TÜSİAD Başkanı Turan’dan ekonomi eleştirisi: “Fiyat istikrarı olmadan işlemez”

Türkiye’nin ekonomi alanında değişi bir tercih seçtiğini ifade eden TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, ekonomik durumları değerlendirdi. Turan, "Fiyat istikrarı oluşturulmadan ekonomi çalışmaz." dedi.

EKONOMİ 05.10.2022, 09:33 05.10.2022, 09:38
TÜSİAD Başkanı Turan’dan ekonomi eleştirisi: “Fiyat istikrarı olmadan işlemez”

TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) TÜSİAD tarafından gerçekleştirilen Fed Politikaları Gelişmekte Olan Ekonomileri ve Türkiye'yi Nasıl Etkiliyor?” isimli konferansın açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan gerçekleştirdi.

“Enflasyonla mücadele edilmeli, fiyat istikrarı sağlanmalı”

Türkiye'de oluşan ekonomik gelişmelere değinen Turan, birinci öneme sahip konunun enflasyonla mücadele olduğuna dikkat çekerek fiyat istikrarı bulunmadan ekonominin işleyişinin aksayacağını dile getirdi. TÜSİAD Başkanı Turan’ın açıklamalarından satır başları ise şu şekilde,

"Durgunluğa adım atıyoruz"

Arz yönünden zorluklar yaşandığını dile getiren Turan, "Ardımızda bırakmış olduğumuz son üç senede global ekonomi büyük arz şokları içerisinde kendisini buldu. İlk olarak Covid salgını daha sonra Rusya’nın Ukrayna işgali arz zinciri üzerinde tahribatlar meydana getirdi. 2023 senesine çok az bir süre kalan şu günlerde, küresel ekonomiler bir kesimde fazlasıyla yüksek enflasyonla mücadele verirken, diğer kesimler ise durgunluğa doğru adım atmaktadır.

Son zamanlarda enflasyonun tahmin edilenden daha çok daha fazla bir süredir, devamlı olarak yüksek bir yol izlemesi, öncelikle ABD merkez bankası gelecek şekilde, bütün majör merkez bankalarının para stratejisinde uzun süreli olacağını düşündüğümüz bir sıkılaştırmaya doğru yönelmesi ile bitiyor. Son olarak FED'in resesyon ihtimaline rağmen fiyat devamlılığını öne alan şahin duruşunu görüyoruz.” dedi.

“İlk öncelik enflasyonla mücadele olmalı”

Fiyat istikrarı olmadan ekonominin işlemeyeceğini aktaran Turan, “Fiyat istikrarının olmaması hiçbir ortağa yarar sağlamayacaktır. Bundan ötürü sağlıklı şekilde işleyiş gösteren, bütün kesimlerin yararlandığı bir ekonomi planlanıyorsak, ilk hedefimiz enflasyonla mücadele olmalıdır. Şu an G20 ülkelerinin hepsinde enflasyonla mücadelenin sağlanması için faiz yükselimlerini görüyoruz. Enflasyon ile mücadelenin uzun vadede sağlıklı büyümeye gidecek tek seçenek olduğunu, kısa vadede ise zorlu geçeceğini kendimize devamlı hatırlatmalıyız.

Enflasyonist baskılamalar hemen hemen bütün dünyada, enerji ve gıdanın da ötesinde genişliyor. Hizmet alanına da yansımaya başladı. İşletmeler lojistik, iş gücü ve daha yüksek enerji maliyetleri ile karşı karşıya geliyor. 2022 yılının ilk zamanlarında ABD'de görülmeye başlayan enflasyonist baskılar, şu an Birleşik Krallık'ta ve Euro Bölgesi’nde de görülüyor, bütün dünyayı içerisine almaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.

“Doların değer kazanması birçok ekonomiyi etkileyecek”

Para politikasının agresif bir konumda sıkılaştığına dikkat çeken Turan, “Rusya ve Ukrayna arasında meydana gelen savaşı bir tarafa koyacak olursak, küresel büyümeyi bu şekilde yavaşlatan diğer bir neden, meydana gelen enflasyonun, düşünülenden çok daha fazla olması sebebiyle para politikasının agresif bir tutumla sıkılaştırılması. Tabii ki küresel ekonomide finansal şartların hızlı şekilde sıkılaşması ve doların değer kazanması birçok ekonomi açısından kalıcı etkiler bırakacaktır.” dedi.

“Artık küresel görünüm ve küresel finans şartları lehimize değil”

Enflasyondan, iktisadi açıdan kuvvetli, risk primi daha az ve bilançoları bir temel üzerinde olan ekonomiler rahatlıkla çıkacağını ifade eden Turan, “Diğer taraftan bu aşamaya mevcut durumda risk primi fazla olarak giren ekonomiler, kredi kanalı yoluyla ve dış borçlanma maliyetleri olan ülkeler daha fazla baskı içerisinde kalma tehlikesi taşımaktalar.

Global ekonomi noktasında bol para zamanının gün geçtikçe azaldığı ve finansman şartlarının geçmişe göre daha zor olacağı bir zaman aralığı içerisinde uzun süredir bulunmaktayız. Bu süre ilk olarak tahmin edilenden daha uzun zaman görebilir. Türkiye bu sürelerde, diğerlerinin tersine, farklı bir politika stratejisi ortaya çıkardı. Aklımızdan çıkarmamalıyız ki yakın bir geçmişte gördüğümüz ekonomik zorluk aralıklıları, küresel rüzgarların arkamızdan estiği zamanlardı. Bundan sonrasında küresel görünüm de küresel finansal şartlar da lehimize olmayacaktır." diyerek sözlerine son verdi.

Yorumlar (0)