Tüketici şikayet sitelerine kötü haber

Ankara’da yerleşik bir ticaret şirketi, ticari firma ve markalarla hakkında sadece olumsuz değerlendirme yapılabilmesine izin veren tüketici şikayetleri internet sitesine dava açtı. 

EKONOMİ 13.12.2019, 16:34
Tüketici şikayet sitelerine kötü haber

Ankaralı şirket markalar ve firmalar hakkında sadece olumsuz yorumların yapılabilmesine izin veren tüketici şikayet internet siteleri hakkında dava açtı. Davaya bakan mahkeme, şirketin şikayetini yerinde bularak şirketin isim, logo ve şikayet içeriklerinin söz konusu internet sitesinden tedbir amaçlı olarak kaldırılmasına hükmetti.

Dava açan şirketin Avukatı Ayşegül Zengin habercilere verdiği beyanatta, firmaların marka ve ürünlerine ilişkin olumsuz yorumlar şikayet internet sitesinde görülmeye devam ettiği sürece firmanın bir yorumdan dolayı kendini aklamak zorunda kaldığını belirtti. Zengin, beyanatında ayrıca "Firmanın markası ve ürünleri hakkında yorum yazan kişi firmanın müşterisi olmayabiliyor, hatta firmanın rakip başka bir firmasının çalışanı ya da temsilcisi olabiliyor. Bu sebeple söz konusu davanın çok önemli noktaya temas ettiğini değerlendiriyoruz.” dedi.

Tüketiciler, şikayet internet siteleri vasıtasıyla markalar ve firmalar hakkındaki değerlendirmelerini yapabiliyor. Ankaralı bir şirket tarafından açılan dava, tüketicilerin marka ve firmalar hakkında yaptığı olumsuz değerlendirmelerin önüne geçebileceği ve dava sonucunda verilecek olan kararın internet şikayet siteleri için emsal teşkil edebileceği üzerinde duruluyor.

Açılan dava hakkında bilgi veren Avukat Zengin, “Tüketicilerin olumsuz yorumlarının internet sitesinde görünür olmaya devam etmesi, markalar ve firmalar hakkında yapılan değerlendirmeler şirketlerin bazen 5 sene sonra dahi marka itibarını zedelemeye devam ediyor. Olumsuz yorumlar görülmeye devam ettiği sürece ilgili marka ya da firmanın kendini temize çıkarmak durumunda kalıyor" dedi. Zengin ayrıca markalar ve firmaların imajları üzerinde internetin çok büyük olduğunu, davada esas olarak sorguladıkları noktanın marka ve firma imajları ile ilgili ne yapılabileceğini sorguladıklarını, firmanın izni olmadan sadece firmayı karalamaya yönelik olumsuz değerlendirmelerin haksız olduğunu düşündüklerini ve bu sebeple marka ve firma ile ilgili olarak sadece olumsuz değerlendirme yapılması ile ilgili mahkemeye başvurduklarını, bu başvurunun haklı bulunduğunu ve mahkeme tarafından internet sitesinden firmayla ilgili tüm içeriklerin kaldırılmasına karar verildiğini söyledi. Ayrıca Avukat Zengin davanın devam ettiğini belirtti.

“Firmanın müşteri olamayanlar olumsuz yorum yapabiliyor”

Avukat Zengin, tüketici şikayet internet sitelerinde firma ya da markalar hakkında değerlendirme yapıldığı zaman söz konusu değerlendirmeye ilişkin herhangi bir denetim mekanizmasının olmadığını vurguladı. Zengin, “Marka ve firma hakkında değerlendirme yazan birey bazen sizin müşteriniz olmaya da biliyor, hatta değerlendirme yazan sizin rakip firmanızın bir çalışanı ya da temsilcisi olabiliyor. Hatta, tüketiciler firma ya da marka hakkında olumsuz değerlendirme yapmaya başladıklarında internet sitesi tarafından kişinin daha da olumsuz değerlendirme yapmaları için teşvikte bulunulduğunu gördük. Müşteriler her ne kadar hak arama niyetiyle ya da saikiyle olumsuz yorum yapsa da internet şikayet siteleri tarafından yapılan olumsuz değerlendirmeler firma ve marka hakkında bir tehdit aracı olarak kullanılabiliyor. Şikayet sitelerinin marka ya da firmanın itibar kaybetmeleriyle çıkar elde etiğini değerlendiriyoruz. Açılan davanın önemli bir emsal olacağını düşünüyoruz." dedi.

