüşüme geçiş için bu bir fırsat olabilir’’

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşın ve enerji kaynaklarının fiyat artışının yeşil dönüşüme geçiş için bir fırsat olabileceğine değinen Baran, “Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkeleri enerji kaynakları bakımından hiç hesapta olmayan bir kriz ortamı ile karşı karşıya kaldı. Durum böyleyken iklim değişikliğinin sonuçları da ağır şekilde tüm dünyayı etkiliyor. Kısa sürede çözümü beklenmeyen bu problemlerin, gelecek nesillerimiz açısından risk oluşturmaya devam etmemesi için enerji kaynakları ile gıda alanında dışarıya olan bağımlılığımızı en az seviyeye indirecek yeşil dönüşüm çalışmalarını hayata geçirmek gerekiyor. Kaçınılmaz bir biçimde yaşanacak olan ve her ülkenin de değişik oranlarda etkileneceği enerji krizi sorunu yeşil dönüşüm için adeta bir fırsat olarak değerlendirilmeli, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile de enerji arzı güvenliği sağlanmalı. Ayrıca doğru politika ve planlama ile tarım alanında da kendi kendine yeten bir ülke konumuna gelmemiz hedeflenmelidir” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)