Ticaret belirsizliği, büyümeyi yavaşlatıyor

OECD, Mayıs 2019 için hazırladığı Ekonomik Görünüm raporunda küresel belirsizliklere işaret ederek, gelecekteki küresel büyüme tahminlerini güncelledi.

EKONOMİ 21.09.2019, 09:09 21.09.2019, 17:10
Ticaret belirsizliği, büyümeyi yavaşlatıyor

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel ekonominin Mayıs 2019'da nasıl göründüğünü ve ileride nasıl görüneceğine dair bir rapor yayınladı. Raporda, küresel ve ülke bazlı büyüme tahminleri, olası riskler ve risklerin azaltılması için neler yapılabileceği anlatılıyor.

Düşük küresel büyüme

OECD, 2019 ve 2020 için küresel büyüme tahminlerini yüzde 3 civarında güncelledi. OECD Baş Ekonomisti Laurence Boone'a göre, ticaret gerilimleri büyümeyi engelliyor; yüksek belirsizlik seviyesi ve düşük güven ile, yatırım sıkıntı çekti ve imalat sektörü etkilendi. İşgücü piyasasının ve hizmetler sektörünün genel tüketime bir katkısı olsa da, örgüt, 2020'deki hafif büyüme oranlarının, yaşam standartlarını yükseltmeye yetmeyeceğini belirtiyor.

Riskler

Raporda, kilit riskler arasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasında uzun süredir devam eden yüksek gümrük vergi uygulamaları, ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında yeni ticaret engelleri, Çin'de daha yavaş bir yavaşlama, Avrupa'da uzun süreli düşük büyüme ve yüksek borç kaynaklı finansal zayıflıklar yer alıyor.

OECD, ticari gerilimlerin en fazla işçileri ve tüketicileri negatif etkileyeceğini düşünüyor. Çin'deki sert ekonomik düşüşün dünyadaki ekonomik faaliyetleri oldukça etkileyeceğini savunan örgüt, bu duruma ek olarak, özel ve genellikle riskli yatırımların arttığına da vurgu yapıyor.

Ne yapılmalı?

Boone'a göre, hükümetler, güveni yeniden sağlamak için uluslararası diyaloğu yoğunlaştırmalı ve yarının zorluklarına hazırlanmak için yatırım yapmalı; çünkü, dijital bir dünya için daha iyi beceriler ve altyapıya şiddetle ihtiyaç var.

Kamu yatırımlarının 2008 finansal krizinden sonra çöktüğünü ve hâlâ toparlanamadığı raporda açıkça belirtiliyor. Beceri ve altyapı eksikliği, dijital teknolojilerin neden verimliliği ve ücretleri artırmadığını açıklamaya yardımcı oluyor.

OECD, bu döngüden kurtulmak için üç tavsiye veriyor: Altyapı, dijital dönüşüm ve becerilere yatırım yapın. Euro bölgesinde, çok geç olmadan ekonomik faaliyeti canlandırın. Ticaret anlaşmazlıklarını uluslararası işbirliği yoluyla çözün.

Türkiye bu resimde nerede?

Raporda, Ağustos 2018'de yaşanan finansal şokun Türkiye'de resesyon sinyallerini artırdığı belirtiliyor. Son yapılan yerel seçimlerin yatırımcı belirsizliğini artırdığını ifade eden OECD, iş ve hane halkı alanlarının bu durumdan olumsuz etkileneceğini savunuyor.

Yurtiçindeki talebin oldukça sert bir düşüşünü gözlemleyen örgüt, buna rağmen ticari düzenlemelerin de devam edildiğini belirtiyor. Yükselen işsizlik ve enflasyon rakamlarının ileride Türkiye ekonomisinin büyümesine ket vuracağı da söyleniliyor. 

OECD, bu durumdan uzaklaşılması için, Türkiye'nin tahmin edilebilir politika yapısı oluşturması gerektiğini savunuyor. Türkiye ekonomisi için yavaş bir toparlanma öngörüldüğünü gözlemlese de, OECD olan risklerin önemli olduğuna vurgu yapıyor.

Bunlara ek olarak, OECD'deki üst gelir grup ülkeleri ile Türkiye arasındaki gelir farkının son iki yıldır azaldığı gözlemi yapılyor. Ancak, Türkiye'deki gelir eşitsizliğinin hâlâ yüksek olduğunun altı çiziliyor. Bunun nedenleri arasında ise eğitimdeki ve bireylerin beceri kazanma kapasitelerindeki önemli farklar, firmaların verimliliği ve vergi ve transfer sistemindeki sınırlı dağılım olarak tanımlanıyor.

Bunun dışında, Türkiye'deki çevre politikalarının yetersiz olduğunu belirten OECD, çevre politikalarının var olan ekonomi politikalarına entegre edilmesi gerektiğini tavsiye ediyor. PM 2.5 olarak bilinen ince parçacık maddeye (fine particulate matter) maruz kalınma oranının Türkiye'de tehlikeli seviyelerde olduğu açıklanıyor.

Çalışmalar, ince partiküllere maruz kalma ile kalp ve akciğer hastalığından erken ölüm arasında yakın bir bağlantı buldu. İnce parçacıkların ayrıca astım, kalp krizi, bronşit ve diğer solunum sorunları gibi kronik hastalıkları tetiklediği veya kötülediği biliniyor.

Yorumlar (0)