"Tüketici şikayet siteleri kesinlikle çözüm merci olarak değerlendirilmemeli"

İnsanların hak arama gayretiyle olumsuz değerlendirmeler yaptığını fakat hukuki olarak insanlar için birçok yargısal yol olduğunu belirten avukat Zengin, insanların tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvuru yapabileceğini ifade etti. Tüketici şikayet internet sitelerine yapılan olumsuz yorumların müşterilerin şikayetlerinin sonuca kavuşturulmasında hiçbir hukuki karşılığının olmadığını belirten avukat Zengin, sözlerine şöyle devam etti: “Sadece tüketicileri memnun etme yönünde adımlar atılabilir fakat yaşanan bir mağduriyet olduğu zaman bu mağduriyetin hukuki yollarla giderilmesi yolu tercih edilmesi gerekmektedir. Nitekim tüketicilerin haklarını savunmaya yönelik birçok hukuki yol bulunmaktadır. Tüketici internet siteleri, kesinlikle bir çözüm yöntemi ve yargılama yolu olarak değerlendirilmemelidir." şeklinde konuştu.

"Sadece olumsuz yorumlara yer verilmesi etik değil"

Online alışveriş siteleri ile tüketici şikayet siteleri arasında büyük fark olduğunu belirten Zengin, "Özellikle online alışveriş sitelerinde tüketiciler hem olumlu hem de olumsuz yorum yapabiliyor fakat şikayet internet sitelerinde sadece olumsuz yorumlara yer veriliyor. Şikayet sitelerinde sadece olumsuz yorumlara yer verilmesi, şikayet siteleri ile ilgili hiçbir denetimin olmaması, yapılan olumsuz yorumların marka ve firma itibarına yönelik bir tehdit olarak sunulması olumsuz yorumların amacını başka bir noktaya çekiyor.” diye konuştu.

"Daha önce emsal karar verildi"

Avukat Zengin, 2015 yılı içerisinde şikayet siteleri hakkında emsal bir kararın olduğunu belirterek şunları aktardı:
“Şirketler, şikayetler üzerine tüketici şikayet sitelerine cevap vermek istediklerinde şikayet sitesi tarafından üyelik ücreti yaptırımı ile karşı karşıya bırakılıyorlardı. Şirketler ve markalar kendi hakkında yazılan değerlendirmelere bir açıklama getirebilmek ya da kendileri hakkında şikayette bulunan kişinin gerçekten müşterisi olup olmadığını öğrenmek istediğinde bu sitelere ücretli olarak üye olmak zorunda kalıyorlardı. Şikayet sitelerinin haksız rekabet teşkil ettiğini düşünerek 2013 yılında mahkemeye başvuruda bulunduk. Başvurumuz mahkeme tarafından kabul edildi ve yerel mahkeme kesinleştikten sonra 2015 yılında da konu Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşti. Bu davayla birlikte tüketici şikayet sitelerinin marka ve firmalardan üyelik ücreti talep etmesinin haksız olduğu, şikayet sitelerinin böyle bir talepte bulunamayacaklarını kanıtlamış olduk. Nitekim firmanın kendi hakkında yapılan şikayetlere cevap vermesine engel bir durum olmaması gerekiyor. Tüketicilerin şikayetleri karşısında firmalara sadece üyelik ücreti talebi yapılmadan üyelik sağlanması aslında sorunu çözmüyor. Bu sebeple açtığımız bu davanın da gelecekte emsal teşkil etmesini bekliyoruz.”


 

Yorumlar (0)